Dragon's Dogma 2 İnceleme: Dragon’s Dogma serisinin ilk oyunu 2012 yılında yayınlanmış ve Dark Souls gibi güçlü bir rakibin gölgesinde kalmış, sıra dışı bir RPG tecrübesi sunuyordu. Satın aldığım Xbox 360 ile birlikte elime geçen oyunun başında bir miktar vakit geçirsem de Demon Souls sever biri olarak önceliğimi Dark Souls’a yöneltmeyi tercih etmiştim. 2013 yılında yayınlanan Dragon’s Dogma: Dark Arisen’ın PS Plus ile bedava verilmesi “daha güncel halini deneyeyim” diyerek oyuna girmeme ve seriyi daha iyi tanımama vesile olmuştu.
Dragon's Dogma 2 İnceleme / PS5
Konsol özel oyun olarak başladığı macerayı, çıkışında port problemleri olan bir Dragon's Dogma PC sürümü ve 2015 yılında yayınlanıp, yalnızca Japonya’da oynanabilen bir MMORPG ile devam ettirdi. Varlığından Japonya’da yaşayana kadar haberim bile olmayan bu oyun da gayet keyifli olsa da VPN kullanmadan başka ülkelerde oynanmaması yüzünden gözden uzak kaldı ve serinin bilinirliğine pek katkısı olmadı. Netflix için bir anime de hazırlandı ama niye yaptılar, hikaye ne anlatıyordu, yarardan çok zararı mı oldu tartışılır.
Oyuncuyu dünyanın içine bırakan ve “haydi bul yolunu” diyen Dragon’s Dogma’nın devam oyunu bize neler sunuyor, bu defa oyuncuyu biraz daha elinden tutup yardım ediyor mu yoksa yine kendine özgü havasını koruyup, sabırlı oyunculara müthiş bir tecrübe sunacak mı? Haydi inceleyelim.
Dragon's Dogma 2 İnceleme / PS5
Bir madende, Pawn adı verilen hizmetkarlar arasında çalışırken başlıyor hikayemiz. Aniden gerçekleşen saldırıda kılıcı kapıp düşmanın tepesine atlıyor ve mücadelenin sonunda hafızasını kaybetmiş basit bir hizmetkar olmadığımızı öğreniyoruz. Aslında Arisen olduğumuz ve kaderimizin farklı olduğu iletildiği sırada yanımızda olan Pawn ile birlikte bir Griffin’in tepesine atlıyor ve kendimizi bulma yolculuğuna çıkıyoruz.
Arisen dediğimiz şey öyle basit bir ünvan değil, Pawn adı verilen gizemli hizmetkarların sorgusuz bir şekilde itaat ettiği bir lider ve aynı zamanda krallığın gerçek hakimi. Tabi bunu hak etmek için öncelikle bir ejderha tarafından göğsünüz açılıp kalbinizin sökülmesi gerekiyor ve her dünyada sadece bir tane Arisen olabiliyor ama küçük ayrıntılar. Bizim ortaya çıkışımız ise bir garip, çünkü zaten krallığın başında bir Arisen hükümdar mevcut.
Dragon's Dogma 2 İnceleme / PS5
Oyunun hikayesi biraz standart bir giriş yapıyor, açıldıkça olayların ne kadar karmaşık olduğunu görüyoruz. Tıpkı ilk oyunda olduğu gibi burada da politik kavgalar, kurtarılmayı bekleyen insanlar, avlanacak düşmanlar ve öldürmekle yükümlü olduğumuz ejderhalar var. Tam bir Game of Thrones havası var aslında, ama burada macerayı biz yönlendirdiğimiz için saçma kısımları daha az oluyor.
