1/3

Cold Fear

Can Gülay 3.06.2010 - 12:31
Darkworks, Alone In The Dark 4'ten sonra Cold Fear'la geri döndü!
Platformlar PlayStation 2
Cold Fear
  • Yapımcı - Yayıncı Darkworks - Ubisoft
  • Çoklu Oyuncu: Yok
  • Oyun Türü: Aksiyon
Merlin Puanı 78
Artılar Fırtınayı çok iyi bir şekilde hissettiren fizik motoru ve etkileyici atmosfer.
Eksiler Nişan alırken hedeflemede yaşanan problemler, grafikler ve save sistemi daha iyi olabilirdi.

Sanırım Prince of Persia ve Splinter Cell gibi oyunların altına imzasını atmış olan Ubi Soft, oyun piyasasında son birkaç yılın en büyük çıkış gösteren isimlerinin başında geliyor. Benim Ubi Soft’un son oyunlarından biri olan Cold Fear’ı heyecanla beklememin asıl nedeni ise oyunun yapımcı firmasınını Alone in the Dark: The New Nightmare’den hatırlayacağımız Darkworks olması. Darkworks uzun zamandır sessiz sakin duruyordu ve nihayet Cold Fear ile oyun piyasasına dönüş yaptı.

Cehennem sınırındaki gemide herkes ölüydü...

Kusursuz bir fırtınada gizli bir Rus gemisinden tehlikeli ve garip sinyaller gönderilmektedir. Deneyimli sahil güvenlik görevlisi Tom Hansen olarak siz bu geminin güvertesini incelemeye gidiyorsunuz ve askeri kontrol ekibinin öldüğünü anlıyorsunuz. Hansen gemide neler olup bittiğini anlamaya çalışırken korkmuş ve gördükleri her canlıya ateş eden Ruslarla karşılaşıyor; fakat kahramanımız asıl tehlikenin gemide bulunan mutantlar olduğunu anlamakta gecikmiyor. Tüm bunların yanında içinde bulunduğunuz geminin başı boş bir şekilde fırtınaya boyun eğmesi ve alt kamaralardan kan kokan ürkütücü seslerin gelmesi olayı içinden çıkılamaz bir hâle sokuyor.

Cold Fear

Daha oyuna başlar başlamaz fizik motorunun etkileyiciliğiyle karşılaşıyorsunuz. Bulunduğunuz geminin dalgalarla dövülmesi, suların güverteye dolması, geminin beşik gibi sallanması, rüzgar, gök gürültüsü ve yağmur atmosferin çok sağlam olduğunu daha ilk dakikalardan kendini belli ediyor. Tüm bunların oynanışa yansıması ise işin asıl iyi olan tarafı. Karakterimiz güverte de yürürken rüzgardan korunmak için bir eliyle yüzünü kapatıyor, nişan alırken zorlanıyor ve hatta büyük dalgaların etkisiyle doğrulan güverte üstünde kayıp metrelerce sürüklenebiliyor, bunun sonucunda denize düşüp ölebilmeniz bile mümkün.

Bu şoku atlattıktan sonra alt kamaralara indikçe oyunun klostrofobik havası hissedilmeye başlanıyor ve kendinizi aksiyon tarafı biraz daha ağır basan Survival Horror tarzı bir aksiyon/maceranın içinde buluyorsunuz. Kahramanımız telsizi yardımıyla aldığı görevleri gemi içerisinde yerine getirmeye çalışıyor ve yaşanan garip olayların cevaplarını arıyor. Bu cevapları ararken de kendimizi Ruslarla birlikte mutantların ve Alien filminden fırlamış yaratıkların arasında buluyoruz. Oyunun geneli belli panelleri aktif hale getirip kilitli kapıları açmaktan ve ulaşılamayan yerlere gidip bilgi ve kodları edinmekten oluşuyor. Tabi tüm bunları yapmak bu kadar basit değil, bir defa oyunun atmosferi her yeni bir odaya girişinizde içinizi bir parça daha kemirip tedirgin olmanızı sağlıyor, bunun dışında rastlayacağınız ani şok olaylarla bol bol irkilmeniz de olası. Oyunu oynadıkça ‘’Ahh keşke oturup biraz kafa yoracağımız bulmacalar olsaydı.’’ diyorsunuz ama ne yazık ki bu tip puzzle’lara rastlamak pek mümkün değil. Dolayısıyla oyun bir yerden sonra biraz monotonlaşıyor; fakat emin olun oyunun atmosferi oynanabilirlik açısından tek başına yetiyor ve oyunu bir kenara atıp bırakmanıza engel oluyor.