Until Dawn

Platformlar PC, PlayStation 4
Until Dawn
  • Yapımcı - Yayıncı Sony Online Entertainment -
  • Çoklu Oyuncu: Yok
  • Oyun Türü: Korku,Macera
Merlin Puanı 83
5 Kişi Oyladı
Okur Ortalaması%73
Artılar Harika anlatım tekniği. Oyuncuların yüz aktarımları çok başarılı. Seçimler gerçekten de insanı zorluyor. Farklı bir oyun deneyimi yaşatmayı başarıyor.
Eksiler Kare/saniye oranları can sıkıcı. İşlenişi güzel olsa da hikaye biraz sırıtıyor. Bolca grafik hatası
Özel İnceleme
Emin Çıtak 24.08.2015 - 17:58
Bir kelebeğin kanat çırpışı...
Hayatımızı, geleceğimizi ve yaşanacak olayları temsil eder bu söz. Geleceği değiştirmek her zaman bizim elimizdedir. Söylediğimiz bir şey, attığımız ufacık bir bakış, alınan önemsiz bir karar geleceği çizer. Kelelebeğin kanatlarını çırpması küçük bir olaydır, o zayıf hava akımını gelecek dediğimiz bilinmez öngörüye taşıyansa kararlardır. Gelecek her zaman bir kasırga kadar yıkıcı değildir ama bazen suratımıza öyle bir yumruk yeriz ki o minik kararların her şeyi nasıl değiştirebileceğini çok daha net görürüz.

Kelebek etkisi denilen kaos teorisini severim. Bundan yıllar önce Ashton Kutcher ve Amy Smart'ı ünlü yapan Butterfly Effect (Kalebek Etkisi) tam da bu anlattığım olayları işliyordu. Yaptığı hatayı düzeltmeye çalışan bir adam ve her seferinde plandaki tüm mükemmeliği bozan bir hata sonucu işlerin sarpa sarması. Belki sinemanın sınırları dahilinde kahramanımızın doğru sonuca ulaşması ve plandaki kusuru görmesi sadece 2 saati alıyordu ama gerçek hayatta işler böyle gelişmiyor. Bazen, bir kararın etkisini görmek için yıllarca beklemek gerekibiliyor. Üstelik, bizim güncelerdeki yazılanlara bakarak zamanda yolculuk yapma gibi bir ihtimalimiz de yok. Yani geçmiş orada hiç değişmeden kalmak zorundadır.

Şu an yaşadığınız hayatın şartlarını bir düşünün. Belki de bulunduğunuz konumda olmanızın nedeni sadece bir gülümsemeydi. Kim bilir? Kelebeğin gücü sandığınızdan çok daha etkili, sadece bunun farkında olun yeter.


Until Dawn, benim burada sarf ettiğim kelimelerden çok da farklı bir şekilde başlamıyor. Sırtını bu kaos teorisine yaslayan yapım, bizlere biraz Red Rose Konağı, biraz Kelebek Etkisi ve bolca zaman tüneli sunuyor.

Aranızda o kitapları hatırlayan vardır. Okumaya başlarsınız ve bir süre sonra kitap sizden iki seçim yapmanızı ister. Seçime göre bir sayfaya gidersiniz ve hikayeniz bu minik, ikili seçimler eşliğinde ilerler. Mass Effet veya The Witcher tadında bir seçim şeklinden bahsetmiyorum. Onlar genel olarak diyalog bazlıdır ve diyaloğun başındaki fikirlerden sonraki aşamalarda çok rahat dönülebilir. Zaman tüneli dediğimiz seçimleri çok nadir sunarlar. Until Dawn'da ise hayli sık karşımıza çıkıyorlar. Eylemler, tavırlar, tepkiler, kısacası her bir sahne bizden seçim yapmamızı istiyor.