Oyunun ana hikayesi ile uğraşırken bir sürü farklı yan görev ile karşılaşıyorsunuz. Bu görevler “Acemi askeri kurt dövsün diye gönderdik gelmedi” veya “Bizim çocuğu gördün mü?” şeklinde başlıyor ama çoğunun sonu ilginç yerlere, hatta kimi zaman ana görevlere bağlanıyor. Bir de süre sınırı var tabi, burası yaşayan bir dünya olduğu için acemi askere vaktinde yetişmezseniz, kendisini gömülmek üzere cenaze evinde buluyorsunuz.
Dragon's Dogma 2 İnceleme / PS5
Gene anlamda hikayeden çok memnunum, basit bir getir götür görevi ile normalde haberim olmayan bir alanı keşfedip, karakterimi geliştirecek yetenekler kazanabilmek ve bu sırada ana hikayede bana fayda sağlayabilecek detayları öğrenmek çok keyifli bir deneyim. Hikaye anlatımı konusunda ise biraz daha üstü kapalı gidiyor bazı olaylar, anlayabilmek için azıcık oyun içi araştırma yapabilmeniz gerekiyor ama yine de memnunum. Bu arada oyunun birden fazla sonu var ve gerçek sona ulaşmak için bazı keşifleri yapmanız gerekiyor. Yani oyun içinde araştırma yapmaktan çekinmeyin.
Dragon’s Dogma 2’de bir Arisen’ı yönlendiriyoruz, Great Dragon tarafından kalbi sökülüp, kendisine meydan okuyacak kişi olarak seçilen kişiyi. Elimizin altındaki en büyük güç ise Pawn adı verilen hizmetkarların desteği olsa gerek. Hem kendi oluşturduğumuz Pawn hem de diğer Arisen’ların oluşturduğu ama bizim de kiralayabileceğimiz Pawn’lar sayesinde standart bir RPG partisine sahip oluyoruz.
Dragon's Dogma 2 İnceleme / PS5
Arisen için başta seçebileceğimiz meslek (Vocation ama meslek diyeceğim) sayısı oldukça sınırlı ve net. Dövüşçü, Büyücü, Okçu ve Hırsız arasından birini seçiyoruz. Tıpkı ilk oyunda olduğu gibi burada da alt meslekler var, bir alanda seviye atladıkça diğer mesleklerin kapıları açılıyor. Dövüşçüler ileride Savaşçı oluyor, Büyücü sanatını saldırıya yoğunlaştırıp Sihirbaz oluyor gibi. Tabi iki alanda ilerleyip gelişmek de mümkün. Okçu ve Büyücü alanlarında seviye atlayan bir karakter okları büyüleyen Magic Archer mesleğini açabiliyor.
Meslekler konusunda seçim yaparken çok rahat olabilirsiniz, yeni bir mesleğe geçiş yapmak çok basit ve uygun başlangıç ekipmanları da doğrudan sağlanıyor. Gönlümce istediğim meslekler arasında geçiş yaparak oynadım ve en keyif aldığım hangisiyse onda devam ettim. Meslek değiştirince eski mesleğiniz de tamamen silinmediğinden ve değiştirmek de ilgili mekanlarda ücretsiz olduğundan çok iyi bir özellik.
Dragon's Dogma 2 İnceleme / PS5
Oyundaki meslekler arasında gözle görülür oynanış farkları var, aynı sınıfın lacivertini oynuyor gibi hissetmiyorsunuz. Dövüşçü olarak başlayıp Savaşçı’ya geçince bir anda savunmayı tamamen boşverip düşmanın arasına kafalama dalmak, Hırsız ile görünmez olup sinsice bıçakları saplamak yada “bütün silahlar benim” diyen Warfarer ile duruma göre ekipman değiştirmek tamamen farklı tecrübeler. Oyundaki tüm meslekleri deneme şansım olmadı, kısıtlı inceleme süresi sebebiyle bazı şeyleri hızla yapmak zorunda kaldım. Hepsini tekrar deneyeceğim.
