EksilerBazı konsollardaki donma sorunu can sıkıyor. Yön ve yer bulma sistemi çok basit olduğundan minimum araştırma yapılması söz konusu. Silahlar Splicer'lar üzerine mantıksızca etki ediyor.
Bir Oyuncu Ne İster? Bir oyuncu yeni bir oyun geldiğinde beklentileriyle ilgili hemen değerlendirmeye gitmek ister. Daha önceden izlediği videolarla karşılaştırır oyunun grafiklerini… Oyunun başlangıç bölümü oyunu incelemek ve tatmin olmak için önemli bir safhadır. İlerledikçe yapay zekayı ve oynadığı oyunu diğer oyunlardan ayıran "özellikleri" keşfetmeye başlar… Eğer varsa oyundaki müzikleri, senaryoyu ve seslendirmeyi anlamak, içine dahil olmak ister… Oyunun başından kalkmamak, temel ihtiyaçlarını en kısa zamanda tamamlayıp hemen oyuna kaldığı yerden devam etmek ister… Oyun bittiği zaman hem çok neşeli hem çok başarılı ama bir o kadar da kendini üzgün hisseder… Çok o başyapıt, o muhteşem, o görkemli sanat eseri artık son bulmuştur…
Bioshock uzun zamandır "Ben geliyorum, gelmek üzereyim, hazır olun kapınızdayım" şeklindeki uyarıları veren ekran görüntüleri ve videolarla adını akıllarımıza kazımıştı. Ama artık her oyuncunun içerisine yerleşmiş olan "Bu kadar görkemli görünüp, boş çıkan o kadar oyun oldu ki!" düşüncesi de yok değildi. Hatta bazen oyunların demoları bile bu izlenimi silemez oldu. Grafikleri olsun, senaryosu olsun, çevre ve karakter modellemeleri olsun hemen hemen her yönden beklenen bu oyunu oynamanın, bitirmenin ve incelemenin vakti gelmiştir dostlarım…
Yıl 1960…Bir Uçak…Bir Kaza…Bir Şehir… Oyun 1960 yılında içinde bulunduğumuz uçağın "gizemli" bir kaza yaparak Atlantik Okyanusu'nun ortasına düşmesiyle başlıyor. Suyun yüzeyine çıktığınızda fark ettiğiniz ilk şey etrafta hayatta kalan tek kişinin siz olduğu oluyor. Daha sonra etrafınıza baktığınızda bir adet deniz feneri ve küçük bir adacık gözünüze çarpıyor. Daha sonra o adacığa yüzüyor ve fenerin içerisine giriyorsunuz. İçerde sizi küçük bir deniz aracı bekliyor ve bindiğinizde bütün oyunun geçeceği Rapture adlı deniz altı şehrine doğru yol alıyorsunuz. Kurucusunun Andrew Ryan adlı işadamının olduğunu öğrendiğiniz şehre doğru yol alırken şehrin yapısında ufak bozukluklar olduğunu farkediyorsunuz. "Şehir terkedilmiş… Neden ki?" diye düşünmeye başladığınız sırada aracınız şehrin merkezine geliyor ve karşınızda bulunan, bir şeye benzetemediğiniz yaratığın yaptığıyla "O neydi ve ben nerdeyim?" demeye başlıyorsunuz. Giriş oldukça sade, güzel ve merak uyandırıcı…