"Evet yeterince korkunç ve karanık yer bulduğumuza göre hadi ruh çağıralım!"
Diyaloglara ve olacaklara etkimiz yaptığımız ani seçimlerle sınırlı ama öylesine çok seçim var ki oyunun üzerindeki kontrolünüzü bir an bile olsun kaybetmiyorsunuz. Diyaloglar da bu ölçüyle ilerliyor. Önünüzde öyle her oyunda olduğu gibi 4-5 diyalog satırı yok. Kararlar gerçek hayattaki kadar net, kesin. Mesela arkadaşınızı uygunsuz bir durumda yakalıyorsunuz. Diğer insanlar size bu konuyu sorduğunda ya arkadadışınız için yalan söylersiniz ya da dürüst olup, gerçeği anlatırsınız.

"Söylediklerime alınırlar mı?" "Acaba çok mu kırıcı olur?" "Ya bir şey olursa?" gibi sorular sizin vicdanınıza ve benliğinize bağlı oluşur. İstediğiniz kadar kıvranın en nihayetinde hayatımız ikili seçimler arasında boğulmaktan ibarettir. Aldatmak, aldatmamak, yalan söylemek, dürüst olmak, ders çalışmak, Destiny oynamak... Uzar da gider bu liste.

"Until Dawn'ın seni en çok etkileyen yanı nedir?" diye sorarsanız "Hikayenin işleniş biçimi." derim. Hikayenin işlenişi, ilerleyişi ve bizim gidişata olan etkimiz gerçekten de çok kuvvetli. Yaptığınız seçimlerin oyuna etkisi bazen anında, bazen de çok sonraları ortaya çıkıyor ama kesinlikle her kelebeğin bir anlamı var.

Mesela çantada çalan szie ait olmayan bir telefon görüyorsunuz. Ne yaparsınız? Gerçek hayat gibi düşünün: Ya merakınıza yenilip telefona bakarsınız ya da çantayı kapatıp insanların özeline saygı gösterirsiniz. Telefonu karıştırırken sahibine yakalandığınızı düşünsenize. Of, gel de çık işin içinden.

Peki, ya o telefon çok önemli bir kişiden geldiyse ve telefonun sahibinin hayatı o telefona bakamadığı için tamamen mahvolursa...

Olasılıklar her zaman birden daha fazladır. Adı üstünde, olasılık. Tebrikler, az önce telefona bakarak veya bakmayarak geleceği tamamen değiştirdiniz. Bunun farkında olmamanız kelebek etkisinin işleyişini değiştirmiyor.

Gelelim değneğin sivri tarafına: Seçimler ve oyuna etkimiz böylesine kuvvetliyken, yapımcıların neden bu kadar kötü bir hikaye seçtiğini anlayamıyorum. Evet, hikaye işlenişi çok iyi, kararlar falan derken saatlerin nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz bile ama keşke dağ evinde mahsur kalan 4-5 liseli yerine, ayakları yere daha sağlam basan bir konu bulsaydınız. Hikayenin işlenişi, dramatik çatılar öylesine kuvvetli ki 3. sınıf korku filmi senaryosuna sahip olan Until Dawn'ı gerçekten hayli tepeye taşıyor. Eğer oyunun senaryosu ne bileyim, bir Heavy Rain, Wolf Among Us kadar kaliteli olsaymış, aldığım tatmin hissi hayli katmerlenebilirdi.
Hikaye cidden o kadar basit. Oyunun giriş kısmında bize kontrollerle beraber, işleyiş filan da anlatılıyor. Bir grup genç, kış vakti dağ evinde tatil yapıyorlar. Ardından başlarına garip olaylar gelmeye başlıyor. Aşklar filizleniyor, aşklar bitiyor, arkadaşlıklar pekiştiriliyor, yakışıklı çocuğu kimse paylaşamıyor, gözlüklü ve sivilceli olanlar rezil ediliyor...

İşlenişteki başarının yarısı bile hikayenin kendisine yansımamış ona yanarım. Keşke biraz daha ilgi çekici bir konu bulunsaymış diyebiliyorum sadece.

Oyunda birden fazla karakteri yönetiyoruz. Aslında tam rakamı söylemek gerekirse 8 tane sevimli mi, gençlik ateşinde kavrulan arkadaşımız var. Hepsini belirleyen belli başlı nitelikler bulunmakta ve hepsinin gelişime açık bir psikolojik ağacı var. Aklınıza RPG oyunlarında bulunan yetenek sistemi gelmesin çünkü Until Dawn'da işler biraz farklı yürüyor.