Pawn’ımız da bizim gibi özgür bir şekilde meslek öğrenebildiğinden ekstra rahat oluyoruz. Partide bir Okçu ve Büyücü var ama yakın dövüşe girecek kimse yok mu, hemen diğer oyuncuların (ya da Capcom’un) oluşturduğu Pawn’lardan bir Dövüşçü ve Hırsız alıyorsunuz. Ya da ikinci bir Büyücü alıp alıp farklı alanlarda ustalaşmış sanatkarların ortalığı kasıp kavurmasını izliyorsunuz.
Dragon's Dogma 2 İnceleme / PS5
Meslekler için çoğu yeteneği geliştikçe öğreniyorsunuz ama kimi özel yetenekler sadece belirli şartlarda elinize geçiyor. Hırsızların özel bazı yetenekleri için bu alanda uzmanlaşmış kişileri bulup size öğretecek parşömeni vermesini sağlayabiliyorsunuz mesela. Bazı meslekler, yetenekler ve Pawn spesiyaliteleri için doğru kişileri bulup memnun etmeniz gerekiyor. Bunların hepsini sağda solda bulacağınız notlardan, insanların konuşmalarından ya da sizinle birlikte gezen Pawn’lardan öğreniyorsunuz. Doğrudan yönlendirme gibi bir durum yok.
Çevrede toplayabileceğiniz bir sürü malzeme var, düşmanlardan da onlarca farklı üretme - geliştirme malzemesi düşüyor. Bitkiler ve meyveler ile çeşitli iksirler, haplar yapabiliyor, düşmandan düşen malzemeler ile etkilerini arttırabiliyoruz. Patlayıcılar, düşmanları çeken yemler, ok çeşitleri ve daha bir sürü farklı tarif, çevreden bulduğumuz malzemeler ile yapılmak için bizi bekliyor.
Dragon's Dogma 2 İnceleme / PS5
Pawn diyoruz sürekli ama bu arkadaşlar ne işe yarıyor, nasıl katılıyor aramıza? Tıpkı ilk oyundaki gibi etrafta bulduğumuz minik riftstone isimli yapılardan ve şehirdeki Pawn Guild’de bulunan büyük Riftstone’dan Pawn kiralayabiliyoruz. Kiralıyoruz derken, aslında bir para istemiyorlar, çoğu Arisen’a hizmet etme konusunda gönüllü zaten. Ama kendi seviyemizden yüksek ya da daha güçlü olan Pawn’lar için RC adı verilen farklı bir birimi harcamamız gerekiyor.
Etrafta bulacağınız daha küçük Rift taşları belirli tipte Pawn tiplerini çağırmanıza yarıyor, bir tanesi sadece kaslı ve uzun Pawn’ları çağırırken (ciddiyim) bir diğeri sadece Beastren (Khajiit benzeri bir ırk) Pawn’ları bulunduruyor. Özgürce arama yapabileceğiniz büyük taşlar Pawn Guild içerisinde bulunuyor. Ha böyle dedim ama bir Pawn kaybedince üzülmeyin, çevrede bir sürü farklı oyuncu Pawn’ı göreceksiniz. Kimi zaman savaşlar sırasında oradan geçenler size yardıma bile koşacak. Onları da partinize ekleyebiliyorsunuz.
Dragon's Dogma 2 İnceleme / PS5
Pawn’ların uzman oldukları konular da olabliyor. Partide lojistik spesiyaliteye sahip bir Pawn varsa bizi uğraştırmadan hızla eşyaları toplayıp hazırlayabiliyor. Ya da toplayıcı özelliği olan bizim için kaynakları haritaya işaretleyebiliyor. Bu spesiyalite yetenekleri her Pawn’da yalnızca bir tane olabiliyor ve elde etmek için insanlar ile iyi geçinmek şart. Kimden ne geleceği belli olmuyor.
