Cehenneme hoşgeldiniz
Beyaz perdeden oyun dünyasına, oyun dünyasından beyaz perdeye bir çok geçiş
yaşandı, halada yaşanmakta. Yalnız Riddick'in diğerlerine göre ilginç bir farkı
var. İlk defa oyununun geliri, filmin gişe gelirini solladı. Evet yanlış
okumadınız. Yapımcılar filmden çok oyundan para kazandılar.
Her katilin tek korkulu rüyası; Butcher Bay
Oyunun adı yeterince uzun olduğundan (The Chronicles of Riddick : Escape From
Butcher Bay - Developer's Cut) kısaca Riddick demeye karar verdim. Öncelikle
konumuzdan bahsedelim. Oyun sadece bir kaç ayrıntısı ile filmlerine benziyor o
kadar. Riddick'in hapishaneye düşmesi ana konu, ama orada yaşadığı hiçbir
aksiyon filmde yok. Yapımcılar her iki filmi de izledikten sonra ayrı bir tat
vermek istemişler ki gayet başarılı olmuş. Hapishaneye düştükten sonra ufak ufak
etrafta dolaşıp neler olduğunu araştırıyoruz. İlerledikçe kaçış planları
hazırlamaya, atraksiyonlara dalıyoruz. Amacımızı gerçekleştirmemiz için bir çok
karakter bize yardım ediyor. Ama maalesef hiç biri karşılıksız bir fikir bile
söylemiyorlar. Önce istedikleri ufak, bazen de uzun sürecek görevleri yapmamız
gerekiyor. Genel olarak FPS olarak oynadığımız Riddick, bir şeylerin üzerine
çıkarken, tırmanırken vb. durumlarda üçüncü gözden oynuyoruz.
Butcher Bay'deki ilk günüm
Ana menü gerçekten değişik olmuş. Riddick'i diğer örneklerinden ayıran ve ilk
göze çarpan özellikleri aşağıya baktığınızda ayaklarınızı görmeniz, kurşun
yediğinizde gerilemeniz/kontrolün zorlaşması ve bakış alanının sapıtması.
Silahsızken yumruk yumruğa dövüşmek ise apayrı bir tat. Sağ, sol, direk ve
aparkat atabilme şansınız var. Bunları seri halde de bir kombo gibi
kullanabiliyorsunuz. Yumruklarınızın dışında kesici aletler, tornavida gibi
ilginç silahların yanı sıra bildiğiniz sıradan pompalı tüfekler de mevcut. Malum
hapishane olduğundan alan baya geniş. Geniş alan ise uzun yüklemeleri hatırlatır
bana. Neyse ki Riddick'de çok sıkıcı uzun yükleme ekranları yok. Genelde uzunca
bir süre kısa yükleme ile oynuyorsunuz. Etraftaki materyaller pek etkileşimli
değil. Tutup sadece ölüleri taşıyabiliyorsunuz o kadar. Son zamanlarda iyice
geliştirilen fizik motorlarından birinin kullanılmamış olması ufak ama önemli
bir eksi.