ArtılarOynanabilirlik çok yüksek -Dokunmatik ekranın hakkını veriyor. -Sürükleyici bir yapısı var.
EksilerGrafik ve sesler biraz daha iyi olabilirdi.
El konsolunda adventure olur mu? Olur ve hatta çok da iyi olur. Aslında bu,
oyunun cok beklenmesindeki en onemli nedenlerinden birisi. İkincisi ise NDS’nin
her özelliğini kullanacağını vaat etmesi. Oyunumuz Amerika’da ve Avrupa’da
farklı isimlerle piyasaya sürüldü. Benim incelediğim Avrupa sürümünün tam ismi
Another Code – Two Memories. Amerika’da ise aynı oyunu Trace Memories olarak
görebiliyorsunuz.
Adventure oynamanın tadı başkadır NDS’de
Ashley adında bir kızı canlandırıyoruz. 14. doğum günümüzden bir gün önce
babamızdan bir paket alıyoruz. İşin tuhaf tarafı, babamızın biz üç yaşında iken
öldüğüdür (Biri Silent Hill 2 mi dedi?). Paketin içinden bir mektupla bir adet
DAS (Dual Another System) çıkıyor. Mektup kısa bir doğum günü tebriği. Biz de
DAS’ı çalıştırıyoruz. Bize verilen direktif doğrultusunda, işaret parmağımızı
gösterilen noktaya (NDS nin dokunmatik ekranında bir daire) dokunduruyoruz ve
makina calışmaya başlıyor. Açılış mesajında ise, babamızın adada 14. doğum
günümüzü bizimle geçirmek üzere beklediği yazıyor. Biz de cok karmaşık duygular
içerisinde halamız Jesicca ile birlikte yola çıkıyoruz. Adaya vardığımızda
babamızın bizi söylediği gibi limanda beklemediğini görüyoruz. Jesicca, beraber
gidip babamıza bakmamızı teklif ediyor. Söz verdiği halde orda olmayan babamıza
sinirimizden hayır diyoruz. Jessica hemen döneceğini söyleyerek yalnız olarak
gidiyor. Beklerken kaptanla muhabbete başlıyor ve soru cevap şeklinde ada
hakkında bilgiler alıyoruz. Konuşmamız bittiğinde Jessica’nın hala dönmediğini
gördüğümüzden peşinden gidiyoruz ve bu şekilde de maceramız başlamış oluyor.
Sevimli hayalet D (yoksa Casper mıydı?)
Oyunda biraz ilerlediğiniz zaman bir yerde karşınıza çıkacak olan bu arkadaşımız
sizin peşinize o andan itibaren takılıp bırakmamakla yükümlü. Şaka bir yana, D
size birçok bulmacada yardım ediyor. Kendisi 57 yil once aynı adadaki mansiyonda
ölen bir çocuk. Sizin gibi geçmişi hakkında pek birşey hatırlamıyor ve onu
bugüne kadar görebilen tek kişi olduğunuzu söyleyip, yardım istiyor. D ile olan
diyaloglar genelde “Aaa birşey hatırladım!” tarzında oluyor. Ya da “Ben bu resmi
biliyorum, bunlar böyledir…” gibisinden size bulmacalarda yardım ediyor.
Oyunumuz NDS’nin iki ekran özelliğini kullanıyor. Üstteki ekranda nerede
olduğumuzu gösteren resimler, alt ekranda ise bizim üstten görünüşümüzün olduğu
bir bölüm yer alıyor. Bütün yönlendirme olayını alt ekrandan kalemimizle
yapıyoruz. Alt tarafta ilerledikçe, üst taraftaki resimler değişiyor. Altta
normalde görebileceğiniz iki kısayol var. Bir tanesi herhangi bir bulmacanın ya
da görmemiz gereken önemli birşeyin yanına geldiğimizde aktif hale gelen büyüteç
tuşu; diğeri ise oyunun başından beri yanımızdan hiç ayırmadığımız DAS. DAS
aslında oyunda bütün herşeyi yapabildiğimiz arayüz. Kendisi bizim NDS’miz ile
aynı şekle sahip ve üzerinde çektiğimiz fotoğraflara bakabileceğimiz, oyunu
kaydedebileceğimiz ve DAS kartlarını okuyabileceğimiz butonlar yer alıyor.
Fotoğrafları yan yana, üst üste ve diğer şekillerde kullanarak çözebileceğimiz
birçok bulmaca var. DAS kartları ise oyunda sağdan soldan topladığımız, bize
birçok şey hakkında ipucu veren hafıza kartları. Bunları aldıktan sonra DAS’ın
ilgili bölümüne girip bunları okuyabiliyoruz.