Oyuncu sayısı arttıkça (yeni bir oyuncu Pawn’ı ile görev yaptıkça) daha fazla Pawn ile karşılaşıyor ve destek alıyoruz. Tabi bunun karşılığında vedalaşırken kendisine bir hediye verip beğendiğimizi belirtebiliyor ve favorilere de ekliyoruz.. Oyuncu Pawn’ı ne kadar geliştirirse, bize de o kadar güçlü geliyor.
Dragon's Dogma 2 İnceleme / PS5
Bizim Pawn’ımız da uyuyup uyandığımızda “sen uyurken ben bir görev yaptım geldim” diyebiliyor ve hediyeler getiriyor. Bu sırada daha önce karşılaşmadığımız düşmanlar ile mücadele ettiyse “zayıf noktasını biliyorum başka dünyada görmüştüm” diyor. Bunlar ilk oyunda da olan şeyler evet ve bu oyunda da aynı derecede güzel ve keyifli bir tecrübe yaşamamızı sağlıyor. Bu oyunda ek olarak gizemli bir hastalık eklenmiş, bu hastalık başlangıçta oldukça gizli ama hastalık ilerledikçe çeşitli problemlerini görmeye başlıyorsunuz. Bir Pawn bu hastalığa sahipse çaktırmadan diğerlerine de bulaştırabiliyor.
Pawn Quests adı verilen özellikten de bahsedelim. Pawn karakteriniz için özel bir görev hazırlayabiliyorsunuz, bu görevler “Cyclops öldürün” ya da “Belirli bir bölgede en az 3 kez kamp yapın” benzeri, spesifik koşulları olan şeyler. Karşılığında da bir ödül koyuyorsunuz ki bunlar para ödülünden özel eşyalara kadar değişebiliyor. Görevi tamamlamayı başaran oyuncular sizin koyduğunuz ödülün sahibi oluyor. Geleneksel multiplayer olmayan bir oyun için gayet güzel bir etkileşim şekli.
Dragon's Dogma 2 İnceleme / PS5
Oyunun mesleklerinden ve özelliklerinden bahsettim ama oynanıştan da konuşalım. Bu oyuna girdiğimde aklıma gelen ilk oyun Breathe of the Wild oldu. Onu ilk oynadığımda da Dragon’s Dogma aklıma gelmişti. Sizi bir yere bırakıyor, bir amaç veriyor ve “hadi kolay gelsin” diyerek gidiyorlar gibi hissediyorsunuz. Önünüzde bir evren var ve istediğiniz yere gitmekte özgürsünüz, tabi bu yaratıklar için de geçerli olduğundan, gidebiliyor olmanız gitmeniz gerektiği anlamına gelmiyor.
Çeşitli NPC karakterlerden görevler alacak ve ana hatlarıyla ne yapmanız gerektiğini bileceksiniz ama bu dünyada yol bulmak istiyorsanız en iyi yardımcınız Pawn’lar olacak. Bir görevde ne yapmanız gerektiğine emin değilseniz yanınızdaki Pawn’ın yorumlarını dinleyebilirsiniz. Benim Pawn’ım oyunun inceleme sürecinde çok fazla oyuncuya ulaşmadığı için pek fikri yoktu ama çağırdığım bazı Pawn’lar “aaa ben bu olayı biliyorum, gel peşimden” diye beni ilgili yerlere götürmüştü. Örneklendirerek açıklayayım.
Dragon's Dogma 2 İnceleme / PS5
Garip bir köyden bahsediliyor ve orayı bulmam gerek, haritadan yolu takip ediyorum ama yolun bir kısmı yıkıntı altında kalmış. Dönüp başka yol ararken bir adam ile karşılaşıyorum “beni köye götürür müsün, yollar çok tehlikeli” diyor. Onu da yanıma alıp gezmeye başlıyorum ama gidecek yol yok. Yandaki ormanı deniyorum ama bir minator tipli canavar var, yenene kadar gece oluyor, savaş bitince etrafı arıyorum ama yolu bulamıyorum. Ekipte kimse yolu bilmiyor. Ormandan çıkıp diğer tarafları arıyorum, bu sırada kayboluyorum, yolda başka büyük canavarlar ile uğraşıyorum, kamp yapıyorum, saldırıya uğruyorum, tekrar kamp yapıyorum.
