Yılın oyunu bu sene biraz erken geldi
Brothers In Arms, ilk bakışta Call Of Duty yada Medal Of Honor'ın bir klonu
gibi gözüküyor. 2. Dünya savaşı ile ilgili klasik bir FPS görünümünde. İşin
içine girdikçe her şeyin tamamen farklı olduğunu ve şimdiye kadar böyle bir
oyunun yapılmadığını anlıyorsunuz.
Matt Baker ve dostları
Her şey o meşhur D-Day günü başlıyor. 101. Hava İndirme ekibi ile
atlayacağımız noktaya doğru uçuyoruz. Aniden başlayan düşman saldırısı ile
uçağımız hasar alıyor ve askerler rasgele atlamaya başlıyor. Biz de onlardan
biri olan Matt Baker'ı yönetiyoruz. Diğerleri gibi alakasız bir yere, silahsız
olarak iniş yapıyoruz. Biraz ilerledikten sonra ekipten birini görüp olaya giriş
yapıyoruz. Buraya kadar normal bir oyun gibi gözükse de işi aslı, orada
rastladığımız karakterden, iniş yaptığımız o noktaya kadar gerçek olması. Bütün
hikaye sadece 8 gün içinde geçiyor. Dolaştığımız yerler, rastladığımız askerler
her biri zamanında yaşanmış olaylardan alıntı. Hatta dizi izleyenler iyi
bilirler Kardeşler Takımı adında bir dizi var. Zamanının en yüksek bütçesiyle
çekilmiş bir televizyon dizisi. Orada da bu takımdan ve 101. Hava İndirme
ekibinin başına gelenleri anlatıyordu. Hatta dizideki bazı bölümleri oyunda
birebir yaşıyorsunuz. Eğer izlediyseniz bir çok mekanı gördüğünüzde
şaşıracaksınız.
Koruma ateşi açın..!
Biraz daha içeriye girelim. FPS olarak Brothers In Arms bildiğiniz oyunlardan
biraz farklı. Yanınızda sadece 2 tane silah taşıyabiliyorsunuz ki bunlar isteğe
göre değişebiliyor. Şahsen bir tane makineli bir tane de tek atışlık silah
tercih ediyorum. Böylelikle hem yakından hem de uzaktan çatışma şansım oluyor.
Olaylar genelde şehir içlerinde oluyor. Koskoca ortamda düşmanların yerini
kestirmek bazen çok zor olabiliyor. Bulduğunuzda ise direk bir yerlere siper
alıp ne yapacağınızı hesaplıyorsunuz. Oyun boyunca yanınızda devamlı emir
vereceğiniz birileri oluyor ve onlarsız inanın oynamak çok zorlaşıyor.
Adamlarınızdan birini kaybetmek bile direk oynanabilirliği etkiliyor. Benzerleri
gibi her bölümde 100'lerce düşman öldürmüyorsunuz. Yeri geliyor sadece 2 kişiyi
öldürmek için 15 dakika zaman harcayabiliyorsunuz. Oyunun ufak eksiklerinden
biri sürünme olmaması. Sadece eğilebiliyorsunuz. Bir diğer konu ise konsollara
da çıktığından ortak bir kayıt sisteminin hazırlanmış olması. Çatışmalardan
sonra oyun kendi kendine kayıt alıyor ve öldüğünüzde oradan başlıyorsunuz. Eğer
dikkatli olmaz zar zor 5 kişiyi öldürdükten sonra son düşman sizi yada
arkadaşlarınızdan birini vurursa tekrar oynamak zorunda kalmak bazen sıkıcı
olabiliyor. Bununla alakalı olarak yüklemeler uzun sürüyor. Ölmenin daha çok
gerçekçiliğe dayalı olduğunu yani sadece bir kaç atışta ölebileceğinizi
düşünürsek, dikkatli oynamamanın cezasını uzun yükleme ekranlarını izleyerek
çekiyorsunuz.