1/2

Alien Breed 2: Assault

Anıl Kalkan 9.11.2010 - 14:53
Yaratıklar sarmış dört bir yanımı
Platformlar PC, XBox 360
Alien Breed 2: Assault
  • Yapımcı - Yayıncı Team 17 - Team 17
  • Çoklu Oyuncu: Var
  • Oyun Türü: Aksiyon,Macera
  • Sistem Gereksinimleri
Merlin Puanı 77
Artılar Bol aksiyon içeriyor. Başarılı görseller.
Eksiler Çizgisel oynanış. Zamanla sıradanlaşması. Hikaye açısından zayıf kalıyor.
Team17 geliştirecek yeni bir proje bulamamış olsa gerek ki yaklaşık 20 senelik, bir Amiga shooter efsanesi olan Alien Breed'i diriltme kararı almış. Önce Alien Breed: Impact, ardından da Alien Breed 2: Assault bizlerle. Gecikmeli de olsa nihayet ben de oynama fırsatı buldum, tabii bir inceleme de şart oldu üstüne. Öncelikle hatırlatmakta fayda var, yeni oyunumuz bir öncekinden çok da farklı değil. Aynı hikayenin devamı şeklinde, aynı oynanış mekanikleri ve klişelerle ilerlemeye devam ediyor. Alien Breed'i eski ve eski kafalı oyuncular her halükarda sevecektir ama diğerleri yazının kalanına bir göz atsın derim...

Nerede kalmıştık?

Aynı hikayenin devamı demiştik, kısaca bahsetmek gerekirse bulunduğumuz gemi bir çarpışmaya kurban gider ve kaos başlar. Yüklü miktarda ürkütücü uzaylı, gemiye dolmuş durumdadır ve suskun kahramanımız Conrad da olayların üstesinden gelecek kişidir. Oynanış mekanikleri yine tamamiyle aynı, tam bir survival shooter. Evet zaman zaman ürktüğünüz, korktuğunuz anlar da olacak oyun içinde ki bunda en büyük pay mekan tasarımları ve ses-müziklere ait. İzometrik kamera hemen size Alien Swarm gibi, Lara Croft gibi oyunları hatırlatacaktır. Alien Breed için daha bol aksiyonlu bir oyun diyebilirim. Kameradan bahsetmişken, klavye-mouse ikilisi çok da iyi bir iş çıkarmış diyemem kontrollerde. Başlarda özellikle epey zorladı beni ama yine de zamanla alışacaksınızdır muhtemelen, önceki oyuna göre daha da iyileştirilmiş nitekim. Tam bir rahatlık istiyorsanız da önerim gamepad kullanmanız yönünde olur.

Alien Breed 2: Assault
Tamamen klasik bir oyunun yeniden çevrimi olan Alien Breed 2: Assault eski türe sadık kalmış bir yapım, genel olarak hikaye-seslendirme konusunda oldukça zayıf kalan oyunumuzda ara geçişler yine çizgi roman sayfalarıyla yapılmış. Mekan tasarımları bir uzay gemisinde olmamızdan mütevellit sürekli birbirine benzese de kaybolma, dönüp durma gibi durumlarla karşılaşmıyorsunuz. Zaten son derece çizgisel ilerleyen oyun yine son derece kullanışlı bir harita yardımıyla yolumuzu çiziyor. Görev yerlerimiz sürekli yenileniyor ve kısa sürede "waypoint" noktalarına ulaşıyoruz. Sürekli tekrar eden görevlerin pek de iç açıcı olduğunu söyleyemem açıkçası. Vanayı aç, gazı durdur, radyasyona yakalanma, güç ver, asansöre bin vesaire vesaire...

En iyi uzaylı, ölü uzaylıdır

Tüm bu monoton görev kargaşasının içinde oyunu eğlenceli hale getiren nokta ise sürekli üzerinize gelen "alien" akınları. Belirli aralıklarla üstünüze gelen düşmanlar, karanlık atmosferin de etkisiyle epey uğraştırabiliyor. Zaten oyunun tamamı karanlık, iç boğucu ortamlarda geçtiği için bu nokta da oyunun "biraz" survivor yönünü oluşturuyor. Bize düşen de "en iyi uzaylı ölü uzaylıdır" diyerek hepsini öldürmek oluyor. Önceki oyundaki çıkartılan silahların yerine yenileri de eklenmiş fakat oyunun büyük çoğunuluğunda mermi sıkıntısı çekeceksiniz ve tabancaya mahkum kalacaksınız. Envanterinizde birden fazla silah, bomba, sağlık kiti vesaire de  bulundurabiliyorsunuz. Tüm bu eşyaları da yollarda topluyorsunuz. Bunun yanında item almanıza yarayan credit'leri, oyunun hikayesine yardımcı logları da topluyorsunuz. Tabii üzerini araştırdığınız ölü cesetler de cabası.