En son bir tuzaktan sağ çıkıyoruz ama bir Pawn ölüyor. Yolda Capcom’un eklediği offline Pawn’lardan birini görüp partime alıyorum. “Aaa ben o köyü biliyorum gel peşimden” diyor, yarım gün (oyun içi) yol alıyoruz doğru yola dönmek için. Benim minatoru dövdüğüm yerin yanında tırmanılacak bir yer olduğunu ve gece olduğu için gözden kaçırdığımı fark ediyorum. Tırmanıp geçiyor ve köye varıyoruz. Köye ulaşmam oyun içi 3 gün sürüyor, bu sırada yanımda köye gitmek isteyen adam da var ve sağ tutmayı başarıyorum.
Dragon's Dogma 2 İnceleme / PS5
Yukarıda bahsettiğim macerayı “iki dakikada şu görevi tamamlayayım” diyerek gittiğim yolda yaşadım ve ortalama 2.5 saat sürdü. Ne yapacağıma dair fikrim olmadığı için çevredeki mağaraları keşfettim, hazine sandıkları buldum, farklı düşmanlar ile dövüştüm. İşin komik tarafı ise aslında yapacağım görev bu bile değildi, yanlış kapıdan çıktığım için “yol üzerinde köye uğrayayım” dediğim için başladım. Oyun bu tarz bir deneyimi başarılı bir şekilde sunuyor.
Bu arada bir Arisen olduğumuzdan, kaderimizde ejderha avlamak var, yalnızca bizim kalbimizi alanı değil, diğer ejderhaları da avlıyoruz. Tabi bu göreceli bir tanım, uzun bir süre ejderhalar beni avladı. Gece vakti zar zor köye ulaşmaya çalışırken yolda kanat seslerini duyup bir anda zihnimde “Aha Arisen, gel bakalım” sesinin yankılanması ile normalde bile canıma okuyacak bir ejderhanın pençeleri altında kaldığım çok oldu. Gizlice yanından geçtiğim bir seferde nasıl olduysa hissedip köyü bastığını da biliyorum. İlk ejderhanızı avlamak aşırı keyifli bir süreç ama oraya kadar köşe kapmaca oynuyorsunuz.
Dragon's Dogma 2 İnceleme / PS5
Dövüştüğümüz her düşmanın farklı huyları, zayıflıkları ve güçlü noktaları var. Bazı düşman tipleri kadınlara karşı daha agresif mesela, ekibimdeki 2 kadın Pawn’ı öncelikli hedef haline getirip, kafasında ben varken bile onlara doğru koştukları oldu. Özellikle düşük seviyeyken bunlardan birine denk geldiğimde çok zorluk yaşadım çünkü öldükçe oyun daha zor hale geliyor. Minicik canla hem kendinizi hem de Pawn’ları kurtarmaya çalışıyorsunuz. Pawn kurtarmak zorunlu değil aslında, tamamen ölmüyorlar ama alışkanlık işte.
Şu can meselesini biraz açayım ve bu kısmı tamamlayalım. Karakterimizin belli bir can barı var ve bu en iyi halimizde tamamen dolu oluyor. Düşmanlar ile kapıştıkça can kaybediyoruz, büyücüler iyileştirici büyülerle toparlıyor falan bunlar çok iyi. Problem şu ki biz dayak yedikçe belli bir miktar maksimum can kaybediyoruz, küçük küçük azalıyor ama gidiyor, karakter yoruluyor sonuçta dayak yemekten. Buraya kadar mantıklı. Ama ölünce işler değişiyor.
