1/2

Assassin's Creed: Brotherhood

Arda Gündüz 28.09.2010 - 15:40
Roma'yı yakmak mı, kurtarmak mı?
Doğrusunu söylemek gerekirse, tarihini en çok sevdiğim Avrupa ülkelerinin başında İtalya gelir. Milattan öncesine dayanan şehirleri ve sanatsal gelişimi ile, Avrupa’ya yön veren medeniyetlerden biri olmuştur. Eğer içinizde orayı gidip görenleriniz varsa, ne demek istediğimi daha iyi anlayacaktır. Tarihlerini hala korumaya devam ediyorlar. Özellikle Roma’ya gidip kendinizi eski şehrin kalıntılarına bıraktığınızda müthiş bir atmosfere dalıyorsunuz. 1400’lü yıllara gelindiği zaman, Rönesans ve reformların da etkisiyle sanatsal olarak bir sıçrama gerçekleştirdiler. Orada göreceğiniz binaların çoğu, değişik heykeller ve motiflerle süslü ve kendine has bir havası vardır. Assassin’s Creed’in İtalya konseptini kullanması, seriye ayrı bir hava katıyor. Brotherhood’da da 1500’lü yılların Roma’sına yolculuk ediyor, bir yandan hayatta kalmaya çalışırken, Roma’nın büyülü havasını da soluma şansımız oluyor. Ezio Auditore ile maceralara başlama zamanımız yaklaşıyor.

Suikast kardeşliği

Assassin’s Creed: Brotherhood ile Gamescom 2010’da ilk buluşmamızı gerçekleştirdik ve bizlere güzel bir sunum yapılmıştı. Oradan biraz özetleme yapmak gerekirse, ilk videoyla birlikte kendimizi aksiyonun ortasında buluyorduk. Romantik anlarımız, patlayan toplar ve saldırılarla bölünüyordu. Papa ordusunun komutanı Cesare, bizi yok etmeye uğraşıyordu. Bunu başaramasa da, amcamız Mario’yu öldürüyordu. Dikkatimizi karakter animasyonları ve dinamikleri çekmişti. Birbirinden farklı kombinasyonlar ile dövüşmek mümkündü, animasyonlar gayet iyi gözüküyordu. Grafiksel olarak geliştirmelere gidildiği de ortadaydı ve oyun göze gayet hoş gözüküyordu. Oradan aldığımız teknik bilgilerle birlikte, yeni elde ettiğimiz bilgileri de birleştirip ortaya bir yazı çıkartmaya karar verdik. Böylece, çıkmasına az bir süre kala Assassin’s Creed: Brotherhood’un neye benzeyeceği konusunda bir fikrimiz olabileceğini tahmin ediyoruz.

Assassin's Creed: Brotherhood
Olaylar, Assassin’s Creed 2’den hemen sonra, 1499’un Roma’sından itibaren başlıyor. Templars ile mücadele ediyoruz ve baş düşmanımız da Cesare. AC2, Floransa’da geçiyordu. Şimdi oyunun geçtiği yer olan Roma’nın haritası, bir öncekine göre üç kat daha büyük olacak. En önemli noktaları olan Vatikan, Downtown ve Antique gibi yerler aynen bulunacak. Daha önce uzak şehirler arası ulaşımımızı sağladığımız atlar, bu sefer şehir içlerinde de kullanılabiliyor. Atlar üzerinde dövüşme imkanına sahibiz, bununla birlikte değişik dövüş kombinasyonları beraberinde geliyor.

Akrobasinin gözünü seveyim

Karakter animasyonlarının geliştirilmesiyle birlikte, yapabileceğimiz daha farklı akrobatik hareketler ortaya çıkıyor. Kullanabileceğimiz yakın ve uzak dövüş silahları ve bunlarla ortaya çıkartabileceğimiz kombinasyonlar bulunacak. Gamescom 2010’da bizlere izletilen oyun içi görüntülerde, kalemizin üzerinde bulunan topları da kullanabiliyorduk. Bunun gibi değişik etkileşimlerin de oyun içerisinde bulunması muhtemel.