Bir karakter dürüst olup, gerçekleri söylediğinde Dürüstlük barı bir miktar artıyor. Eğer karakterimiz cesur değilse ve ondan boyundan büyük işleri yapmasını beklersek getirisi aynı oranda cesaret puanı oluyor. Elbette karakterlerinde bulunmayan eylemleri yapmaları biraz daha zor oluyor. Atıyorum, yüksek bir yerden atlamalarını istediğimizde QTE (verilen süre içerisinde doğru tuşlara basmak) sahnesi bizleri bekliyor. Eğer QTE'yi geçersek (ki bazıları gerçekten zor) eylem başarıya ulaşyor.

Yüz aktarmak böyle olur, böyle olur, böyle olur dedirten anlardan biri...
Bütünün içerisinde seçimler, tavırlar ve eylemler oyunun gidişatına direkt olarak veya dolaylı yoldan etkide bulunuyor. Çok fazla seçim olduğu için gelecekte ne olacağını kestirmek de aynı oranda zor oluyor. Oyunun kaderini direkt etkileyen bir seçim yaptığınızda sol üst köşede kelebek etkisi oluşuyor. Kelebekleri gördüğünüz zaman kesinlikle oyunun kaderini etkileyecek bir seçim yaptığınızı anlıyorsunuz.

Aynı zamanda oyun içerisinde etkileşimde bulunacağınız birçok nesne de bulunmakta. Özellikle toplanabilir olanlara karşı gözünüzü açıkı tutun derim ben. Oraya buraya serpiştirilmiş tonlarca totem bulunmakta. Bu totemler gelecek hakkında bir kehanette bulunuyor. Mesela birini alevler içinde cansız yatarken gösteriyor. Eğer doğru seçimleri yapamazsak kehanet gerçekleşiyor. Kehanetler sadece birkaç saniyelik görüntü parçalarından oluştuğu için o anda neyden bahsedildiğini anlamak hayli güç ama aynı sahneyi gördüğünüzde kafanıza bir anda dank ediyor.

Hikayeyinin temasını biraz eleştirdiğimin farkındayım ama oyunda belli aralıklarla uğradığımız bir psikolog sekansı var ki sormayın, muhteşem olmuş!

Until Dawn, tıpkı Alan Wake gibi dizi şeklinde ilerliyor ve her bölümün sonunda psikoloğun odasında uyanıyoruz. Burada psikolog bize, yani konsol başında oturan oyuncuya sesleniyor.

İstediğiniz kadar kıvranın en nihayetinde hayatımız ikili seçimler arasında boğulmaktan ibarettir.
Oyun bu noktalarda 4 duvarı öyle güzel yıkıyor ki anlatamam. Üstelik bize yönelttiği sorular ve cevaplarımız dağdaki macerayla örtüşür bir biçimde ilerliyor. Psikolog sahneleri aynı zamanda birçok dejavuya tanıklık ediyor. Bunun üstüne oyun için en ince ayrıntısına kadar modellenen Peter Stormare'in harika oyunculuğu da eklenince dağ evine gitmeyi ertelemek istiyorsunuz.

Bu arada Until Dawn, L.A. Noire ve Beyond: Two Souls gibi gerçek oyunculardan ve motion capture teknolojisinden yararlanıyor. Mimiklerdeki detaylar had safhada ve oyunun gerçekçiliğini bir nebze daha arttırıyor. Grafikler çok güzel ve detaylı görünüyor. Ayrıca bugüne kadar yapılmış en iyi yüz aktarımı da Until Dawn'da görülüyor. Her bir duygu, düşünce karakterlerin yüzüne anında yansıyor.

Tek sorun Until Dawn'ın kare/saniye oranında. Oyun 30fps ile çalışıyor ama birçok sahnede anlaşılmaz bir biçimde o kare/saniye anlık düşüşler yaşıyor. Bu haliyle bile çok can sıkıcı, acilen yamalanması ve düzeltlmesi gerekiyor.

