Bu sistemle ne oynanır? - Bölüm 3
                                
                                    
                                        
                                            
                                                
                                                    Aykut Göker
                                                    3.06.2010 - 12:31
                                                
                                             
                                            
                                         
                                     
                                 
                                
                                    Düşük sistemlerde çalışabilecek yegane klasikler...
                                
                                
                                    Oyunlarla tanışmamız hepimizin için farklı tarihlerde olmuştur. Kimimiz 
gözünü Doom-1 ile açmışken, kimilerinin ilk göz ağrısı belki de Half Life-2 
olmuştur. Şu bir gerçek ki, oyun piyasasında gelen gideni hep aratmıştır. Öyleki 
oyuncular, her daim ilk oynadıkları oyunlardaki zevki, ileriki yıllarda çıkan 
son teknoloji oyunlarından alamıyorlar. Tabi bunun altında biraz da duygusal 
nedenler yatıyor olabilir. Nitekim ilk oyunlarımızı hep küçük yaşlarda 
oynuyoruz. Bu yüzden onlardan aldığımız zevk şimdiye oranla daha fazla 
olabiliyor. Örneğin oyunlarla şu içinde bulunduğumuz yıllarda tanışmış birisi, 
GTA: San Andreas, NFS: Underground 2 gibi oyunları oynayıp, ileriki yıllarda; 
“onlarda yaşadığım eğlenceyi, bir daha hiç bir oyunda bulamadım” demesi 
mutlaktır. Çünkü bu hep böyle olmuştur ve büyük ihtimalle böyle devam edecektir.
Oyunların beğenilip beğenilmemesindeki bir diğer önemli faktörde, 
tercihlerimizdir. Kimileri grafiksel yönden tatmin olmayı ön plana koyarken, 
kimileri ise oynanabilirlikten aldığı keyfi hiç birşeye değişmez. İşte bu 
yazının amacı da bu ikinci gruba. Malum ilk grubun sistemlerini yüksek tutmaktan 
başka çaresi yok. Ancak ikinci gruba mensup olanlar, her daim kaliteli oyun 
bulamamaktadırlar. Bu yüzden geçmişin tozlu sayfalarına bir bakış atıp, her 
sistemde oynayabileceğimiz yegane oyunları, tekrar gün ışığına çıkartıyoruz.
RollerCoaster Tycoon
Sistem Gereksinimleri: Pentium 90 MHz, 16 MB RAM, 1 MB ekran kartı
RollerCoaster serisinin üçüncüsünü oynadığımız şu günlerde, tekrar başa dönüp, 
bu eğlenceli dünyayı bize ilk tanıtan RollerCoaster ‘dan yani serinin ilk 
oyunundan başlayalım. Malum 3. boyuta geçtikten sonra kullanıcılarının önemli 
bir kısmından tepki alan seri, RollerCoaster 1 ile şimdiki noktaya ulaştı! 
Öyleki oyun 1999 yılında PC kullanıcılarıyla buluştuğunda, beklenilenden çok 
daha büyük ilgi çekti. Kendi Lunaparkımızı kurma fikri, küçükleri olduğu kadar 
büyükleri de heyecanlandırmıştı. Çünkü iş sadece parkı kurmak değil, onu işletip 
daha çok müşteri çekmekle de görevliydik. Hal böyle olunca, insanları 
lunaparkımıza çekmek için türlü mekanik oyuncakları satın alıp, insanları daha 
çok eğledirmeye çalışıyorduk. Eğer son zamanlarda oynayacak keyifli bir oyun 
arıyorsanız, RollerCoaster’a muhakkak göz atmalısınız. 
Grand Theft Auto
Sistem Gereksinimleri: 486/100 işlemci, 16 MB RAM, 1 MB ekran kartı
Şüphe yok ki Grand Theft Auto serisini duymayanınız yoktur. Şu günlerde PC 
ekranlarında fırtına gibi esen serinin son oyunu San Andreas, tüm oyun 
severlerden büyük puanlar almıştır. Peki bu serinin nasıl başladığını merak 
ettiğiniz oldu mu? Kuş bakışı olarak oynadığımız Grand Theft Auto 1, artık marka 
olmuş GTA’nın ilk versiyonu. O döneme göre size muhteşem bir özgürlük sağlayan 
yapımda, sokaktaki her türlü arabayı çalıp, limandaki gemilere yükleyerek para 
kazanabiliyorduk. Tabi buna ek olarak yapmamız gereken görevlerde vardı. Bu 
görevleri tamamlamaya çalışırken, polis ile girdiğimiz çatışmalar, oyundan 
aldığımız keyfi daha da arttırıyordu. Bu efsane serinin en başını merak 
ediyorsanız, çok fazla seçeneğiniz yok. Muhakkak alıp oynamalısınız.