1/2

Destiny: Rise of Iron

Hürcan Köse 7.09.2016 - 15:03
Destiny'nin son büyük ek paketine bakıyoruz
İşler her zaman planladığımız gibi gitmez. Ne kadar büyük sermayelerle, ne kadar eşsiz fikirlerle veya ne kadar kalabalık bir ekiple ortaya çıkmış olsa da bazı yapımlar hedeflediği başarıyı her zaman yakalayamaz. İşte Destiny de bu yapımlardan birisiydi. Bungie, bünyesinde bulundurduğu yüzlerce çalışanı ile birbirinden farklı ve özgün fikirleri birleştirip ortaya yeni ve daha önce denenmemiş bir şey çıkardı. Ancak bu 'şey' bekledikleri başarıyı yakalayabildi mi? Hayır.

Destiny: Rise of Iron
Destiny, ilk versiyonu ile değil de daha sonra peş peşe gelen genişleme paketleri ile ufak tefek yol almaya devam ediyordu. House of Wolves ve Dark Below iki güzel DLC paketiydi ancak Destiny'yi iyileştirmeye yettiği pek söylenemezdi. Destiny asıl gelişimini The Taken King ile birlikte yaşadı. Oyun resmen son nefesini verirken bir anda canlandı ve günümüze kadar bu canlılığını başarılı bir şekilde korudu. Destiny ve House of Wolves ile Dark Below giriş bölümüyse, The Taken King de bu hikayenin gelişme bölümüydü. Şimdi de hikayenin sonuç bölümü olarak kabul edilen Rise of Iron, tüm ihtişamı ile geliyor! Destiny'nin 2014'ten beri gelişmekte olan hikayesi Rise of Iron ile son bulacak.

Her ne kadar The Taken King kadar fazla içerik katmayacak olsa da Rise of Iron da oyunculara birçok yeni aktivite fırsatı tanıyacak. Öncelikle biz 'gardiyanlar'ın yakından tanıdığı ve Iron Banner Turnuvası'nın efendisi olan Lord Saladin'in önderliğinde yepyeni bir hikayeye adım atacağız. Eski Rusya'nın güney sınırında bulunan devasa duvara bir Fallen saldırısı düzenlenmiştir ve bunun sonucunda da önceden bir karantine bölgesi olarak bilinen Plaguelands ortaya çıkmıştır.

Henüz oldukça basit gözükse de aslında gelişmeye çok müsait bir hikaye ile karş karşıyayız. Karantina bölgesini ve Fallen ırkının bu bölge ile alakasını güzel bir şekilde hikayeye yedirebilirlerse Rise of Iron gerçekten de The Taken King'in yakaladığı hikaye başarısını rahatlıkla yakalayabilir.

Peki Rise of Iron'da bizleri yeni hikaye içeriğinden başka neler bekliyor? Destiny özünde bir online oyun olduğu için oyuncuları sürekli olarak oyunda tutacak ve devamlılığı sağlayacak içeriklere ihtiyaç duyar. Bu içerikler olmadığı takdirde oyuncular tatmin edici bir progress (seviye bazında ilerleme) hissi alamaz ve kısa sürede oyundan soğur. Günümüzdeki çoğu online oyun bu işi beceremediği için bir-iki ay oynandıktan sonra tarihin tozlu sayfalarına gömülüyor. Destiny'nin böyle olmaması için Bungie'nin çok sıkı bir oyun planı ile karşımıza çıkması gerekiyor. Öyle de yapıyorlar aslında. The Taken King'in son durumunu da biliyorsanız zaten yapacak tonlarca şey olduğunun da farkındasınızdır.

Oyuncular hikayede ilerlemek dışında yeni bir strike, raid ve crucible moduna da erişim sağlayabilecek. Bu yeni içeriklerde kazanılan ödüller sayesinde gardiyanlar yeni Light Level sınırına ulaşmaya çalışacak ve son Raid'i en kusursuz şekilde, tüm zorlu görevlerini yaparak bitirmeye çalışacak. Tıpkı The King's Fall'da olduğu gibi önce normal, daha sonra da zor versiyonlar kullanıma açılacak.

Destiny: Rise of Iron
Ana özelliklerden az çok bahsettiğime göre yeni paketin hikayesine de biraz değinebilirim. Öncelikle, birkaç paragraf önce bahsettiğim Plaguelands'den bahsedeyim. Destiny'nin hikayesine göre Demir Lordları (Iron Lords) Altın Çağı sırasında SIVA adlı kendini yenileyen ve bir araya getiren bir nanoteknolojiyi keşfeder. Bu güçlü teknoloji çok kısa bir sürede insanlığa karşı bir tehlike unsuru haline gelir ve Demir Lordları da bu teknolojiyi yeraltına, Cosmodrome'a hapsetmek zorunda kalır.