Bundan birkaç sene öncesini hatırlayın. Microsoft’un oyun piyasasına girmek istediği zamanları. Birkaç basit oyundan sonra gelen Age Of Empires’ı hatırlayın sonra da. Nasıl da esir almıştı gezegenin yarısını ama? İşte oyunumuz, burada devreye girip mirası devam ettirmesi düşünülen Age Of Mythology.
Adından da belli olduğu üzere oyun tamamen mitolojik öğeler üzerine kurulmuş. Yani oyun boyunca birçok tanrı, tepegöz ve benzeri canavar ve kahramanla oynayacağız. Bu bir bakıma iyi olsa bile, bir yandan da oyunun alışılagelmiş dizesini bozmuş denebilir. Ama konu Ensemble Studios olunca, ellerinden kötü oyun çıkması zor gibi görünüyor.
Oyunumuz artık üç boyutlu hale getirilmiş. Bu yüzden de üç boyutlu bütün oyunların handikabına o da sahip. Üç boyutlu alanlarda iki boyutlu ve hareketli cisimlerin oturamaması. Karakterlerimiz ya da canavarlar, ekranda hareket eden ne varsa sanki haritada kayıyormuş gibi görünüyor. Bir diğer grafik hatası da su kenarlarında görünüyor. Henüz dalgalarla sahil şeridini oturtmamışlar. Dalgalar yeryüzünden yukarı da karaya vuruyor.
Seslerde bir sorun görünmüyor ve gene oyun içinde çok gerekli olmayan ama güzel müzikler ile konuşmalar can sıkmadan oyun içinde kalmamızı sağlıyor.
Gelelim şu an için kesinleşmiş özelliklerine.
Oyunda tonla tanrısal olay var. Nedir bu olaylar?
Örneğin birçok kudretli eşyalar var, giyindiğinizde belli güçler verecek. Birçok savaşçı var, tanrıların bahşettiği güçlerle sizinle bir savaşacak. Bunun gibi tonla daha özellik bulabileceksiniz.
Oyunda üç farklı uygarlık var. Yunanlılar, Vikingler ve Mısırlılar. Her ırkın kendi ya da kendine uyarladığı tanrıları ve inanışları var. Ama ne olursa olsun gene oyun bina yap, dönem atla ve daha iyi bina yap mantığında ilerlemiş. Adamlar sevmiş olsalar gerek bu sistemi.
Benim en sevdiğim kısım tapınma olayı oldu. İnsanlarınız, siz onları korudukça, sizin için dua edip tanrıların yanınızda olmasını sağlıyorlar. Ne kadar fazla dua, o kadar sağlam duvara yaslanmak demek yani. Bu dualar, daha fazla balık, savaşlarda ek birimler, ürünlerin çabuk ya da gür büyümesi ve bunlar gibi şekillerde yansıyabiliyor.
Son olarak aklıma takılan çok komik bir eksik var. Adamlar oyunu üç boyuta çevirmişler, buraya kadar kabul ettik. Ama nedense açı değiştirme yeteneği eklememişler. Warcraft III örneğindeki gibi hafif bir açı değişimi olsa çok iyi olurdu. Oyunun bazı yerlerinde kamera hem oyunu zorlaştırıyor, hem de görüş açımızı tamamen mahvediyor. Buna bir de perspektif ve düzlem hataları eklenince (ağaç yapraklarına çarpan dalgalar gibi) kameralar bu sürümde sınıfta kalıyor.
Ne olursa olsun, ne dersek diyelim, ne kadar didiklersek didikleyelim, çıktığı zaman gene çok fazla satacak ve kitleleri alıp götürecek bir oyun olacağı açık. Elbet ki bu daha ilk deneme sürümlerinden biri olduğu için hatalar göze batıyor. Ama zamanla düzelip, kıvamında servise hazır olacaktır.
NOT : Okuyacağınız inceleme yazısı, oyunun RC1 lisansı altında, BETA olarak dağıtılan sürüme dayanılarak yapılmıştır. Oyun hakkındaki gerçek hata ve gerçek düzelmeleri sonradan anlayabilmek için kullanılabilir.