Crash Bandicoot 4: It's About Time inceleme

İlk Playstation konsolunun maskotlarından biri olan Crash Bandicoot, uzun bir aradan sonra, Crash Bandicoot 4: It’s About Time ile geri dönüyor. Yeni yapımcısının ellerinde, hem Xbox One hem de Playstation 4 için yayınlanan yeni Crash Bandicoot oyununu birlikte inceleyelim. 

Zamanın Ötesindeki Bandicoot

Naughty Dog’un ellerinde hayat bulan ilk üç Crash Bandicoot, Playstation konsolunun en sevilen oyun serilerinden biriydi. 3 boyutlu platform türündeki oyunlarda bir bandikut faresi olan Crash’i kontrol edip, çeşitli düşmanlara karşı mücadele ediyorduk. Geçtiğimiz yıllarda yayınlanan Crash Bandicoot: N. Sane Trilogy ile bu üçlemeyi tekrardan, son nesil konsollarda oynama fırsatı bulmuştuk. Yenilenen üçleme ile ilgili incelememizi buradan okuyabilirsiniz. 

Crash Bandicoot 4: It’s About Time’ın hikayesi üçüncü oyunun bıraktığı yerden devam ediyor. Hikayemiz Crash tarafından geçmişte bir hapishaneye atılan Dr. Neo Cortex, Uka Uka ve N. Tropy’nin kaçmaya çalışması ile açılıyor. Uka Uka’nın çabaları sonucu zamanda açılan bir geçit, kötülerimizin kaçmasına ve zamanın düzeninin bozulmasına sebep oluyor. Bu sırada sahil kenarında huzurlu bir şekilde uyuyan kahramanımız Crash, Aku Aku tarafından uyandırılıyor. Crash’in kardeşi Coco ve ileride katılacak sürpriz isimler ile devam edecek olan maceramıza başlıyoruz.

Hikaye ilerledikçe farklı mekanlara dağılmış 4 kuantum maskesi ile karşılaşıp, bunların güçleri yardımıyla kötü adamları durdurmaya çalışıyoruz. Yolculuk boyunca Crash ve Coco arasından istediğimiz birini seçme şansına sahibiz. Ayrıca Tawna ve Dingodile gibi farklı karakterler de zaman zaman hikayede kendini gösteriyor. İşin içine zaman ve boyutlar da girdiğinde, her karakterin daha önceden tanıdığımız kişiliklere sahip olmasını beklememekte fayda var.

Ben hikaye sunumu oldukça iyi buldum. Yalnızca ana karakterler değil, Tawna gibi yan karakterlerin de hikayeye etkisini görebilmek mümkün. Bölümlerin başında ve sonunda çıkan ara sahnelerde oldukça iyi bir iş çıkarıldığını da söyleyebiliriz. Ara sahneler hem görsel hem de seslendirme açısından başarılı.

 Maskeler Ardındaki Bandicoot

Hikaye açısından geçer not alan Crash Bandicoot 4: It’s About Time’ın oynanışına göz atalım. Eğer eski oyunları ya da N. Sane Trilogy’yi oynadıysanız, bu oyunun o kadar da kolay olmadığını hatırlıyorsunuzdur. Zaten zor olan platform öğeleri bir yana, oyunun üç boyutlu olmasından kaynaklanan derinlik algısının ortaya çıkardığı bir zorluk da bulunuyor. Yani bu oyuna giriyorsanız kolay bir şekilde bitirebileceğinizi düşünmeyin.

Oyun boyunca Crash ve Coco karakterlerinden istediğimiz birini seçip ilerleyebiliyoruz. İki kardeşin arasında oynanış olarak bir fark yok. İstediğimiz karakteri seçip bölümlerdeki düşmanları yeniyor, engelleri aşıp sona ulaşırken bir yandan da meyve ve mücevherleri toplamaya çalışıyoruz. Yol boyunca kırabileceğimiz kutuların yanı sıra patlayıcı kutular da bulunuyor. Eski tip TNT kutularının üstüne zıplayınca 3 saniye içinde uzaklaşmamız gerekirken, Nitro kutuları temas anında kendini yok ediyor. Bildiğimiz, alışkın olduğumuz Crash formülü düzgün ve etkili bir şekilde kullanılmış.

Ana karakterlerimiz eski oyunlarda bulunan yeteneklerin çoğunu oyunun başında kullanabilir halde. Düzenin bozulması ile birlikte uyanan Kuantum Maskeler, uzay zaman üzerinde kontrol sağlayan güçleri ile oyuna yeni mekanikler ekliyor. Boyutlar arasında geçiş yapmamızı sağlayan Lani Loli ile başka boyutta bulunan platformları açığa çıkarmak ve karanlık madde maskesi Akano ile yüksek güçte dönüşler yaparak havada süzülüp saldırıları geri sektirmek mümkün. Zamanı kontrol eden Kupuna-Wa sayesinde zamanı yavaşlatıp, hızlı rakipleri alt edebilir ve son olarak Ika Ika ile yerçekiminin merkezini değiştirebiliriz. Ika Ika’nın çift kişiliği ve kişiliklerin birbirlerine karşı yaptığı yorumlar da zaman zaman yüzümüzü güldürüyor.

