ArtılarBaşarılı hasar modellemesi, eğlenceli oyun mod'ları...
EksilerOynanabilirlikteki bazı sorunlar, oyunun uzun süre oynanmasını etkileyebilir...
Yarış oyunları simülasyon ve arcade olarak ikiye ayrılır. Toca Race Driver
gibi yapımlar, sürüş gerçekçiliğini ön planda tuttukları için oyuncuları bir
hayli zorlarlar. Öyle ki arcade’lerde unuttuğumuz frenleri, simülasyon
oyunlarında, gazdan daha fazla kullanmamız gerekir. En ufak bir bariyere
sürtmemiz bile, aracımızda ciddi hasarlara yol açabilir. Neticede sürüş
dinamiklerimiz etkilenir ve düz yolda bile ilerleyemez konuma düşeriz. Arcade
oyunların en büyük özelliği ise eğlenceyi ön planda tutmalarıdır. Bu yüzden
sürüş gerçekçiliğinden ve bazı fizik kurallarından ciddi derecede fedakarlık
edilir. Saatte 200 KM hızla duvara çarpıp, yarışa devam edebileceğiniz tek tür
arcade oyunlardır. Geçtiğimiz günlerde satışa sunulan Crashday’de eğlenceye
yönelik yapımlardan bir tanesi. Geçtiğimiz Ocak ayı sonunda demo’su ile
dikkatleri üzerine çeken yapım, şimdi tamamlanmış olarak sabit disklerimize
kurulmaya hazır.
Tıpkı Stunts
Çocukluğumun en sevdiğim yarış oyunlarındandı, tek disketlik Stunts. O yıllara
göre göze hoş gelen grafikleri, içerdiği otomobil seçenekleri ve kullanıcıya
verdiği hız hissi ile Stunts, küçük bedenimdeki büyük yarışçıyla aynı dilden
konuşuyordu. Aradan yıllar geçti ve Crashday, Stunts’da bulunan bir çok özellik
ile satışa sunuldu. Yapımcılar da eski yapımdan etkilendiklerini gizlemiyorlar
çünkü yapımda Stunts’a ait bir dolu fikir bulunuyor.
Ayağımı yerden kessin yeter
Crashday son derece hızlı bir videoyla ekranı şenlendiriyor. Birbirine çarpan,
rampadan fırlayan, taklalar atan, yere çakılan, patlayan otomobilleri,
içinizdeki trafik canavarının gözleriyle(!) büyük keyif ile izliyorsunuz.
Ardından gayet sade tasarlanmış menü karşımıza geliyor. Burada ilk göze
çarpanlar Track Editor, Mini Games ve Career Game oluyor. Bunların haricinde
Single Event, Multiplayer, Replays ve Options var. Şimdi bunlardan kısaca
bahsedelim.
Options’da alışık olduğumuz ayarlarımızı yapıp, Replays’a tıklıyoruz. Burası
oyunda geçirdiğiniz keyifli anları tekrar izlemek için hazırlanmış. Böyle bir
oyunda birbirinden komik birbirinden eğlenceli hatıralar geçirebilirsiniz.
Açıkçası her yarış oyunu için olmasa da Replays, Crashday için gerekli bir öğe.
Multiplayer ile Crashday’in keyfini arkadaşlarınız ile yaşayabilirsiniz. Geldik
Single Event’a. Burada kendi seçeceğiniz yarış türü, pist ve araç ile
birbirinden zorlu rakiplerimizle müsabakalara katılıyoruz. İçerdiği yarış
türleri gerçekten çok ilgi çekici. Sırasıyla bahsetmek gerekirse, ilk olarak
Wrecking Match’tan bahsedelim. Bu mod’da rakiplerimizi ister çarparak, ister
ateş açarak parçalamaya çalışıyoruz. Önceden belirlenen parçalama adetine ilk
ulaşan yarışmacı, müsabakayı kazanmış oluyor. Stunt Show ise araçlarımız ile
çeşitli akrobatik hareketler yapıp, puan kazanmaya dayalı. Rampalardan atlayıp,
havada defalarca takla atarak ya da içinden geçtiğimiz tünelin tavanını
kullanarak, aynı doğrultuda 360 derece dönerek puan kazanabiliyoruz. Burada da
önceden belirlenmiş rakama ilk ulaşan yarışmayı birinci bitiriyor. Hold the
Flag, bir çok FPS oyununda karşılaştığımız bir mod’un otomobil yarışına
uyarlanmış hali. Bildiğiniz Capture to Flag oyununda olduğu gibi, yani bayrağı
alıp kaçmaya dayanan bu oyunda kazanmanız, bayrağı taşırken Checkpoint’lerden
geçmenize bağlı. Race mod’u belki de oyunun en sıradan bölümü. Yapmanız gereken
bildik yarış kurallarını kullanarak yarışmak. Pass the Bomb’da ise arabanızın
üzerinde bir bomba kurulu. Diğer araçlara dokunduğunuz anda bomba diğer araca
geçiyor. Burada yapmanız gerek bombayı mümkün olduğunca az taşımak ve rakip
araçlarda patlamasını sağlamak. Bomb Run mod’u çok güzel düşünülmüş! Yurt
dışında Speed olarak gösterime giren, ülkemizde ise Hız Tuzağı adıyla bilinen
filmdeki mantık ile Bomb Run aynı! Tüm araçların üzerine bir bomba
yerleştirilmiş. Sizden yapmanız istenen, belli bir hızın altına düşmemek. Eğer
düşerseniz, bomba patlıyor ve yarış dışı kalıyorsunuz. Yani hem belli bir hızın
altına düşmeyeceksiniz, hem de rakiplerinizden önce parkuru tamamlayacaksınız.
Test Drive ise adından anlaşılacağı gibi test sürüşü. Bu mod’da istediğiniz gibi
parkurları dolaşmakta özgürsünüz. Rakibiniz yok.
Single Event’tan çıkıp Mini Games’e baktığımızda, bu bölümün özelliğinin ufak
müsabakalar içermesi olduğunu görüyoruz. İlk seçeneğimiz Long Jump. Kış
sporlarından bir alıntı olan Long Jump’da, aracımızla uzun bir yokuş inip,
ardından kısa bir rampa tırmanıyoruz. Böylelikle hız alıp girdiğimiz rampadan
fırlayarak çıkıyoruz. Burada amaç en uzağa düşebilmek. Nitro kullanımına da izin
verilen bu bölüm kısa ama gayet eğlenceli. Vehicle Blast’ta ise süremiz bitmeden
parkuru tamamlamaya çalışıyoruz. Düz olan parkur için verilen süre aslında
yeterli değil. Yapmanız gereken nitronuzu etkili kullanarak yarışı zamanında
tamamlamak. Mini Games’teki açık olan son mod ise Checkpoint Chase. Kayak
sporlarından fikir alınarak hazırlanmış bu bölümde, sağlı sollu checkpoint’lerin
arasından geçmeye çalışıyoruz.