Crytek, tam beş ay önce yayınladığı yeni video ile Crysis serisinin devamına dair tüm sessizliğini bozmuştu. O dönem Crysis 3’ün ardından tamamlamaya çalıştığı Ryse: Son of Rome’u da tamamladıktan sonra senelerdir AAA kalitede oyunlara ara vermiş, VR ve Online tabanlı yapımlara odaklanmışlardı. Böylelikle firma, Crysis 4 duyurusu ile özüne döndü diyebiliriz.
Firmanın, 2019 senesi içerisinde Hunt Showdown’u tam sürüme ulaştırması, 2020 sonlarına doğru Crysis Remastered’ı, ardından da 2021 senesinde ise Crysis 1, 2 ve 3’ü kapsayan Crysis Remastered Trilogy’i piyasaya sunması, gelen olumlu tepkilerin ardından da Crysis 4 ile yollarına devam etme kararına itti. Crysis 4 ile ilgili ilk bakış ya da ciddi bir ön inceleme için henüz çok erken diyebiliriz. Zaten firmanın CEO’su Avni Yerli’nin, duyuru sonrası yaptığı açıklamada da “…her şeyin en başındayız!” demesi ve yayınlanan gizemli videoda ana oyuna dair herhangi bir içerik sunulmaması, tüm bunların özeti niteliğinde. Peki bugüne kadar neler yaşandı, ne sonuçlar doğdu ve bu sistem tahminlerimizi neye bağlayacağız?
Bence bu süreçte yaşanan en büyük gelişmelerden biri reboot olarak sıfırlanan Hitman serisinin, en etkili oyunlarından biri olan Hitman 3’ün yönetmeni Mattias Engström’ün, IO Interactive'den ayrılarak Crytek'e geçmesi oldu. Engström, böylelikle de Crysis 4'ün başındaki isim oldu. Yani şu an geliştirilmekte olan Crysis 4’ün başında o isim var.
Bilmeyenler için bu ismi çarpıcı kılan en büyük özellik ise Hitman öncesinde Far Cry 3’ün yapımında çalışmış olması. Biliyorsunuz ki Far Cry 3, Dunia Engine ile geliştirilen ve bugünkü FarCry’ların piyasada olmasını sağlayan CryEngine tabanlı en güçlü grafik motorlarından biri. Bu isim ve ekibi sayesinde CryEngine baz alınarak Dunia Engine önce yapılandı ve zamanla Far Cry 3, 4, Primal, 5 ve 6 gibi yapımları gördük. Çünkü Ubisoft, 2012’de piyasaya sürdüğü Far Cry 3 ile seriyi yeniden ayaklandırmış ve devam oyunlarının yapılmasına vesile olmuştu.
Crytek’in aslen Far Cry yapımcısı olduğunu ve Crysis serisi de kısmen aynen altyapıdan devam eden bir oyun olduğunu göze alacak olursak; Engström’ün liderliğindeki Crysis’ten beklentileri de yüksek tutmak zorunda olmakta fayda var. Zaten “Crysis 4 - Neler Bekliyoruz?” yazımızda da Cevat Yerli sonrası firmanın Avni Yerli liderliğine geçmesi, bize bir CryEngine teknoloji demosu olan yeni bir Crysis sunmak yerine oyun kültürü en geniş olan yönetici Avni Yerli ile gerçekten ilki gibi devasa bir Crysis oynayacağız anlamına geliyor.
Crysis 4’ün sistem özelliklerini şu an piyasada bulunan CryEngine grafik motoru belirleyecek. Tahminimizce oyunun çıkışına doğru son sürüm hangisi olursa, o geçerli olacak (şu an v5.6 mevcut) Sürekli güncellenmekte olan CryEngine, yeni eklenen özelliklerle Unreal Engine ve Frostbite gibi arşa çıkan rakipleriyle yarışır haldeler. Belki de sunacakları yeni Crysis’in etkisiyle, Unreal Engine’a kıyasla CryEngine daha çok tercih edilecek ancak bu konuda da bazı rahatsız edici tatlı sorunlar da var. Bu sorunlar ise motorun sürekli güncellenmesi ve yenilenmesiydi.
Bu ne yazık ki “Update” yap, geç mantığında olan güncellemeler de değildi. Her seferinde tool elementlerini etkileyecek, daha dün öğrendiğiniz özelliğin bugün değişmesi ya da daha kolay yönteme gelmesi için bilinen gidişatın değişmesi, belki birkaç saat önce kullandığınız bir yeniliğin sonraki gün daha zorlaşması, kolaylaşması bakımından geliştiricileri de zorlayan bir oyun motoruydu. Neyse ki son sürümlerde daha stabil ve daha üstün seviyede özelliklerin yanı sıra kolay ve dinamik kullanım sunmaya başlasa da Crytek, bu grafik motoruna verdiği önemi hiçbir zaman sonlandırmadı.
CryEngine 5.6 ile geliştirilen Crysis 1, 2 ve 3 Remastered’da özellikle ön plana çıkan özelliği Ray Tracing’ti yani bu da Real Time Render konusunda baya ciddi bir farkı ortaya koymasına rağmen, CryEngine 5.5’ten beri daha akıcı ve stabil olması için uğraşılıyordu. Bu da özel üretilmiş bir donanımı ya da eskisi gibi bir Crytek oyunu için harcanan servet değerindeki sistemleri ortadan kaldırıyordu. Yine de buna rağmen internette sürekli konuşulan ve hatta geyik konusu olan “Can i run Crysis” seçeneği de ilk Remastered oyunda karşımıza çıktı. Bu da hem güçlü, hem de stabil sistemlerde Crytek oyunları rahatça oynanılabilir algısını bizlere sundu.
Ayrıca pandeminin etkisi bu konuda CryEngine’e de yansıdı diyebiliriz. Her zaman bir gelişme yapılmadan evvel, sunulan toplantılarda ya da fikirlerde pandemi yüzünden dünyada artan enflasyon ve donanımlarda dair yetersizlik ya da üretim, bu motorun günümüz sistemlerinde stabil hale gelmesi için verilen önemi daha da arttırdı. Hunt Showdown’un son ve akıcı update’inde bu konuya yer verilmesi, bir nevi bu tezimi de kanıtlar nitelikte.
Her şeye rağmen özetle ve emin bir şekilde söylemem gerekir ki; Şu an Hunt Showdown oynayan ya da sistemi oyunu kaldıran birçok kişi Crysis 4 çıktığında da sistem konusunda çok büyük sıkıntılar çekmeyecek. Yine de her şeyi zaman belirleyecek. Bugünden itibaren sırf Crysis 4 için sistem toplama hevesine girenler varsa, acelesi ve parası yoksa CryEngine’in tüm gelişimlerini dikkatle takip etmeli ve Crysis 4’ün çıkışına kadar beklemelidir. CryEngine geliştiği, Hunt Showdown güncellendiği sürece Crysis 4’ün sistemimizi yakıp, yakmaması da bir o kadar bizi etkileyecek!
Daha ciddi ve detaylı Crysis 4 bilgisi için “Crysis 4 – Neler Bekliyoruz?” yazımızı okumanızı dilerim.
Demo o dönemde motorla beraber indirilebilir haldeydi, halen indirilebileceğini tahmin ediyorum. Bütün raytracing öğeleriyle beraber optimizasyonun nasıl bu kadar iyi olduğunu bilmiyorum ancak sizler de indirip kendiniz deneyebilirsiniz.
Not: Tam emin olmamakla beraber, şu an hayal kurmuyorsam, dronu kontrol edebildiğimiz bir modu da vardı.