Hayır... Hayır... Birileri bana sonunda Duke Nukem Forever'da olmasa bir devam oyununun çıkmadığını söylesin. Yıllar önce oynadığımız o platform oyununun 3D olmadığını ve benim o oyunu incelemediğimi söylesin. Birileri bana "Duke Nukem : Manhattan Project When It's Done!" desin. Evet galiba inanmak zorundayım. Sonunda bence gelmiş geçmiş en iyi karaktere bir devam oyunu yapıldı. Gerçi ben çok aşmış bir Fps bekliyordum ama platformda olur. Neyse şu ilk şoku atlatıp biraz oyunu tanıyalım... (Yazının devamında Duke Nukem : Manhattan Project'i DNMP olarak yazıcam)
Bundan yıllar önce ilk defa Duke Nukem'in platform haliyle oynayınca bu karakterin bu kadar ses getiriceğini hiç ummamıştım. O zaman diğer oyunlar gibi sıradan bir oyundu. Ama Duke kendisini Duke Nukem 3D ile ispatladı ve herkesin hayranlığını kazandı. O yıllarda Duke Nukem 3D inanılmaz bir oyundu. Grafikleri sesleri Duke'ün o inanılmaz espirileri vede tabiki müzikleri. Durum böyle olunca tabiki böyle bir oyuna devam hazırlamak gerçekten zor olsa gerek. Neyseki DNMP bizi Forever kadar bekletmedi ve çıktı. Çıktı ama ne çıkış.
Son zamanlardaki Gb'larca oyun kurulumu bu oyunla son buldu anlaşılan çünkü DNMP'de yaklaşık 350Mb kuruluyor. Merakla kurulum bitipte oyunu çalıştırınca karşımıza bir setup çıkıyor. Buradan grafik ayarları yapılıyor. İsterseniz o ekranın bir daha çıkmamasını sağlayabilirsiniz. Ufak tefek ayarları yaptıktan sonra oyuna giriyozzz ve bizi işte o muhteşem müzik karşılıyor. Bunun yanında arka fonda oyunu izleme şansımız var. Ben ilk girdiğimde abartısız 15 dakika müziği ve Duke'ün espirilerini dinledim. Duke gene her zaman olduğu gibi inanılmaz espirili. Hele hele tutsak kızları kurtarırkenki espirileri bir harika :)
Menüler eski oyun gibi tasarlanmış. Save menüsünün olmaması beni ilk gördüğümde biraz korkuttu açıkçası. Sonradan oyun içinde "F10" ile save yapıldığını okuyunca rahatladım. Oyuna başkanın konuşması ile başlıyoruz. Birden ünlü yaratıklar saldırıyorlar ve oyun o anda başlıyor. Aslında Duke'ün olduğu bir oyunun konusu olması bence çokta önemli değildi. Oyuna başladığım an kontroller biraz ters geldi. Konsol tarzı bir kamera açısı var oyunda ama neyseki çok iyi ayarlanmış. Sağa sola gibi dönüşler yok ama gerektiğinde kendisi dönüyor. Bu tür kontrollere alışık olmayanlar kısa zamanda alışacaklardır.
Altta görünen menüde sağlık durumumuz, sahip olduğumuz keycard'lar ve silah tablosu var. Sağlık olayı biraz değişik yapılmış istediğimiz kadar sağlık toplayabiliyoruz. Ama sağlık devamlı düşüyor. Taki 100 oluncaya kadar. Ayrıca öldürdüğümüz yaratıklarda bize sağlık veriyor. Bazıları +2 verirken bazıları +20 verebiliyor. Şarjör olayıda biraz değişik olmuş. Belli bir miktarda şarjörümüz var ve yerde bulduklarımızla bunu arttırabiliyoruz. Ama her silah için ayrı yapılmamış. Toplamda bir sayı var ve bütün silahlar o kadar mermiye sahip. Oyun içinde "z" tuşuna basarak eskiden olduğu gibi Bomba atabiliyoruz. Tabii patlaması için bir kez daha basmak gerektiğini söylememe gerek yok sanırım... Bombanın dışında oyunda 7 adet silah var. Bunlar Duke Nukem 3D'den hatırladığımız silahlar. O inanılmaz Shootgun'ın yanına bu sefer bir Minigun'da eklenmiş. Bence oyuna bambaşka bir hava vermiş MiniGun. Ayrıca Bazooka ve benim en sevdiğim o küçülten silahta var. DNMP'de eskisi gibi Secret yerlerde var. Duke Nukem 3D'de olduğu gibi duvarın biraz aşınmış olduğunu gördüğünüz yere bir bomba sallayın.
