Constantine, DC Comics’in çıkarttığı Vertigo serisinden Hellblazer'ın
kahramanı. Geçtiğimiz ayın ortalarında filmi çıkmıştı, şimdi de oyunu ile
beraberiz. Başrollünde Keanu Reeves oynuyordu. Konusu ise kısaca şu şekilde idi:
“Los Angeles'ta yaşayan özel dedektif John Constantine, Cehennem'e gitmiş ve
geri dönmüş biridir. Bu sebeple doğaüstü olayları çözmede inkâr edilemeyecek bir
yeteneği bulunmaktadır. Ortağı olan polis memuru Angela Dodson ise, soyut olan
hiç bir şeye inanmamaktadır. Kızkardeşi intihar ettiğinde, işin içindeki
esrarengiz bağlantıları çözebilmek için ister istemez Constantine ile birlikte
çalışmak zorunda kalacaktır. Her Amerikan filminde olduğu gibi Los Angeles'ın
altında yaşayan cehennem yaratıkları ve iblisleri çözmek zorundadırlar.
Korku oyunuda yapmanın bir şerefi var
Korku oyunu denince aklıma Silent Hill serisi geliyor. Bugüne kadar hiçbirini
oynarken sıkılmadım. Özelliklede üçüncüsünü. Ağzımda bıraktığı tat o kadar
güzeldi ki çeşitli zorluk seviyelerinde tekrar tekrar bitirdim. Bu seri
sayesinde de korku oyunlarını pek bir sever oldum. Alone In The Dark, Undying...
Hepsini ayrı bir zevk ile oynadım. Her ne kadar Blair Witch tam istediğim gibi
olmasa da beni bir süre idare etti. Korku oyunlarını bu derece sevdiğim için de
mümkün olduğunca çıkanları alıp oynadım. Constantine’de bu özelliğinden dolayı
beklediğim bir oyundu. CD ve DVD olarak iki versiyon halinde çıkan Constantine’i
hemen oynamaya başladım.
Birkaç dakikalık kurulumun hemen ardından oyuna başladım. Yapımcıların standart
animasyonları ile başlıyoruz. Genelde oyunu ilk install ettiğimde bu
animasyonları mutlaka seyrederim. Kimi zaman çok ilginç olabiliyor. Nitekim bu
seferde hiçbir tuşa basmadan yapımda katkısı olan firmaların animasyonlarını
seyretmeye başladım. SCI, Vertigo derken Warner Bros’un animasyonu geliyor. Bunu
daha önceden biliyor olmama rağmen animasyon beni yinede heyecanlandırıyor.
Oyunun kaliteli olacağını düşünmemi sağlıyor. Bunlardan sonra karşımızda oyun.
In Nomine Patris Et Filii Et Spiritus Sancti
Başladığımızda uzun bir süredir görmediğim kadar hoş bir demo ile
karşılaşıyoruz. Her ne kadar odun gibi parmaklar olsada, animasyon kısmı iyi
yapılmış. Özellikle Keanu Reeves iyi modellenmiş. Exorcist’i andıran bir şeytan
çıkartma sahnesi ile kendimizi oyunda buluyoruz. Demonun hemen ardından oyun ile
karşı karşıyayız.
Derken oyuna başlıyoruz. İlk yapmamız gereken suyu kullanarak cehennem ile dünya
arasında yolculuk yapabiliyoruz. Çevremizde kullanabileceğimiz çok fazla
interaktif etken bulunmuyor. Hikâye sizi sürekli bir yere götürüyor. Ekranda
çıkan bilgi mesajları oyunu nasıl kontrol edeceğinizi ve ne aramanız gerektiğini
bildiriyor. İlk duyulduğunda kulağa hoş geliyor. Zira oynanması kolay,
ilerlemesi rahat bir oyun gibi geliyor. Bu ana kadar herşey güzel olmasına
rağmen bundan sonra işler yavaştan çığırından çıkmaya başlıyor.