Dino Island

Bir ada düşünün. İçinde hayvanların olduğu ve sırf bu hayvanların marifetleri için bu adayı ziyarete geldiklerini. Hayvanların bakımlarından, gelişimlerinden, çiftleşmelerinden ve hata yeni türler elde etme olayına kadar tamamen siz sorumlusunuz. Hem onların sağlığını ve memnuniyetini sağlamalısınız, hem de ziyaretçilerin. Onların mutluluğu, sizin daha fazla kazanmanız ve gelişmeniz anlamına geliyor. Buraya kadar herşey normal gözüküyor, sanki bir hayvanat bahçesi kurma olayı varmış gibi görünüyor. Ancak, ya bu hayvanlar, tarihe adını agresif harflerle yazdırmış, soyu tükenmiş olan ve bulunan fosilleri ile idare ettiğimiz dinazorlar olsaydı?

Dino parkıma hoşgeldiniz

Aslında Dino Island, 3 sene önce piyasalara sürüldü, bu yüzden ilk başta “Neden bu oyun şimdi inceleniyor?” diye düşünebilirsiniz. Ancak oyun, daha yeni yeni REMA tarafından Türkiye’ye getirildi ve oyun içi menüler tamamen Türkçe. Böylece İngilizce’si yeterli olmayanlar da rahatlıkla oynama şansına sahip olacaklar. Menüler ve oyun içi ayrıntıları bize tamamen Türkçe olarak sunuluyor, oynarken daha büyük keyif alabiliyoruz. Genel amaç, boş bir ada üzerine, dinazor parkı kurmak. Burada amaç yeni dinazorlar geliştirmek, onların genleriyle oynamak ve daha zeki hale getirerek gösterilerde kullanmak. Bununla birlikte cebimizi de parayla doldurmaya çalışıyoruz.

Ana menüde asıl ilgilenmemiz gereken iki bölüm; yarışmalar ve serbest mod. Yarışmalar kısmını, campaign olarak da adlandırabiliriz ve burada çeşitli bölümler var. İlkinden başlayarak, bölüm içlerinde bizlere verilen görevleri yapmaya çalışıyor, böylece bir sonraki bölüme geçmek için uğraşıyoruz. Her bölümde, farklı konseptler ve atraksiyonlar bulunuyor. Serbest mod’da ise, herhangi bir görev başarma kaygımız yok. Bize belirli miktarda para sunuluyor ve seçtiğimiz adaya göre parkımızı inşa etmeye çalışıyoruz. Sınırsız bir oynanış söz konusu, amaç kazanabildiğimiz kadar para kazanmak. Bütün binalar ve dinazorlar da emrimize verilmiş durumda.

Grafikler üç boyutlu, kamera kontrolü de fena değil. Hatta parkın içine kadar zoom yapıp kendimiz dolaşabiliyor, ya da kuş bakışı görüntüden adamızı havalardan görebiliyoruz. Kamerayı istediğimiz yöne çevirebilmek de söz konusu. Yalnız animasyonlar üzerinde çok fazla durulmamış, baştan savma olmuş. Dinazorlarımızın ve parkta çalışmakta olan işçiler ve ziyaretçilerin animasyonları pek de iyi değil. Zaten oyunun da bu konuda çok fazla bir vaadi yok, en azından kamera açılarında herhangi bir problem yaşamıyor ve istediklerimizi rahat bir biçimde gerçekleştirebiliyoruz.

Bebek gibi bakım isterler

Dinazorlarımızın her türlü özelliği ile tamamen biz sorumluyuz ve bizim kararlarımıza göre onlar da gelişim gösteriyorlar. Dinazorlarımızı barındırmak üzere ilk başta çit kuruyoruz, ardından da gözlem kulesi ve yemek tabaklarını yerleştirmemiz lazım. Yeni dinazorları, sağ üstte bulunan Laboratuar butonu ile birlikte ulaşabileceğimiz soğutucu kısmında bulabiliriz. Buradaki yumurtayı alıyor ve parkın içine atıyoruz, işte bize bebek bir dinazor. Dinazorlarımızın üstüne tıklayarak, çıkan kısımda nelere ihtiyaçları olduklarını ve nasıl bir kişiliğe sahip olduklarını anlayabiliyoruz. Bu kişilik kısmı istatistiksel bir bilgiymiş gibi dursa da aslında faaliyetlerimiz ve bakım konusunda önem teşkil ediyorlar. Dinazorlarımız için öncelikli amacımız, onların yemek düzenlerini sağlamak. Özelliklerini gördüğümüz ekranda, hayvanın etobur ya da otobur olduğunu görebiliyor ve yemek tabaklarını buna göre doldurabiliyoruz. Günde kaç öğün yemek yediklerine de dikkat etmek gerekiyor. Yemek tabaklarına tıklayarak, tabakların günde kaç sefer doldurulması gerektiğini, öğün miktarına göre belirleyebiliyoruz. Tabi, bu işle ilgilenmesi için, bir çiftlik yapmalı ve buradan da işçiler üretmeliyiz. Tabaklar aracılığı ile belirlediğimiz saatlerde, işçiler gidip yemekleri tazeliyorlar. Öncelikli olarak bu çok önemli.