Dragon's Dogma 2 İnceleme / PS5
Öldüğünüzde oyun iki seçenek sunuyor. “Son save dosyasına dön” veya “Son dinlendiğin hana dön” diyorsunuz. İkinci seçenek sizin o vakte kadar yaptığınız her şeyi siliyor, bu yüzden mantıklı olan son save oluyor, bu da zaten otomatik kayıt olduğundan hemen düşmandan önce başlıyorsunuz. Böyle girdiğinizde dövüşte kullanılan eşyalar falan geri geliyor, her şey aynen dövüş öncesi gibi bir şey eksik, canınızın bir miktarı siliniyor. Neyse ki bir iki kez dışında dövüşün 1 saniye öncesinde alınmış otomatik kayıt olmadı, öyle durumlarda tabana kuvvet, omuzumda bir Pawn ile en yakın köye doğru kaçıyor oluyorum zaten. Bir ya da iki kez reload yapmak problem değil ama düşman güçlü, siz de inatçıysanız tek yiyecek kadar düşük canlara kadar load etmeye devam edebiliyorsunuz.
“Kaybolan canı tazelemek için bir yiyecek içecek yok mu?” diye düşünebilirsiniz. Yok. Ya kamp yapacak ya da bir hana veya evinize gidip (evimiz var evet) uyumanız gerekiyor. Kamp için yaşadığım problem ise çevredeki düşmanlar oluyor. Temizlemediğiniz bir yer varsa buradaki düşmanlar sizin kampa saldırmaya karar verebiliyor. Genelde problem olmuyor ama minnacık can ile hayata tutunmaya çalışırken çok üzülüyorum. Onun dışında kamp yapmak iyidir, hem handan daha ucuz hem de yüzde yüz gerçek yemek pişirme videoları izleyebiliyorsunuz kampta yemek yaparken. Gecenin üçünde kampta pirzola pişirme videosu izlemek ayrı bir olay.
Dragon's Dogma 2 İnceleme / PS5
Dragon’s Dogma 2 grafik anlamında ilk oyunun çok ötesinde bir oyun, buna bir itirazı olacak kimse yoktur diye düşünüyorum. Efektler, karakterler, atmosfer çok iyi gözüküyor. PlayStation 5 sürümünü incelediğim oyunun genel anlamda görsel açıdan çok iyi olduğunu düşünüyorum. Yalnızca yüz animasyonları biraz zayıf. Tabii bir PlayStation 5 Exclusive kalitesi, Demon Souls seviyesinde görsellik beklemiyorum ama onu yapabilen başka bir oyun hala yok zaten.
Performans konusunda ise kararsızım. Oyunun konsollarda farklı grafik seçenekleri olmayacağını, standart bir görsel ayar altında çalışacağını mutlaka duymuşsunuzdur. Bir FPS sınırı yok ve yapımcıların ana amacı oyunun her durumda 30FPS performans verebilmesi. Bunu genellikle başarıyorlar, oyunda bazı efektler yüzünden ciddi fps düşüşü yaşadığım oldu ama o bir tanesinde zaten bir bug ile karşı karşıyaydım. 4K TV ile HDR açık halde akıcı ve nispeten problemsiz bir macera geçirdim. “60 fps olmazsa ölürüm” diyen oyuncuları PC sürümüne yönlendiriyor ve oyunun zaten aşırı hızlı olmayan dövüş sisteminde şu anki modelin gayet iyi işlediğini düşünüyorum.
Dragon's Dogma 2 İnceleme / PS5
Oyunun ses ve müzikler konusunda neredeyse problemsiz olduğunu söyleyeceğim. Müzikler zaten harika, atmosferi çok iyi tamamlıyor ve sizi ortama sokmayı başarıyor. Seslendirme konusunda ise, kendimi zorlayıp neredeyse tamamını İngilizce sesler ile oynadım. Seslendirme kötü mü derseniz hayır, hatta yakın zamanda oynadığım bir diğer Japon oyununa göre daha duygu yüklü seslendirmeler yapmayı başarmış gibiler. Öncelikli tercihim olur muydu? Hayır. Onlarca saat Japonca Rise of Ronin oynamış olmanın getirdiği bir içgüdü ile bunu İngilizce oynadım ki tekrar oynadığımda Japonca seslendirmeleri takdir edeyim.
