Özel İnceleme
A noktasından B noktasına gitmeli görevler… tamam!
Gözlerinden ışık saçan Zombiler… tamam!
Kaotik ve hızlı çok oyunculu deneyimi… tamam!
Her şey yerli yerindeyse yıllık Call of Duty dozunuza hazır mısınız? Öyleyse başlıyorum…
Call of Duty oyunlarının en gözde serisi Black Ops, üç sene aradan sonra tekrar bizlerle. Derin hikaye anlatımı ve rafine çoklu oyunculu deneyimi ile ünlenen yapımcı stüdyo Treyarch bu sefer de bizleri 2065 yılına götürüyor. Black Ops 2’deki olaylardan 40 yıl sonrasını konu alan hikaye öyküsünde bilim ve teknoloji inanılmaz bir büyüme kaydetmiş, savaşlar yön değiştirmiştir. Artık insanların yerine savaş alanlarında robotlar, dronlar ve süper askerler yer almaktadır. Bir çok insan et ve kemikten ziyade makineleşmenin eşiğine gelmiştir, tabi bir de bu bilimsel ve fiziksel gelişmelere isyan eden insanlar…
Karakterimiz, oyunun başında geçirdiği bir kaza sonucu uzuvlarını yitiriyor ve hayatını kurtarmak amacıyla hem prostetik kol ve bacaklara kavuştuğu gibi bir de beynine “Direct Neural Interface (DNI) adlı hem makinelerle hem de aynı bağlantıya sahip askerlerle iletişime geçebildiği bir teknoloji yükleniyor. Klasik “training” görevlerinden sonra olayların 5 yıl sonrasına, Singapur’daki gizemli bir patlama sebebi 300.000 bin kişinin ölümüyle sonuçlanan Coalescence şirketinin kalıntılarına gidiyoruz. Burada CIA’e ait bir laboratuar olduğunu öğreniyor ve DNI teknolojisinin ilk olarak burada denendiğini ve kaza olarak gözüken bu patlamanın sebebi olduğunu öğreniyoruz. Kazanın arkasındaki kişi bizim silah arkadaşlarımız olduğu gerçeği de işin içine girince olaylar iyice karmaşık bir sürece giriyor. Aradığımız cevaplar ise sadece daha çirkin gerçeklere ve etrafımızdaki kişilerin daha da güvensiz olduğu bir duruma çıkıyor.
Oyunda belirli bir başkarakter bulunmuyor. Bunun yerine oyun bizden kendi karakterimizi seçmemizi istiyor. Tabi ne yazık ki çok fazla seçeneğimiz bulunmuyor. Önce karakterimizin cinsiyetine karar verdikten sonra birbirinin neredeyse tıpa tıp aynısı 9 karakterden birini seçmemiz gerekiyor. Hiçbir kişiselleştirme seçeneğimiz olmadığı için bu seçenek biraz anlamsız olmuş.
Keşke bunun yerine sağlam bir baş karaktere sahip olup onunla oynasaymışız. Ayrıca çevremizdeki karakterler Hendrix, Kane, Hall ve Taylor da bizim karakterimiz kadar kolayca unutabilir cinsten. Önceki Black Ops serilerindeki gibi sağlam bir kötü karakter arıyorsanız bu oyunda biraz hayal kırıklığı yaşayacaksınız. Hatta hikaye konusunda da… Ne yazık ki Black Ops serisi bu sefer namına yakışır bir hikayeyle devam edemiyor ve ne akılda kalıcı karakterler yaratmayı başarabiliyor ne de bir hikaye örgüsü. Hatta merak edenler için önceki oyunlarla herhangi bir bağlantısı bile bulunmuyor. Bir ara ortalara doğru Raul Menendez’in adı geçiyor… Heyecanlanıyorum. Ama hepsi bu!
Tabi kötü bir hikaye kötü bir oynanış demek değil. Black Ops 3’ün hikaye modu şu ana kadar gelmiş geçmiş en uzun ve en çok seçeneğe sahip tekli oyuncu modu deneyimi sunuyor, veya çok oyunculu… 4 kişiye kadar co-op olarak da oynayabileceğiniz hikaye modunda her göreve başlamadan önce “Loadout” yani mühimmatınızı bir de 3 farklı seçeneğe ayrılmış sibernetik özelliğinizi seçiyorsunuz. Control, Martial ve Chaotic adlı üç gruba ayrılan bu özellikler 7şer adet yetenek ağacından oluşuyor. Bu yetenekleri ve silahlarınızı oyun içi kazandığınız “Fabrication Kits” puanları ile satın alıp kişiselleştirebiliyorsunuz.
