Amerika'nın dünya üzerinde kurcalamadığı karışmadığı kıta kalmadı herhalde. Birşeyleri değistiriym düzeltiym derken derken bazen herşeyi eline yüzüne bulaştırdığına şahit olduk. Bunlardan ilki ve belkide en dehşetlisi Vietnam da meydana geldi ve 1993 te “Süper Güç” başka bir hezimetle tanıştı.Somali ye girip bir daha çıkamayan Amerikan askerleri gerçekten de Vietnam dan sonra belkide hiç böyle bir hezimetle karşılaşmadı. Ne var ki bu olayı Riddley Scott 2001 yılında “Black Hawk Down” da gözler önüne sermişti. Zaten oyun da adını bu filmden alıyor ve neredeyse filmde ki dehşeti birebir yaşıyorsununuz.Bu arada ufak bir hatırlatma: Somali Operasyonun da ki Black Hawk operasyonunu Çevik Bir Paşa yönetiyordu ve başarısızlığın ağır faturası Çevik Bir Paşa ya kesilmişti.
Oyunumuza gelince öncelikle şunu söylemek gerekir ; bence bu oyun Delta Force serisinin en iyisi çünkü oyundaki aksiyon neredeyse hiç dinmiyor. Bir görevde 250-260 adam katlettiğimi bilirim. Single Player ı tıkladığınızda hemen önünüze 3 adet Campaign gelicek. Bunlardan birini seçip hemen Somali’ ye dalıyoruz. Bence ilk görevden başlayın ve paranızın boşa gitmediğini hemencecik anlayıp içinizi rahat ettirin çünkü ilk görev belkide oyunun en zevkli görevlerinden hele ki helikopterden minigun la ateş açtığımız sahneler inanılmaz zevk veriyor. Açıkçası Delta Force adını ilk duyduğum zaman yine elimde silah dağ bayır koşturmak gelmişti ama şu gerçek ki oyun güzeldi kilometrelerce koşmak dışında. En sonunda Novalogic firması gelen eleştirilere dayanamamış olacak ki Black Hawk Down da artık göreve hazır koşulmuş olarak başlıyoruz yani aksiyonun tam ortasında! Bazen görev yerine eskisi gibi uzaktan başlıyoruz ama durun! Yine mi demeyin çünkü burada da imdadımıza hemen helikopterler jipler veya ufak tekneler yetişiyor ve görev yerine bu gibi araçlarla bırakılıyoruz zaten bir iki adım attıktan hemen sonra Somali’ li milislerin AK – 47 lerinden çıkan kurşunlarla tanışıyoruz. Oyunda gerçekten çok dikkatli ilerlemek gerekiyor çünkü sokakların içlerinde evlerde saklanmış damlarda pusu kurmuş milislerler her an tepenize kurşun yağdırıyor.
Size verilen silahların sayısı biraz az gibi ama görevlerin çeşitlerine bakıcak olursak yeterli gibi gözüküyor özellikle dürbünlü silahlar bir hayli işinize yarıyor hatta bana kalırsa görevlerin hemen hemen hepsinde dürbünlü otomatik silahları seçin gerçekten de çok etkili oluyor ve bazı silahların bomba atma özelliği de var . Burada size silahların tek tek listesini vermiyeceğim çünkü isim verince hangi silah olduğunu anlamak zor. Artık bu da oyunun sürprizi olsun oyunu oynarken kendiniz görün. Yanlız oyunda göze çarpan noktalardan biri de realistic ölümler yani Medal of Honor ‘daki gibi kafanıza bir şarjör yiyip de hiçbirşey olmamış gibi pata küte savaşmaya alışıksanız bu oyunda bundan vazgeçiceksiniz. 2-3 kurşunda işiniz tamam! Bu yüzden dikkatli olmak zorundasınınız. Oyunda ki save sistemi de birazcık farklı her görev için belli save haklarınız var bu yüzden save haklarınızı hesaplı kullanmanızda yarar var fakat ben pek zorluk yaşamadım bu konuda çünkü save hakları bence yeterli seviyede sanırım en fazla 8 save hakkı verliyior ki bu da son görevlere doğru. Ayrıca her bölüm sonunda geçtiğiniz bölümler otomatik olarak save edliyior ve bir liste haline getiriliyor oyun içinde save ettiğiniz yerler ise numara sırasında karşınıza çıkıyor ve istediğiniz save den başlama şansınız var. Oyunda yanlız kovboyu oynamıyorsunuz sizinle beraber emrinizde birkaç kişi daha var fakat verdeiğiniz emirler okadar da yaratıcı diğil açıkçası ben pek kullanmadım ama sizi takip etsinler yeter. Ayrıca oyunda bir artı özellik daha kafanızı sağa sola uzatarak ateş etmek gerçekten de hayatınızı birçok yerde kurtarıyor.