Curse: The Eye of Isis

Bildiğiniz gibi günümüzde korku oyunları bir hayli revaçta. Geçtiğimiz beş sene içinde raflarda korku türünde çesitli oyunlar gördük. O yüzden bir korku oyunun daha çıkması o kadar da şok edici bir etki yaratmadı. Özellikle Resident Evil’ı oynadıktan sonra, diğer korku türü oyunları denedikçe beklenti çıtamı yükseltmiş bulunmaktayım. Benim bu yüksek taleplerim bu tür oyunların çıkmasını sonlandıramayacak elbette. Bu kez şansını Asylum Entertaintmen isimli firma kullanmaya hazırlanıyor. Korku oyunlarının temel unsuru olan büyüler ve lanetler yine ortalıkta gezinecek. Özellikle “The Return The Castle Wolfenstein” bunun en güzel örneği, nedenini soracak olursanız, “The Eye Of Isis” da bu tarz bir FirstPersonShooter. 

Elbette lanetler ve karabüyülerle bezenmiş şekilde. Oyunda müzeden ansızın kaybolan “Eye Of Isis”ı (Isis’in gözü) bulmaya çalışacağız. Tabii her zamanki gibi kaybolan madde kötülerin eline geçiyor. Tahmin edin bakalım noooluyor! Bravvooo, ölüler diriliyor, acayip yaratıklar ortaya çıkıyor. Bunun sebebi kutsal heykelin intikam almak istemesi. Tam da bu noktada işler karışıyor, işimiz yalnızca kutsal heykeli bulmakla bitmiyor, bunun yanında heykelin esas merkezi olan tapınağa gidip başlayan bu lanete de son vermeniz gerekiyor.

KLİŞE AMA OLSUN: SIKI İKİLİ

Oyunda Darian Dane adında bir mühendisi kontrol edeceksiniz(arkeolog devri kapandı). Genç arkadaşımızla birlikte mumyalar, zombiler ve bunun gibi bildik yaratıklarla savaşıp kutsal heykeli ele geçirmeye çalışacağız. Bu macerayı tamamlamamıza yardımcı olacak bir de Varity adında bir kız bize asistanlaık yapacak.

Oyunda gidebileceğimiz yerler arasında müze ve çevresi, kargo gemisi, çöl kasabası ve piramid. Oyunun tam versiyonunda büyük bir ihtimalle daha değişik mekanlar eklenmiş olacak.

Oyunun atmosferi, zamanın 19.yy’da geçmesi itibariyle bana Indiana Jones’u anımsattı. Yapımcı firma şimdiden oyunun gerçekten korku türünün güzel bir örneği olacağını belirtiyor. Karakterinizin özelliği (can durumu vs.) belirli yerlerde gözükecek ve sade olması nedeniyle kontreller kafa karıştırmaycak nitelikte olacak. Konular arası geçişlerde kullanılan introlar oyunu bütünleştiriyor, introlar oyunun motoru ile aynı yapılmış, dolayısıyla oyun içi ekranlarla bir fark taşımamakta.

Sonuç olarak oyun biraz Alone In The Dark biraz da Castle Of Wolfenstain benzeri, adventure ve action bir arada, bu iki oyunu oynayıp beğenmiş olanlar, bunu da seveceklerdir, ne de olsa ölüler ve lanetler bu oyunda bol kepçe. 

Çıkış Tarihi : 2002 sonu