Takvimler 2001 yılını gösteriyor. EA Games, Redwood'taki ofisinde düzenlediği
basın toplantısı aracılığıyla yeni oyununu görücüye çıkarmak üzere. İsveçli
Digital Illusions tarafından hazırlanan bu yapım, Medal of Honor ve Return to
Castle: Wolfenstein gibi değil, tarihsel ve oynanışsal gerçekçiliklere
odaklanarak hazırlanıyordu. Geliştirici ekip, 1999 yılında Codename Eagle'ı
hazırlamıştı ve bu yeni oyun, ondan daha iyi ve kapsamlı olacaktı. Adı da
Battlefield 1942'ydi...
Yetkililer, temelleri 1999 yılının Noel dönemine dayanan Battlefield’ın
bugünlere kadar geleceğini düşünmüş müydü bilinmez, ama eminim ki ortaya çıkan
başarılı seriden herkes gibi onlar da memnundur.
Battlefield 1942’de İkinci Dünya Savaş’nın en acımasız cephelerinde yer almak
için Kuzey Afrika, Pasifik, Batı Avrupa ve Doğu Avrupa olmak üzere 4 farklı
başlık vardı. Tek kişilik senaryo es geçilmiş, savaşın şiddeti tüm heybetiyle
gerçek oyunculardan oluşan birliklere sunulmuştu. Bu başarılı başlangıç,
ardından eklenti paketlerini ve yeni devam oyunlarını getirdi. Battlefield 2’nin
hazırlanmasıyla, seride en önemli milat yaşanmıştı belki de. Modern silahlarla
donatılan kana susamış askerler, iki dev cephe olarak Orta Doğu’daki petrol
rezervleri için karşı karşıyaydı.
Bana göre ilk Bad Company (BC), Battlefield serisine yabancı bir üyeydi.
Yıllardır tek dayanak olarak görülen “multiplayer modlar”, Bad Company’de geri
plana itilmiş ve alışık olunmadık bir senaryo moduyla oyuncuların karşısına
çıkılmıştı. Şimdi ise devam oyunuyla karşı karşıyayız. “Bu kez önceliği tek
kişilik senaryo moduna verdik” diyen DICE, Bad Company 2’nin Modern Warfare
2’den (MW2) daha iyi olduğunu da defalarca dile getirmişti. Bakalım öyle mi?