Oyunda başka karakterleri de kontrol edebildiğimizi söylemiştik. Önceki oyunlarda yalnızca kurtarmaya çalıştığımız bir karakter olan Tawna, daha güçlü ve daha dikkat çekici bir şekilde geri dönüyor. Farklı bir boyuttan gelen Tawna bir tekme ile demir kutuları kırıp, elindeki kancası ile hem rakipleri etkisiz hale getirme hem de uzun mesafeleri hızlı bir şekilde açma konusunda etkili. Diğer karakterlerin de kendilerine has özellikleri ve oynanış şekilleri bulunuyor. Farklı karakterlerin oyuna getirdiği değişiklik hissi, oyunun kendini tekrar etmesinin de önüne geçiyor.

Oyun içerisinde ana hikaye ve yan hikayelerin yanı sıra, Neo Cortex’in Crash üzerinde yaptığı deneyleri tecrübe edebileceğimiz Flashback bölümleri bulunuyor. Bu bölümleri açmak için gerekli kasetler bölümlerin içinde bulunuyor. Alabilmek için de kasetin olduğu bölüme kadar hiç ölmeden gitmek gerekiyor. Kasetleri almak zor gibi geliyorsa, bir de bu bölümleri görmeniz gerek. Crash’in geçmişte ne kadar acımasız testlere maruz kaldığını birinci elden tecrübe ediyoruz.

Sadece ana hikayeye odaklanırsanız, bütün kutuları kırmak ya da elmasları toplamak gibi aktiviteleri de minimum seviyede tuttuğunuz takdirde oyun 8 - 10 saat içerisinde bitiyor. Fakat oyun içerisine eklenmiş bir sürü şeyi kaçırmış oluyorsunuz. Yan görevler ile birlikte oynanış süresini 16 saate çıkarmak mümkün. Bütün toplanabilir şeyleri kovalayacağım diyenlerdenseniz 30 saati aşkın oyun süresine hazır olun. (Ben yan görevleri de tamamlayıp bıraktım. Reflekslerim buradan sonrasına yetmedi)

Reflekslerinizi Keskinleştirin

Bir sürü farklı özellik saydık, peki bunların oyundaki kullanımları ve seviye tasarımları nasıl? Burada hem iyi hem kötü sayılabilecek şeyler diyeceğim. Crash Bandicoot serisi hiçbir zaman kolaylığı ile ünlü bir oyun olmadı. Patlayan kutular, dibe gömülen yollar, tek vuruşta sizi haklayan düşmanlar ve perspektif problemleri oyunun ciddi anlamda sinir bozucu hatıralar oluşturmasında etkili etmenler. Buna kısıtlı sayıda canınız bulunmasını da ekleyince, serinin neden zorluğu ile ünlü olduğunu anlayabilirsiniz.

Crash Bandicoot 4: It’s About Time eski mekanikleri koruyup, gelen yenilikleri oyuna başarılı bir şekilde yedirmeyi başarmış. Bölümlerde ilerledikçe açılan maskeler ile daha fazla mücadele isteyen bölümlere ulaşıyorsunuz. Her yetenek ayrı bir alışma süresine ihtiyaç duyuyor ve kimi yerler ciddi anlamda iyi reflekslere sahip olmanızı gerektiriyor. Bu oyunlar hep zordu ama yeni mekanikler ile birlikte ekstra zorlaşmış gibi geldi bana. Serinin eski oyunlarını gençlik yıllarımda oynayabiliyordum ama bu oyun o yıllarda çıksa yarısına ulaşamadan bırakırdım gibi geliyor. Yine de Toys For Bob’un yeni nesil oyuncuları düşünmediğini söylemek yanlış olur.

Normalde Crash Bandicoot oyunlarında 3 canınız olur ve bu canlar bittikten sonra oyunun en başına geri dönersiniz. Biraz acımasız bir sistem ama eski nesil oyunların çoğunun ölüm konusunda acımasız olduğunu unutmamak gerek. Dördüncü oyun ile birlikte oyunu oynamak için iki farklı seçenek sunuluyor. Modern ve Retro oyun modu seçenekleri sayesinde oyunu istediğimiz gibi oynayabilmek elimizde. Retro yukarıda anlattığım eski usül oynanış şekli iken, Modern modda sınırsız ölme hakkına sahibiz. Ayrıca Modern modda çok fazla ölünce daha kısa mesafelerde kayıt noktaları ve iki kez hasar almamıza izin veren maske gibi destekler de bulunuyor. Modern modda oynarken açılan ölüm sayacına dikkat etmek gerekiyor. Eğer bölümdeki bir elması almak istiyorsanız üç kereden fazla ölmemeniz gerekiyor.

