ArtılarKeşfedilebilecek geniş bir şehir var, çoklu oyuncu mod’ları eğlenceli
EksilerKarakter animasyonları ve efektlerde problemler var, görevler kendini çok tekrar ediyor
Oyun yapımcılarının bir şeyler bildiklerinden ya da bir mesaj veriyor olduklarından şüphelenmeye başladım. Şehirlerin, tehlikeli virüsler tarafından etkilenmesi, insanların ölümcül yaratıklara dönüşmesi ve ölüm saçması, sevilen konulardan biri oldu. Kendinizi, bu tarz bir oyunu oynarken, o şehirdeymişiniz gibi hissetmek son derece ürkütücü. Özellikle Prototype, bu konuda bize yeterince fikir veriyor ve atmoferi yaşatıyordu. Oyunlardaki tek tesellimiz, yönettiğimiz karakterlerin de doğa üstü güçlerinin olması. Gerçek hayatta böyle bir şey başımıza gelse, kaçmaktan başka yapacak bir şeyimiz yok, o da becerebilirsek.
Kostümüm sağolsun
Pacific City’nin de kaderi çok farklı değil. Sadece hastalıklı ve ölüm kusan yaratıklarla değil, kendi içlerinde örgütlenmiş ve herkesi öldürmeye programlanmış sivillerle de dolup taşıyor. Bu örgüt kendine "Cell" ismini vermiş ve yaratıklara karşı koymaya çalışırken, bir yandan kontrolü ele alıp şehirde kaos ortamı yaratmaya çalışıyorlar. Bunu önleyebilecek özel ajanlardan birisi de biziz. Özel yeteneklerimizi kullanıp hem yaratıklara, hem de Cell’e karşı koymalıyız. İlk Crackdown’ın hikayesi üzerinden 10 sene geçmiş, ama tehlike daha büyük boyutlara ulaşmış anlaşılan.
Crackdown 2, tür olarak üçüncü şahıs görünümlü bir aksiyon. Büyük bir şehir olan Pacitic City’de geçiyor ve açık uçlu bir oynanışa sahip. Görevlere bağlı kalmaksızın, istediğimiz zaman istediğimiz yere gidebiliyor ve şehri keşfedebiliyoruz. Keşfederken gizli belgeleri ve dosyaları bulma şansımız oluyor. Şehirdeki araçların tamamını kullanma şansına sahibiz ve en yüksek binalardan atlayıp zıplayarak ulaşımımızı sağlayabiliyoruz. Yeteneklerimiz de geliştikçe, en az yaratıklar kadar tehklikeli bir barış savaşçısına dönüşüyoruz.
Görsel olarak tatminkar bir giriş videosundan sonra oyuna geçiyoruz ve grafiklerde biraz afallıyoruz. Zira, arka plan ve yüzeyler çok da özenerek hazırlanmamış. Gerçi, yapımcılar Crackdown serisini biraz da kendisine has bir grafiklendirme ile hazırlıyor. Grafiklere yüklenmektense, renkli ve sempatik gözüken öğeler kullanıyorlar. Özellikle, karakter modellemelerine dikkat ettiğinizde, karikatürize biçimde geliştirildiklerini rahatlıkla görebiliyorsunuz. Yine de, PS3 ve Xbox 360 gibi aletlerin grafik teknolojilerinde ulaştığı seviyeyi baz aldığımızda, Crackdown 2 üst sıralara çıkamıyor. Kontrollerle ilgili herhangi bir sıkıntımız olmuyor. Son zamanlarda üçüncü şahıs görünümüne sahip oyunlardan alıştığımız bir kontrol sistemiyle geliyor.