Konuşmalar konusunda en çok sinirinizi bozabilecek şeylerden birisi Pawn yorumları olacaktır. Pawn karakterler kendi aralarında sürekli konuşuyor, size sürekli öneri sunuyor, sürekli bir şey anlatıyor. Bu karakterlerin daha az konuşmasını sağlayabileceğinizi unuttuysanız car car kafanızı şişirebiliyorlar. Neyse ki “sadece önemli şeyleri söyle” gibi bir seçenek var da azıcık dinlenebiliyorsunuz. Ama uyarayım, başka bir Arisen’a gittiklerinde “Ben sadece gerektiğinde ağzımı açarım.” diye sizi üstü kapalı şikayet edebiliyorlar.
Dragon's Dogma 2 İnceleme / PS5
Oyunu anlata anlata bitiremedim, uzun zamandır oynadığım en ilginç ve dolu oyundu ama bunun hiç mi kötü tarafı yok? Olmaz olur mu, oyunun problemleri de var elbette. Haydi onlara da bakalım da niye bu oyuna daha yüksek puan veremediğimi (evet daha da yüksek) konuşalım.
Öncelikle bu oyun çok güzel bir dünyaya sahip ve verdiğimiz kararlar oyunun bir çok yanını etkiliyor. Göreve geç gittiysek insanlar ölüyor, yaptığımız seçimlere göre NPC davranışları değişiyor falan filan. Ama NPC’ler hiç o yaşayan havayı vermiyorlar. Görev yapmışım, karaktere geri dönüyorum konuşuyorum “Bişey mi lazım?” diyor. “Yanlış geldim herhalde diye arkamı dönüyorum bir anda “Ooo kardeşim hoş geldin!” diyor. Daha şimdi terslemiştin ne oldu o bir saniyede? Kendi tetiklenmediği sürece başlamıyor desem o da değil. Yine başlardan bir örnek, şehrin en yıkık bölgesinde millet kapı önünde “100 gold lütfen” diye dileniyor, veriyorum parayı evine giriyorum masada duran 300 goldu ve sandığın içerisindeki yemekleri alıp çıkıyorum. Bir kişi de sormuyor “babacım ne işin var senin orada?” diye.
Dragon's Dogma 2 İnceleme / PS5
Dünyanın yaşadığını hissetmemizi engelleyen ufak şeyler bunlar tabi ama çok fazlalar, görev için takip ettiğim karakter alanında olduğumdan selam verip geçiyor, girilmez bölgede kılık değiştirdiğim için beni tanımayan askerler ile konuşursam “oo Arisen naber” diyip aynen yürümeye devam ediyor falan. Eh ister istemez göze batıyor bunlar, daha kötü bir oyun yapmıyor ama atmosferi baltalıyor.
Oyun pek bir acımasız, can azalma konusunda da bu durum mevcut. Yukarıdaki load game probleminden bahsetmiştim. Kimi zaman sizi öyle zor durumda bırakıyor ki son hana geri dönmeyi düşünüyorsunuz ama o da büyük bir kayıp oluyor. Tam ejderhanın dibinde oyuna başladığım için 40 dakika kaçma denemeleriyle kaybettiğim oldu.
Dragon's Dogma 2 İnceleme / PS5
Dragon’s Dogma 2 çok acemi dostu bir oyun değil, düşmana kilitlenme yok, yol gösterme olabilecek en düşük seviyede, kimi zaman ne yapacağınız hakkında hiç fikriniz olmuyor ve oyunun ipucu sağlayan falcısına sorunca sakız içine konulacak manilerden öte cevap vermeyebiliyor. Fakat yolunuzu bulmak için aramak ve Pawn desteği almak var, düşmana kilitlenme yok ama saldırılarınız çoğunlukla hedefini buluyor, bu açıdan Monster Hunter’dan daha insaflı. Yani bu saydıklarım benim için eksi değil ama oyuncuları bir miktar yoracak noktalar.
