Assassin's Creed: Syndicate başarılı olabilecek mi?
Can Arabacı22.06.2015 - 15:26
Firari editörümüz Hollanda'da oyunu denedi!
Sizi bilmiyorum ama bende bir “Polyannacılık” var sanırım. İstisnasız her sene Ubisoft E3’te çıkıp da yeni Assassin’s Creed oyununu açıkladığında “Acaba bu sefer ilk oyundan ikinciye geçerken yaptıkları sıçramanın benzerini yaparlar mı?” diye dikkat kesiliyorum. Mesela Unity’ye o konuda gerçekten inanmıştım. Zira oyun baştan aşağı yenilenmiş gözüküyordu. Parkur animasyonlarından tutun da dövüş sistemine, grafiklerine ve Co-Op seçeneklerine kadar “farklı” bir Assassin’s Creed oyunu gibi gözüküyordu sahiden de. Şimdi yine hakkını yemeyelim, çok kötü bir oyun değildi kesinlikle. Ama Ubisoft’un abartılı gazı ve yanlış reklam kampanyaları, hemen ardından da oyunun ölümüne hatalı şekilde piyasaya çıkması zaten her sene yeni oyunla karşı karşıya kaldıkları için artık baymaya başlamış çoğu oyuncunun haklı olarak daha en baştan oyunun fişini çekmesiyle sonuçlanmıştı.
Ve şimdi de karşımızda Syndicate var. Bu sefer Ubisoft’un aklı biraz başına gelmiş gibi duruyor, zira Unity’de özellikle tepki çeken özelliklerden özenle uzak duruyorlar. Mesela ilk günden beri doğru düzgün çalışmayan Companion App bu sefer oyunda olmayacak. Multiplayer da rafa kaldırılmış, tamamen tek kişilik hikâyeye odaklanıyor oynanış. Üzerine bir de “lafa değil, icraatimize bakın” dercesine ilk defa çeşitli ülkelerde kurulmuş standlarda oyunu basın dışındaki insanlara bile deneme şansı sunuyorlar. Eh, bu standlardan birinin Amsterdam’da olacağını duyunca Hollanda’da olmanın avantajını kullanıp gidip bizzat denemeden durmak olmazdı…
Öncelikle gösterim için koca bir bina tutup onu bir güzel süslemişler. Daha yolda Assassin’s Creed: Syndicate posterlerini görmeye başlayınca doğru yolda olduğumu anladım zaten. Daha sonrasında kaydımı yaptırmış olduğumu gösteren davetiyeyi girişteki görevlilere uzattım ve ufak bir bekleyişin ardından yaklaşık 10 kişilik bir grupla birlikte siyah bir çadırın içine girdim. İçeride dev ekranda ana karakter Jacob Frye’ın ağzından Londra’yı ve oyundaki Assassin grubunun misyonunu kısaca açıklayan bir video izledikten sonra oyun alanına buyur edildik.
Alan büyüktü ve bizim 10 kişilik grubumuzdan daha fazlasını kaldıracak kadar çok PS4, içlerinde AC: Syndicate demosuyla birlikte hazır bekliyordu. Eh, demoyu oynamak için vaktimizin de kısıtlı olduğunu bildiğimden doğrudan kendime bir yer seçip kulaklığımı takarak oynamaya giriştim. Londra’nın endüstriyal gelişiminin oyunun menülerine kadar yansıdığını gördükten sonra karşıma çıkan bölümün yaklaşık 1 ay önce yayınlanan Alfa-Öncesi oynanış videosunun da geçtiği bölüm olmasına şaşırmadım. Videoyu daha önceden izlemiş olduğumdan ne yapmam gerektiğini aşağı yukarı biliyordum zaten. Yine de kontrollerin biraz değişmiş olması ve oyunun genelinde alışıldık formülün kırılmaya başlanmış olması ilk 3-4 dakikamın bu yeni ortama alışmaya çalışmakla geçmesine sebep oldu. Binalar artık biraz daha yüksekti, o yüzden alışılagelmiş tırmanma yöntemleri daha çok vakit alıyordu. Bir an durup kendime “Batman olsa ne yapardı?” diye sordum ve cevabı Jacob’un bilekliğinde gizli tırmanma ipinde buldum. Arkham serisini oynamış olanlara hiç de yabancı gelmeyecek bu alet sayesinde en yüksek binanın tepesine bile hızlıca ulaşmak oldukça kolay. Tabii güzelim aleti sadece bina tepesine tırmanmak için kullansak potansiyeline yazık olurdu. Aynı zamanda iki nokta arasına gerdiğiniz ip üzerinde geçiş yapmak ya da bir noktaya kadar gelip oradan rakibin üzerine atlayıp havadan suikast yapmak gibi kullanım alanları da mevcut.