Ne olursa olsun, Until Dawn güzel bir deneme. Zaman tüneli kitaplarını, video oyunaları dünyasına uyarlayan başarılı bir deneme. Çok fazla eksiği var; yukarıda bahsettiğimiz kare/saniye sorunu ve hikayenin konusunun çok blindik olması... Yine de PlayStation 4'ün Dualshock'unu çok eğlendirici şekilde kullanması (Telefonların tuş kilidini D-Pad ile açmak, kıpırdamamak için dualshock'u haraketsiz tutmaya çalışmak), etkili hikaye anlatım tekniği, ara ara kırdığı dördüncü duvar ve şahane yüz detaylarıya alınası, oynanası bir oyun olmuş. Eğer PlayStation 4'ünüzde farklı bir oyun deneyimi yaşamak istiyorsanız, Until Dawn size ilaç gibi gelecek bir yapım.
Yorumlar 161
MK Okuru
MK Okuru 19.12.2024 08:47
Kalan Karakter: 300 Gönder
MK Okuru
MK Okuru 28.03.2017 11:59
oyunu almayı düşünenler tereddüt etmesin, özellikle eşiyle, kız arkadaşıyla, arkadaşlarıyla oynamayı düşünen varsa oyun benzer diğer oyunlar gibi basit bir kurgu ile yapılmamış değişik,gizemli olaylar var ,kelebek etkisini gerçekten hissettiğiniz bir oyun,alın oynayın tavsiyedir.
MK Okuru
MK Okuru 20.07.2019 19:33
Oyunun fiyati kaç
Kalan Karakter: 300 Gönder
MK Okuru
MK Okuru 10.07.2017 13:40
grafik hatası denmiş fakat bir tane bile farkedemedim.özellikle grafikler destansı olmuş neden böyle söylenilmiş anlayamadım.şu anda psn plusta ücretsiz indirielbiliyor.mutlaka oynanması gerekilen bir oyun.
MK Okuru
MK Okuru 26.07.2017 12:36
neden mi söylenmiş :D oyun 2015te çıktı grafik hataları vardı.Sen 2017de indirmişsin tabiki hata yok şuanda :D
Kalan Karakter: 300 Gönder
MK Okuru
MK Okuru 20.07.2017 02:34
Psn plustan indirdim. Öncelikle oyun türkçe altyazı olduğu için müteşekkirim. Jumpscare tekniği kullanılmış oyunda gece ve ses belli bir yükseklikte ise harbiden korkutuyor. Oyunu beğendim dpad ile şömine yaktım :) Tavsiye ederim. Puan olarak herkesin puanı farklıdır indirip oynayın film tadında
Kalan Karakter: 300 Gönder
MK Okuru
MK Okuru 29.08.2015 03:37
Parası olan konsol alır olmayan pc alır açık ve net
MK Okuru
MK Okuru 19.05.2017 00:14
kardeş sen kendindemisisn şimdiki oyun bilgisayarları 10 bin tlden fazla maksimum 200 tllik olan ps ilemi karşılaştırıyorsun :D hahah
MK Okuru
MK Okuru 19.05.2017 00:14
kardeş sen kendindemisisn şimdiki oyun bilgisayarları 10 bin tlden fazla maksimum 200 tllik olan ps ilemi karşılaştırıyorsun :D hahah
MK Okuru
MK Okuru 23.08.2016 21:10
Evet arkadaşım bir pc alan kişi 4000tl verirken bir PS4'e 1800tl veriyor böylece seni matematiğinle uğurluyoruz
MK Okuru
MK Okuru 30.04.2016 12:22
bu grafikleri alabileceğin oyun pcsi ps4 parasından fazla oluyor :)
Kalan Karakter: 300 Gönder
MK Okuru
MK Okuru 16.12.2015 17:10
Bolca grafik hatası derken? Bi gözlük kullan kardeşim
MK Okuru
MK Okuru 8.09.2016 15:10
var ama bolca deil.
Kalan Karakter: 300 Gönder