Filmlerden uyarlanan video oyunları her zaman başarılı olmuyor. 2005 yapımı Alone in the Dark, ya da 2012 yapımı Silent Hill: Revelation gibi. Ne yalan söyleyeyim, RoboCop: Rogue City duyurulduğunda beklentim oldukça düşük bir seviyede idi. Ancak geliştirici Teyon, gerçekten keyifli bir oyun deneyimi ortaya koymuş. Başından sonuna kadar, Robocop'un özüne bağlı kalmış. Geliştiricilerin seriyle güçlü bir geçmişi olduğu daha ilk anlardan da belli oluyor. Birlikte RoboCop: Rogue City inceleme yazımızda bu aksiyon dolu oyunun bize neler sunduğuna bakalım.
Robocop: Rogue City, PC, PS5 ve XSX ve S için geçtiğimiz günlerde piyasaya sürüldü. Yapımı çıkışından bir süre önce edinmiş olsak da bazı hataların giderilmesi için beklemeyi tercih ettik. Zira, daha ilk sahnelerinden itibaren umut verici bir yapım olduğunu gösteriyordu. Niketim 2. güncelleme sonrasında özellikle performans anlamında yaşadığımız sorunlar giderilmişti. Tabii bu durum Performans modu için geçerli değil, detaylarını aşağıda bulabilirsiniz.
RoboCop: Rogue City inceleme / PC
İlk olarak Robocop'un geçmişine bakmak istiyorum. Polis Departmanı memuru Alex Murphy, Clarence Boddicker tarafından öldürüldüğünde, Detroit polisinin özelleştirilmiş bir yan kuruluşu olan OCP'nin yöneticisi Bob Morton, Murphy'i ağır zırhlı bir polis cyborguna dönüştürmek üzere seçmişti. Yeniden polis teşkilantında görevlendirilen Alex'in geçmişi peşini bırakmaz ve hafızası kimi zaman ona oyunlar da oynar. Yine de eski ortağı Anne Lewis'in yardımıyla hafızasını yavaş yavaş geri kazanan RoboCop, yeniden şehrin sokaklarında görev almaya başladığında suçluların korkulu rüyası olmuştur.
Yeni oyunda da Detroit'te barış ve düzeni tehdit eden yeni bir düşmana karşı göreve çıkıyoruz. RoboCop 2 ve 3 filmleri arasında geçen hikayede, keşfedilecek çarpıcı mekanlar ve tanışılacak tanıdık yüzlerle, araştırmanız bizi karanlık bir komplonun tam kalbine götürüyor.
RoboCop: Rogue City inceleme / PC
Detrot'in Aksiyon Dolu Sokaklarında RoboCop'un Potansiyelini Ortaya Çıkarın
RoboCop: Rogue City yoğun, kanlı, arcade tarzı bir dövüş deneyimi sunuyor. Mermiler ve patlamalar etrafımızı sararken, teknolojisi üst seviyede olan kahramanımız da güç merkezi olarak hikayede yerini alıyor. Paletleri yerine ayakları üzerinde ilerleyen bir savaş makinesini kontrol ettiğimizde bu mermi ve patlamalar çok da bizi etkilemiyor.
Siper almak ya da belli bir plan üzerinde ilerlemek gibi düşüncemiz olmasına gerek yok. John Wick'in yaşattığı saf aksiyon sahnelerine doğrudan dahil oluyoruz. Zaten ilk başladığı andan itibaren de bunu hissettiriyor. Arada alacağınız hasarları da, etrafta bulacağınız sağlık paketleri ile gideriyorsunuz. Bu da Robocop'ı daha çok Quake ya da Doom havasına sokan bir etken olmuş. Hasar almaktan kaçınmanıza gerek olmadan düşmanları hızlı bir şekilde öldürebiliyorsunuz.
RoboCop: Rogue City inceleme / PC
Silahlar demişken, kullandığımız Auto-9 tabancanın sonsuz bir mermi kaynağı var. Her ne kadar öldürdüğümüz düşmanların silahlarını alıp, kullanabiliyor olsak da ben tipik bir Robocop deneyimi yaşamak adına tabanca ile ilerlemeyi tercih ettim. Elbette ilerleyen bölümlerde onunla, düşmanlar üzerinde hakimiyet kurmak zorlaşsa da fazladan 4-5 atış ile işimi çözebildim.
Yukarıda belirttiğimiz teknoloji kısmı sadece RoboCop'un silah ya da savunma gücü ile alakalı değil. Aynı zamanda güçlü bilgisayarı ile zorlu sistemleri kırmak ve bilmeceleri çözmek de kolaylaşıyor. Ayrıca oyundaki RPG öğelerini de unutmamak lazım. İlerleyip puan topladıkça kendimizi geliştirebiliyoruz. Bu sayede Beceri Ağacı'ndaki birçok özelliği de açabiliyoruz.