Ve yılın en sürpriz oyunu karşınızda!
Hollywood tipi bol aksiyon sahneleri… tamam!A noktasından B noktasına gitmeli görevler… tamam!
Gözlerinden ışık saçan Zombiler… tamam!
Kaotik ve hızlı çok oyunculu deneyimi… tamam!
Her şey yerli yerindeyse yıllık Call of Duty dozunuza hazır mısınız? Öyleyse başlıyorum…
Call of Duty oyunlarının en gözde serisi Black Ops, üç sene aradan sonra tekrar bizlerle. Derin hikaye anlatımı ve rafine çoklu oyunculu deneyimi ile ünlenen yapımcı stüdyo Treyarch bu sefer de bizleri 2065 yılına götürüyor. Black Ops 2’deki olaylardan 40 yıl sonrasını konu alan hikaye öyküsünde bilim ve teknoloji inanılmaz bir büyüme kaydetmiş, savaşlar yön değiştirmiştir. Artık insanların yerine savaş alanlarında robotlar, dronlar ve süper askerler yer almaktadır. Bir çok insan et ve kemikten ziyade makineleşmenin eşiğine gelmiştir, tabi bir de bu bilimsel ve fiziksel gelişmelere isyan eden insanlar…
Karakterimiz, oyunun başında geçirdiği bir kaza sonucu uzuvlarını yitiriyor ve hayatını kurtarmak amacıyla hem prostetik kol ve bacaklara kavuştuğu gibi bir de beynine “Direct Neural Interface (DNI) adlı hem makinelerle hem de aynı bağlantıya sahip askerlerle iletişime geçebildiği bir teknoloji yükleniyor. Klasik “training” görevlerinden sonra olayların 5 yıl sonrasına, Singapur’daki gizemli bir patlama sebebi 300.000 bin kişinin ölümüyle sonuçlanan Coalescence şirketinin kalıntılarına gidiyoruz. Burada CIA’e ait bir laboratuar olduğunu öğreniyor ve DNI teknolojisinin ilk olarak burada denendiğini ve kaza olarak gözüken bu patlamanın sebebi olduğunu öğreniyoruz. Kazanın arkasındaki kişi bizim silah arkadaşlarımız olduğu gerçeği de işin içine girince olaylar iyice karmaşık bir sürece giriyor. Aradığımız cevaplar ise sadece daha çirkin gerçeklere ve etrafımızdaki kişilerin daha da güvensiz olduğu bir duruma çıkıyor.
Oyunda belirli bir başkarakter bulunmuyor. Bunun yerine oyun bizden kendi karakterimizi seçmemizi istiyor. Tabi ne yazık ki çok fazla seçeneğimiz bulunmuyor. Önce karakterimizin cinsiyetine karar verdikten sonra birbirinin neredeyse tıpa tıp aynısı 9 karakterden birini seçmemiz gerekiyor. Hiçbir kişiselleştirme seçeneğimiz olmadığı için bu seçenek biraz anlamsız olmuş.
Hatta merak edenler için önceki oyunlarla herhangi bir bağlantısı bile bulunmuyor.
Tabi kötü bir hikaye kötü bir oynanış demek değil. Black Ops 3’ün hikaye modu şu ana kadar gelmiş geçmiş en uzun ve en çok seçeneğe sahip tekli oyuncu modu deneyimi sunuyor, veya çok oyunculu… 4 kişiye kadar co-op olarak da oynayabileceğiniz hikaye modunda her göreve başlamadan önce “Loadout” yani mühimmatınızı bir de 3 farklı seçeneğe ayrılmış sibernetik özelliğinizi seçiyorsunuz. Control, Martial ve Chaotic adlı üç gruba ayrılan bu özellikler 7şer adet yetenek ağacından oluşuyor. Bu yetenekleri ve silahlarınızı oyun içi kazandığınız “Fabrication Kits” puanları ile satın alıp kişiselleştirebiliyorsunuz.