Oynanış çok güzel, yeni mekanikler oyuna çok güzel yedirilmiş ve farklı karakterler ile bambaşka bir oyun tecrübesi sunuyor. Ama bazı zamanlarda gereksiz derecede zor hale geliyor. Özellikle son seviyelerde maskeler arasında yapılan geçişler hayattan bezdirecek zorluğa ulaşıyor. Ben müthiş bir platform oyuncusu değilim ve Crash serisini de zamanında oynayıp bitirmiş olmak dışında bir hayranlığım yok. Eminim hayranları bu seviyede bir zorluğa hazırlıklı gelmiştir. Ben kırmamız gereken kutu sayısının artması, sırf zor olsun diye yapılan yerleştirmeler nitro kutularının kullanım şekline sinir oldum. Eski oyuncuların bile canını sıkabilecek bazı bölümler, yeni oyuncuları oyundan soğutabilir.

 Dr. Neo İle Teknik Kısımlar

Crash Bandicoot 4: It’s About Time, Crash Bandicoot: N. Sane Trilogy’yi de geliştiren Toys For Bob tarafından geliştiriliyor. Sadece Sony konsollarına özel bir seri olmaktan kurtulan Crash Bandicoot, yeni oyununu ilk olarak Playstation 4 ve Xbox One konsollarında çıkarıyor. İlerleyen zamanlarda yeni nesil konsolların yanı sıra, Switch ve PC için de çıkmasını bekliyorum. Bakalım mevcut konsollardaki durum nasıl.

Ben oyunu standart Playstation 4 Slim konsol üzerinden oynadım. 1080p çözünürlüğe sahip olan oyun genellikle 40 FPS civarlarında geziniyor. Playstation 4 Pro sürümünde ise standart 60 FPS ile oynamak mümkün. Çok nadir zamanlarda oyunun takıldığını hissetsem de, standart sürüm Playstation 4 konsolunuzda rahatlıkla oynayabileceğinizi söyleyebilirim.

Hem ara sahnelerde hem de oyun içinde grafikler çok güzel gözüküyor. Girdiğiniz mekanlar ve karakter tasarımları oldukça iyi. Pro sürümün konsollar ile normal sürüm arasında çok büyük bir fark görünmüyor. Sanki yeni nesil için yapılmış ama mevcut nesilin oyuncuları da düşünülerek hazırlanmış olduğunu hissediyorsunuz.

Son olarak bölüm tasarımlarına değinmeden geçemeyeceğim. Orman, uzay, buzlu mekanlar ve korsan bölgesi gibi bir sürü farklı konseptte bölümde mücadele ediyoruz. Her bölümün kendine has yapısı ve düşmanları ile atmosferi çok iyi bir biçimde yansıttığını görüyoruz. Zaman zaman “ne güzel yapmışlar” diye bakarken boşluğa düştüğümü biliyorum. Artık eski kabul edilen standart sürüm Playstation 4’de bile bu görsel zenginliğe erişebiliyoruz. 

Sonuç

Toys For Bob daha önce N. Sane Trilogy ile eski Crash oyunlarını başarılı bir şekilde mevcut nesile taşımıştı. Crash Bandicoot 4: It’s About Time ile birlikte yalnızca eski oyunları yenilemekte değil, yeni oyunlar yapmakta da iyi bir iş çıkarabileceklerini herkese gösteriyorlar. Crash Bandicoot serisinin özünü koruyup, yeni eklenen özellikler ile eski oyunların basit bir kopyasını yapmanın ötesine geçmişler.

Oyunun bazı bölümlerinin gerekenden fazla zor olduğunu, yalnızca “oyuncuya zorluk olsun” denilecek seviyede yapay zorluk ekledikleri bazı yerler olduğunu hissediyorsunuz. Kontrol noktaları arasındaki ayarsız uzunluklar, mükemmel zamanlamadan azını kabul etmeyen zıplama noktaları, oyuncuyu sinirlendirmek için özellikle yerleştirilmiş gibi duran düşmanlar derken bu liste uzayıp gider. Özellikle son bölümlerde bu yapay zorluğun iyice abartıldığını düşünsem de, normal bir oyuncunun bitirebilmesi için gerekli önlemlerin de alındığını görüyorum. “Bazı şeyleri kaçıracaksın ama yine de biraz ter dökerek oyunu bitirebilirsin” demeyi ihmal etmemişler. Bu da bir artı kabul edilebilir.

Toplanabilecek onlarca karakter görünümü, farklı karakterler ile oynanabilen ve ana hikayeye etkileri gözüken yan hikayeler, Crash’in geçmişini tecrübe edebileceğiniz yan bölümler, eski bölümleri farklı şekillerde oynama fırsatları gibi bir sürü seçeneğe sahip olan Crash Bandicoot 4: It’s About Time, serinin eski oyunlarına seven herkesin sahip olması gereken bir oyun. Daha önce bir Crash Bandicoot oyunu oynamayan oyuncuların ise acele etmesine gerek yok. Oyun çok güzel gözüküyor ve çok fazla içerik sunuyor ama Playstation Store’daki mevcut fiyatı, konsol başında sinir olacağınız saatlere değer mi kararsızım. 470 lira vereceğiniz bir platform oyunundan çok daha fazlasını bekleyebilirsiniz. Bu yüzden indirimi beklemenizde fayda var.