Benim tavsiyem oyuna başlamadan önce kontrolleri değiştirmeniz. Birazcık ters olmuş bundan ötürü ilk gelen seçenekler kullanışsız. Oyun kendine özgü bir grafik motoru kullanıyor. Binalar ve duvarlardaki şekiller gerçekten çok güzel. Yaratıklar ise gerçekten çok garip yapılmış. Nasıl bir teknik kullanılmış bilmiyorum ama oynarken sanki eski yaratıkları üç boyutlu bir ortamda öldürüyormuşum hissi verdi. İşte bu beni çok etkiledi. Oyun 8 ana bölümden oluşuyor. Tabiki bunların 3er 5er alt görevlerini sayarsak oyun hiçte kısa sayılmaz. Yanlız bazı bölümler metroda geçtiği için baya karanlık olmuş. İşin kötüsü bir türlü metrodan çıkamamamız. Neyseki tam o karanlık ortam bizi sıkarken günyüzü görüyoruz. Müzikler ve sesler gerçenten harika olmuş. Genelde Jedi Knight hariç çoğu oyunda müzikleri kapatırdım ama DNMP'de dahada fazla açtım. Bölümlere göre müzikler değişiyor ve buda insanı çok gaza getiriyor. Bunların yanına birde Duke'ün konuşmaları eklenince offf.
Eskisine nazaran Duke bu oyunda daha çok konuşuyor. Sadece öldürdüğü yaratıklara yada kurtardığı kızlara değil yeri geldiğinde size bile sataşabiliyor. İlerki bir bölümde arabaların arasından gerçerken durup size "Neyim ben? kurbağa mı?" dediğini hatırlıyorum. Dediğim gibi grafikler gerçekten iyi tasarlanmış. Özellikle patlamalar ve duman efekleri çok hoş. Bunların dışında bazı bölüm sonlarında güçlü karakterler geliyor. Bu tür bölümden birinde helikopter bile düşürüyoruz. Save olayıda çok güzel yapılmış oyun içerisinde hiç save etmenize gerek kalmıyor. Bütün gerekli yerlerde oyun kendisi save alıyor. Yapmanız gereken tek save oyundan çıkarken yapmak. Yaptığınız save'i açtığınızda ise karşınıza bir tablo geliyor. Yani isterseniz oyunun geçtiğiniz bölümlerden birinden de başlıyabiliyorsunuz.
Birazda oyunun eksilerinden söz etmek istiyorum. Ama söz edemiyorum. Benim görebildiğim kadarıyla oyunun çok büyük bir eksisine rastlayamadım. Tek gözüme çarpan şey metro bölümlerinin çok karanlık oluşuydu. Birde bazen olmadık şekilde öldüğünüzde Duke aynen ayaktaki haliyle yere düşüyor. Bunların dışında oyunun göze batan bir eksisi yok gibi.
Son Sözler :
DNMP gerçekten çok iyi hazırlanmış. Son zamanlarda bu denli kaliteli bir platform oyunu oynamamıştım. Tabiki o platformun kahramanınında Duke olması oyuna bambaşka bir hava katıyor. Yaratıkların eski oyundakiler gibi tasarlanmış olması gerçekten çok iyi. Bunların yanında müzikler ve Duke'ün espirileri bir harika. Oyun özellikle Duke hayranları için bire bir. Bence Duke Nukem : Forever çıkana kadar bu oyun bizi idare edebilir...