“Güç… Her zaman oradadır… Tek yapmamız gereken elimizi uzatmak ve onu almaktır. Böylece onu ele geçirdiğimizi, ona sahip olduğumuzu sanarız. Daha sonra tatlı sesiyle bizi kandırır. Daha fazlasını vermek için bizi cezbeder. “Sadece...” der, “...küçük bir bedel ödemen yeterli”. Gittikçe o bedel büyür. Gittikçe o batak derinleşir. Bizi kendine bağımlı hale getirir. Kokusu o kadar çekicidir ki, onu içimize çekmeden bir dakika bile duramaz hale geliriz. Zira artık hükmeden biz değilizdir. Biz, hükmedilenizdir...”