Bir de “Brine” adı verilen su yaratığı var, oyunda yüzme olmadığı için suya girince kapıp götürüyor. Yakalanıp sağ kurtulan tek biz varız, Pawn’lar girerse dünyalarına dönüyor, NPC’ler düşerse mezarlığa gidiyor, düşmanları ise tek lokmada yutuyor. Düşmana karşı iyi taktik ama loot almamızı engelliyor. Bu şey ilk oyunda da her yerde vardı, burada da var. Nehirlerde falan biraz rahat bıraksa keşke diye düşünüyorum. Çünkü toplama tuşu ile koşma tuşu aynı ve yerden çiçek alacağım derken defalarca suya atlamışlığım var.
Dragon's Dogma 2 İnceleme / PS5
Karakter oluşturma ekranı çok iyi, çok ayrıntılı gözüküyor ama uzun zamandır bir sürü oyun denedim ve bu karakter oluşturma ekranının anlatıldığı kadar ayrıntılı olduğunu düşünmüyorum. İstediğinize yakın bir şeyler yapabiliyorsunuz ama saç - sakal seçimleri ve bazı ayrıntılar üzerinde olması gerektiği kadar detaylı müdahaleler yapamıyoruz. Yine de oyun içi zırhların ve ekstra aksesuar kozmetiklerinin olduğunu da düşünürsek, gayet iyi bir karakter oluşturmaya sahip. Eksi değil ama belirtmek istedim.
Dragon’s Dogma 2, tıpkı ilk oyunda olduğu gibi, bizi büyük bir dünyaya salıp “görevin belli, haydi aslanım” diye sırtımıza vuruyor tamamen kişisel tecrübeler yaşamak için bir fırsat veriyor. Elimizden tutup ilk savaşımızı en güçlü halimizle tecrübe etmek yerine, çocukken ormana elinde bir bıçakla bırakılıp “buradan 3 gün içinde sağ çık” diyen bir oyun olmuş.
Dragon's Dogma 2 İnceleme / PS5
Son yıllarda oyunların iyice kolaylaşması, souls-like tarzını kopyalayan oyunların bile oyuncunun elinden tutayım derken basit tuş kombinasyonlarına ve ritim oyunlarına döndürmeleri, haritaları mantar tablosu gibi işaretlerle doldurmaları beni bıktırdı. Bunun örnekleri daha güncel oyunlarda bile gözüküyor ve ben pek memnun değilim. Bu yüzden Dragons Dogma 2 beni çok mutlu etti.
Bu yılın ilk üç ayında oynadığım en iyi oyun demek isterdim ama burada bir Final Fantasy 7: Rebirth gerçeği var. Capcom Dragon’s Dogma serisinin ihtiyacı olan ikinci şansı vermiş ve bu defa, Elden Ring ile beraber çıkmak gibi bir talihsizliğe de düşmediğinden, hak ettiği ilgiyi görecek muhteşem bir oyun var elimizde. İlk oyunu oynamadan bile rahatlıkla girebileceğiniz dünyası, hatta ilk oyundaki her şeyin daha cilalanmış ve rafine bir şekilde bize sunuyor.
Dragon's Dogma 2 İnceleme / PS5
“2023 o kadar iyiydi ki 2024 yılında beklediğimiz bir oyun kalmadı” diye düşünüyorduk, daha ilk üç aydan lafımızı ağzımıza tıkadılar resmen. Her oyun herkese hitap edecek diye bir kural yok ama rol yapma oyunlarını seviyorsanız, epik bir kahramanlık hikayesi değil de sıfırdan olaya atılıp kişisel bir macera yaşamak istiyorsanız bu oyun sizin için.