ArtılarEğlenceli oynanış, çevreyle etkileşim, farklı sonlar
EksilerTeknik yönden hatalar halen var
Bundan üç dört sene önce Arx Fatalis adında ilginç bir yapım vardı. Yer
altında geçen hoş bir maceraydı, aslında kaliteliydi. Fakat pek fazla hafızalara
yer etmeden öylece uçtu gitti. Arkane Studios, boş durmadı ve Arx Fatalis
arkasından Dark Messiah of Might and Magic ile karşımıza geldi. Might and Magic
evreni gerilerde 1986 yılına kadar gider. Aradan tam yirmi sene geçti ve ne
oyunlar geldi gitti. Son olarak Arkane de, Arx Fatalis’ten kazandıklarını alıp
Dark Messiah’a aktardılar ve Might and Magic dünyasını bir FPS olarak bize
sundular. Source gücü, yayınlanan videolar, ekran görüntüleri derken, sonunda
beklenen gün geldi çattı. Oyunumuz kendini piyasaya çıkardı.
Efsane
Sıra tabalı RPG’lerden görmeye alıştığımız Might and Magic, Dark Messiah ile
gözlerimize oldukça farklı geliyor. Sareth adında genç bir karakteri
yönetiyoruz. Sareth, hocası Phenrig adlı bir büyücüden, ufaklığından beri eğitim
alır. Ancak eskiden olan bir kötülük geri döndürülmek istenmektedir. Büyülü bir
kristal yardımı ile bu gerçekleşecektir. Sonuçta biz de yani Sareth olarak,
bunlar gelişmeden yollara koyuluruz. Yolda bize eşlik etmesi için kafamızın
içine Xana adlı bir güzellik eklenir. Böylece macera başlar. Xana, aynı
Galatica’da Dr.Gaius Baltar’ın kafasındaki Numara 6 gibi, beynimizde dört dönüp
duruyor.
Yapım aslında basit ve hemen alışılacak bir sisteme sahip. Temel olarak üç ayrı
yetenek bulunuyor. Bunlar kombat, büyü ve çeşitli diğer bir grup olmak üzere
sınıflandırılmış. Kombat, direk olarak dövüşle ilgili olan kısım. Silahlarınız,
savunmanız, atağınız vs… buradan geliştiriyoruz. Büyü, bildiğimiz üzere büyüyüm
ben diye direk olarak bağırıyor. (Ateş, hava, su, toprak ve tahta! Ne alaka)
Ateş,buz vs… bulunuyor. Geri kalan yetenek sınıfında ise geri kalanlar toplanmış
durumda. Yetenek kısmı aslında basit ve kullanışlı olduğundan tercih edilebilir.
Buna rağmen Might and Magic dünyasında geçen bir oyun için, ben daha fazla
ayrıntı beklerdim. Yaptığımız görevlerle, ayrıca öldürdüğümüz yaratıklarla
tecrübe puanı kazanıyoruz ve seviye atlıyoruz. Genel olarak tüm yaratıkları
öldürüp, tüm görevleri yapmaya çalışın, böylece elinize daha çok tecrübe puanı
geçecek, karakteriniz kuvvetlenecek.
Half – Life 2’nin gücü adına
HL2’den artık iyice ahbap olduğumuz Source grafik motoru, Dark Messiah’ın da
temeli olmuş. Grafikler genel olarak iyi. Gölgelendirmeler ve ışıklandırma
efektleri güzel. Modellemeler bazı zamanlar ufaktan çuvallayabiliyor. Ancak doku
ve kaplamalar hoş, hatta bazı zamanlar ufak detaylar içlerinde saklı gibi.
Source’un en sevdiğim yanı açık alanı harika bir şekilde çizmesiydi. Dark
Messiah’ta bu yüzden hiç kasılmadan, bölümleri güzel bir şekilde bize yansıtmış.
Çevrenin şekillenmesinde, grafikler sınıfı geçiyor. Diğer olay ise, Source’un
bazı yeni efektlerinin de kullanılması, bunlar da gözleri okşuyor.
Sesler de genel olarak iyi. Bazı zamanlar seslendirmelerde ufaktan bir kaçış
veya takılma olabiliyor. Gene de bu olay ortamı iyice bozacak türden değil.
Yapımda kullanılan ses efektleri yeterli ve iyi. Kendini tekrar ettirmeyen
türde. Bazı oyunlarda özellikle ses etkeni, sanki kulak zarınızı yırtacak gibi
olur. Fakat bu durum Dark Messiah’ta geçerli değil, sınıfı atlıyor.
Kes, biç, parçala sonrada salla
Source olurda, hiç çevreyle etkileşim olmaz mı? Olabilir, tabii ki ancak bunu
nasıl kodladığınıza bağlı. Yapım içinde neredeyse her şeyle etkileşimdeyiz.
Yıkın, kesin, atın, tutun bu tamamen size bırakılmış durumda.