2. Dünya Savaşı bittiyse Vietnam verelim?
Aylardır aksiyon oyunlarındaki konu kıtlığından yakındık durduk. Konu yok
dedik, olanların çoğunda da ikinci dünya savaşını görünce baydığımızı dile
getirdik. Kabul, 2. Dünya Savaşı gerçekten de oyun piyasası için çok yağlı bir
kapıydı. Fazlası sıktıysa da oynarken hakikaten de heyecanlanmıştık. Hemen her
cepheden trajedi çıkarılabilecek bir yapısı vardı, üstüne üstlük savaşın baş
kahramanı da şimdilerin süper gücü Amerika olduğundan ve kaliteli oyunların çoğu
da onlardan geldiğinden dolayı olanlar hep onların gözlerinden bize aktarıldı.
Yıllardır, en iyi oyunu bile olsa hiçbirimiz elimizdeki thompson’dan yakınmadık.
Neden? Çünkü savaş hep Amerika’nın cephesinde gelişmişti ve belki de ikinci
dünya savaşı hakkındaki bilgilerini sadece oyunlardan elde edenlerin çoğu insan,
yapımcıların bu doğrultudaki tutumları sonucunda eminim ki Dünya üzerine gelmiş
en iyi bilim insanlarından olan Hitler’i kötü bellediler. Sakın yanlış
anlamayın; kendisi psikopat olabilir; ama, zekası tartışılmaz.
Her ne kadar Avrupa yakasını daha çok tanısak da yakın bir gelecekte Asya’ya da
uzanacağız. Orası da bize yedirilecek ve emin olun Japon’lar hakkında ne çok
entrikalar kurulacak.
İkinci Dünya Savaşı’nın siyasi ayrıntılarını bir kenara koyalım ve Amerika’nın
tarih içinde yediği nanelerin en katmerlisi olan Vietnam’a yönelelim. Suyunu
çıkarma sırası oraya gelmiş anlaşılan ki oyun piyasası yavaş yavaş bu pazara
kaydı. Merak etmeyin, yakın gelecekte Irak ve Afganistan konulu oyunlar da
raflara çıkmaya başlar.
Biz bir grup askeriz, iyi Vietnamlı tepeleriz
Conflict Vietnam’da da malum savaş sırasında emir altında olan herhangi 4
kişilik bir birliği yönetiyoruz. Çeşitli görevler alarak ya bir köyü havaya
uçurma işini üstleniyoruz, ya kendi savunma hattımızı korumaya çalışıyoruz; ya
da cephede düşmanlarla kıran kırana bir mücadeleye giriyoruz. Oyun, savaşın en
sıcak olduğu zamanlarda geçiyor ve her bölümün başlangıcında hangi tarihte
olayların cereyan ettiğini görebiliyorsunuz. Kontrolünüz altındaki 4 askerle de
iyi bir işbirliği içinde olmanız lazım. Kimisi mauser kullanmada, kimisi de bubi
tuzakları çözmede usta askerlere sahipsiniz ve bilahare hepsine gereksinim
duyuyorsunuz. Tabi her bölüm sonunda askerlerinizin mevcut kabiliyetlerine
önceki bölüm sırasında elde ettiğiniz başarı sonucunda kazandığınız puanlarla
eklemeler de yapabilirsiniz. Bu, Conflict Vietnam’ın RPG unsurlarına da
dokunduğunu gösteriyor ve sonlara doğru bütün kriterlerde ustalaşmış bir askeri
yönetmek sizi düşmanlarınız karşısında çok güçlü kılıyor.
Askerlerinize emir verme açısından bir çok kolaylığı size sunuyor Conflict
Vietnam. Bildik “burada kal, beni takip et” emirlerini yanında birini önden
ileri gönderip etrafı kolaçan etmesini de sağlayabiliyorsunuz, hatta olanların
hepsini o askeri kontrolünüz altına almadan da izleyebiliyorsunuz. Gözetlemesini
istediğiniz yönü seçtikten sonra sessiz olması gerekiyorsa sessizce, hızlı
olması gerekiyorsa da çabukça o noktaya gidiyor ve olası herhangi bir tehlikeye
karşı tetikte davranıyor. Üstüne üstlük bütün bunları gayet zekice yerine
getirmesi çok iyi bir yön. Tabi yapması bu kadar zor gibi görünen bir işi nasıl
yaptığınızı da merak ediyorsunuzdur muhakkak. Gayet basit. Farenin sağ tuşuna
basılı tutarak W,S tuşları ile istediğiniz bir adamınızı seçiyorsunuz; ardından
da Q,E yardımıyla istediğiniz yönü belirledikten sonra askeriniz harekete
geçiyor. Yazıya dökünce çok zahmetli bir işmiş gibi görünmesine rağmen bütün bu
olanları bir saniye içerisinde gerçekleştirebilmek, bu şekilde savaşmayı
fazlasıyla kolaylaştırıyor.