1/2

Bilgisayar Oyunlarının Renkli Dünyası - Bölüm 4

Cansu Yunus 11.02.2015 - 15:55
Basket sahasında savaşa tanıklık
Dünyada olduğu kadar ülkemizde de popüler olam League of Legends (lol) oyunun 2014 Türkiye Büyük Finali, on binlerce izleyici karşısında Ülker Sports Arena’da gerçekleşti.

Bir basket sahasındasınız. İzlediğiniz bir maç. Fakat bu mücadele diğer sporlardan farklı. Gözleriniz sahada değil, dijital bir ekrandaki fantastik dünyanın savaşında. Türkiye’de elektronik spor adına düzenlenmiş en büyük organizasyon olarak geçen bu büyük turnuvanın biletleri kapış kapış satıldı. Elektronik sporu anlamak, League of Legends’ın dünyasını tanımak için Riot Games Türkiye ofisine gittim. Türkiye’deki oyun sektörünün emekleme aşamasında olduğunu belirten Riot Games Türkiye Ofisi Halkla İlişkiler Müdürü Erdinç İyikul, elektronik sporu anlattı.

Elektronik spor nedir?

Elektronik spor, dijital ortamda diğer oyuncularla eş zamanlı oynanan oyun olarak biliniyor. Türkiye’de gelişmekte olan bu spora 12-25 yaş arası oyuncuların ilgisi büyük. Yaş aralığıyla ilgili düşüncelerini  paylaşan İyikul, birçok oyuncunun kendinden küçük oyuncuları kabul etmediğini söyledi. Oysa yaşı küçük olan oyuncuların refleksleri kuvvetli ve karar verme süreleri kısa olduğu için eleştiren oyunculara göre daha iyiler. 

Fatih ve Barbaros Oyunda


League of Legends’ın çekirdek bir hikayeden çıkıp, zaman geçtikçe oyunculardan gelen önerilerle dallanıp budaklanan bir hikaye yapısı var. Oyunun hikayesi toplamda 120 karaktere sahip. Türkiye’den Fatih ve Barbaros olarak iki kostüm var. Oyunda da sultan karakteri olarak yer alıyorlar. Fantastik dünyaya bu kostümleri nasıl kattıklarını İyikul’dan dinliyorum. Oyuna kattığınız her karakteri belirli bir hikayeye oturtmak gerekiyor. Mesala Darius karakterini konuşalım. Bu karakter çıkana kadar 15-20 kişilik çalışma gruplarıyla hazırlanıyor. Tasarımları yapılıyor. Beğenilmiyor. Tekrar yapılıyor. Uzun süren bir deneme-yanılma süresinden sonra karakter oyuna giriyor. 

Bilgisayar Oyunlarının Renkli Dünyası - Bölüm 4

Kore’de e-sporcular, ülkenin superstarları


Dijital oyunların ana vatanı olarak bilinen Kore’de oyuncular, turnuva zamanında milli sporcularla eş değerde görülüyor. Milli bir atletin sahip olduğu haklara sahip. Onlar Kore’nin superstarları.Tabiki onlar için bu kadar değerli bir spora verilen emek te diğer ülkelere göre farklı.
“Bu kadar uzun süre çalışılan bir meslek yok”

Riot Games Elektronik Spor Koordinatörü Bahadır Güven, Kore’deki e-sporcuların çalışma disiplininden bahsediyor. Yaşamlarını oyun oynamaya adayan gençler bu işi ciddiye alarak 14 saat boyunca çalışıyorlar. Onların mesleği oyun oynamak. Bu kadar uzun süre çalışılan bir meslek daha yok. Belki uzun yol uçuşlarında pilotlar çalışıyor. Onlar da otomatik pilotla yollarına devam ediyorlar. Oysa oyunda otomatiğe bağlanan e-sporcu. Hatta onların sosyal yaşantısına kadar karışan, oyuncular arasındaki takım motivasyonunu ayarlayan oyuncu koçları var. Turnuvalarda takımlar on binlerce kişinin önünde oyun oynuyor. Oyun oynarken hem beden hem de zihin rahatlığı gerekiyor. Beden rahatlığı oyundaki reflekslerin kullanımıyla ilgiliyken, zihin dinginliği ise oyunda hızlı düşünüp hareket etme için önemli.

Koçlar, rakip takımların stratejilerini anlayıp, kendi takımını yönlendiriyor. Oyuncuları turnuvalardan önce takım halinde bir çalışmalarını sağlıyorlar. Her ne kadar ana dalga güç olarak Avrupalı ve Amerikalı takımlar görülse de, ne zaman bir Koreli takımla karşı karşıya gelseler, maça 1-0 yenik başlıyorlar. Çünkü Kore’deki takımların oyuncu koçlarıyla kurdukları bir düzen var. Koçluk sisteminin önemini kavrayan takımlar da bu desteğe ihtiyaç duydu.