Robocop'da, TV serisine aşina oyuncuların bulması için diziden çok sayıda Paskalya yumurtası da var. Hikaye ile güzel bir şekilde işlenmiş olması ona ayrı bir doğallık katmış. Bazı yapımlarda gördüğümüz gibi zorla içine eklenmiş gibi durmuyorlar. Örneğin Robocop film serisinin şakalarından biri, çeşitli karakterlerin izlerken kıkırdadığı bir televizyon programıdır. Kadın modellerle çevrili bıyıklı bir adamın yer aldığı bu şovdan sadece kısa klipler izleyebilirsiniz. En akılda kalıcı klip, adamın "Bunu bir dolara alırım!" diye bağırması ve ardından kahkahalara boğulmasıdır. Robocop'ta: Rogue City'de "I'd buy that for a dollar" adında bir başarımı bulunuyor.
RoboCop: Rogue City inceleme / PC
İsteğe bağlı olsa da, RoboCop deneyimini sık sık geliştirdikleri ve yeteneklerini daha iyi kullandıkları için yan görevleri tamamlamanızı öneririm. Rogue City, oyuncuların keşfedebilecekleri ve daha basit görevlere giden yolu bulabilecekleri arena tarzı bölümlere ayrılmış.
İlerleyebilmek için sadece silahlarımıza güvenmemeliyiz. Sonuçta biz bir polis memuruyuz ve başka görevlerimiz de bulunuyor. Şehirde dolaşan karakterler ile konuşup bilgi toplamak ya da yanlış park edilmiş bir araca ceza yazmak bize ana görevimiz ile ilgili yeni ipuçlarını da beraberinde getirebiliyor. Saf aksiyon demiş olmamız oyunun dümdüz bir yolda ilerlediğini göstermiyor elbette. Kimi zaman karakolda verilen yan işlere de bakarak (örneğin şikayet için gelenlere yardımcı olup, kayıt almak gibi) oyunun ilerleyen bölümlerinde karşımıza çıkabilecek olan diğer olayları da şekillendirebiliyoruz. Tüm bunlar yan görev olsa da oldukça keyif katıyorlar.
RoboCop: Rogue City inceleme / PC
Oyunun en önemli problemi kimi zaman içinden çıkılması imkansız görevler oluyor. Oynarken bir baskın için girdiğim ara sokaklardan birinde takıldım kaldım. İlerlemek için hiçbir yöntem bulamadım. Daha sonra izlediğim bazı videolarda nasıl geçebileceğimi bulsam da kırılması gereken duvan bende işlevsizdi. Oyundan çıkıp yeniden girdiğimde görevin başında buldum kendimi. Baştan tüm düşmanları temizleyip ilgili duvara vardığımda bu sefer ilerleyebildim. Karakterimizin, doğası gereği, ilerleyişi biraz yavaş olduğu için de seviyenin başından, takıldığınız noktaya kadar ilerlemeniz de sıkıcı bir deneyim olabiliyor.
Şu ana kadar her şey yolunda görünse de puanın neden 80 olduğunu, 20 puanı neden kırdığımı düşünüyor olabilirsiniz. Ana sebebi çok açık. Ortam, karater ve arabirim tasarımları oldukça eskilerde kalmış gibi görünüyor. Grafik hatalarına çok rastlamasam da bugünün koşulları ile yapılan bir oyuna çok da benzemiyor. Hele ki Unreal Engine 5 kullandığını düşünecek olursak.
RoboCop: Rogue City inceleme / PC
Çevre etkileşimi oldukça güzel tasarlanmış. Ortamdaki (seçmenize izin verilen, sandalye, tv gibi) çeşitli nesneleri kullanarak, düşmanlarınıza fırlatabiliyorsunuz. Aksiyonsa aksiyon. Ama bu kadar güçlü bir adamımız varken, hani şöyle arada araba olmasa da bir koltuk falan da fırlatabilmeyi isterdim.
Rogue City'de grafik çeşitliliği bol diyoruz ancak nedense düşman çeşitliliği hiç yok. Öldürdüğünüz bir adamı üç saniye sonra yeniden öldürmek, hatta ilerleyen birçok sahnesinde yenidem öldürmek saçma geliyor. Bu konuda biraz daha detaylı çalışmayı hak eden bir yapım.
RoboCop: Rogue City inceleme / PC
Ayrıca oyunun performans modunu oynayabilmek nerede ise imkansız. 4070 ekran kartında bile ana menüde dolaşmak mümkün olmadı. Mecburen daha alt seviyelerde seçim yapmak zorunda kaldım ki bu da bu kadar para verilen bir karttan performans alamamamın sinir bozukluğunu oluşturdu.
RoboCop: Rogue City Yılın Oyunu Ödüllerine ada olabilecek bir yapım olmasa da özüne sadık kalması (ki filmi de hiçbir zaman çok popüler olmadı) ele avuca gelebilecek bir yapım. Süper kahraman yapımlarından bıktığımız şu günlerde, eski daha az güçlü kahramanların yeniden dönüşünü görmek güzel bir deneyim oldu. Ayrıca Peter Weller'ın bir kez daha RoboCop rolünü üstlendiği de unutmamak lazım. Rogue City'nin, hikaye sahneleri Weller tarafından canlandrılmış. Bu bile şans vermek için bir bahane olabilir.
RoboCop: Rogue City inceleme / PC
RoboCop: Rogue City inceleme / PC
ÖNERİLEN:
---------
Yine de bir şans verebilirsin belki.
- oktay1