Özel İnceleme
Aslına bakarsanız, çevremde Prey'i bekleyen tek kişinin de ben olduğumu rahatlıkla söyleyebilirim. Duyurulduğu ilk andan, elime ulaştığı güne kadar. Bethesda'nın garip reklamcılık anlayışı yüzünden oyuna dair pek de iyi tanıtımlar yapılmadı. Çıkan fragmanlar pek bir şey ifade etmiyordu, yayınlanan görseller genellikle aynı tondaydı. Bunun sebebini anlayamamıştım. Böylesine güzel bir potansiyeli neden insanlara göstermiyorlardı? İnsanların Prey'e karşı ön yargılı davranmasına sebep oluyorlardı.
Şunu da açıklığa kavuşturmakta fayda var. Aynısı Doom'da da olmuştu. Bir oyunun Bethesda etiketini taşıyor olması, o oyunun Bethesda tarafından yapıldığını göstermez. Tıpkı Doom'da olduğu gibi, Bethesda yalnızca Prey'in dağıtımcılığını yapıyor. Oyunun tamamı Arkane Studios tarafından yapıldı. Sahip olunan ön yargının biraz da Bethesda kaynaklı olduğunu bildiğim için bunu belirtme gereği duydum. Bir de şunu belirtmeli: Oyunun 2006 yılında çıkan aynı adlı Prey ile hiçbir alakası bulunmamaktadır. Kesinlikle devam oyunu ya da geliştirilmiş sürümü değildir. Tek benzerlikleri isimleri.
İncelemeye tam olarak girişmeden önce Prey'in hikayesinden ve evreninden biraz bahsetmek istiyorum. Hem dış kaynaklardan, hem de oyun-içi dökümanlardan edindiğim bilgilere göre kronolojik bir açıklama yapacağım.
Prey'in geçtiği zaman paraleli bizim dünyamızdaki ile aynı değil. 1963'te Amerikan Başkanı John F. Kennedy'ye bir suikast düzenlendi, biliyorsunuzdur. Kendisi bu suikast sonucu hayatını kaybetmişti. İşte Prey'in zaman paralelinde John F. Kennedy ölmüyor ve uzay bilimine çılgın yatırımlar yapıyor. Uzay bilimi konusunda hem Amerika'yı, hem de dünyayı birkaç adım birden ileri taşıyor.
Ancak elbette, insanlığın her zaman sorduğu soru burada da ister istemez gündeme geliyor. Bu ucu -bucağı belli olmayan karanlık evrende, insanlardan başka; yaşayabilen, düşünebilen ve iletişim kurabilen canlılar da olabilir mi? Prey'in evrenine göre bu soru 20. yüzyılda cevaplanıyor. İnsanların uzayda gerçekleştirdiği aktivitelerden haberdar olan "toplama" bir uzaylı ırkı olan Typhon, Dünya gezegenine saldırıyor.
Saldırının ardından Dünya'yı savunmak için harekete geçen Amerika ve Sovyetler Birliği güçlerini birleştirerek Typhon'u yakalıyor. Birlikte Kletka adlı bir uzay istasyonu kuran birlikler, Typhon'u bu hapis niteliğindeki istasyona hapsediyor ve Dünya'nın uydusu Ay'ın yörüngesine bırakıyor.
1964 yılında Sovyetler Birliği dağılınca Amerika, Kletka'nın tüm yetkilerini üzerine alıyor ve Typhon'u "Axiom Projesi" adlı bir araştırma için kullanmaya başlıyor. Planlara göre bu araştırma sonucu dünyaya gelişmiş teknoloji getirilecek.
1980'de meydana gelen "Pobeg Kazası" sonucu Kletka'daki çalışanların çoğu Typhon'ın saldırıları sonucu hayatını kaybediyor ve Amerika da yaşadığı jeopolitik sıkıntıların etkiyisiyle Axiom Projesi'ni sonlandırıp, Typhon'u canlı bir şekilde uzay istasyonunun içinde bırakıyor.
Yıllar sonra, 2025'de yeni kurulan TranStar Şirketi, Kletka'yı satın alıyor ve 2030 yılında da adını Talos I olarak değiştiriyor. Burada amaç, gelişmiş araştırma teknolojilerini kullanarak Typhon'u incelemek ve insanlığa yeni bilgiler kazandırmaktır. Bu araştırmalar sonucu TranStar, Nöromod adı verilen yeni bir teknolojiyi keşfediyor. Bu modlar sayesinde insanlar normalde sahip olamayacakları yeni yeteneklerin sahibi oluyor. Yani bir bakıma, uzaylı DNA'sı ile insan DNA'sı karışıyor.
2030 yılında TranStar, dünyaya sattığı Nöromodlar sayesinde parayı kırmıştır ve artık çalışanlarını iki yıllık aralıklarla uzay istasyonunda yaşatmaktadır. Gittikçe büyüyen Talos I istasyonu farklı kültürlerden farklı insanlara sahip olduğu için istasyonun birçok bölgesi de birbirinden çok farklı tematik özelliklere sahip oluyor.
Böylesine detaylı bir arka plandan sonra Prey'in ve Morgan Yu'nun hikayesi, 2032 yılında başlıyor.
Önyargılarınızı kırın!
Her zaman söylerim. Arkane Studios'un kötü bir oyun yapması mümkün değil diye. Bu cümleyi Dark Messiah of Might and Magic'i oynadığımdan beri kaç defa söyledim bilmiyorum. Bizleri Dishonored gibi çok kaliteli, çok yenilikçi bir seri ile tanıştıran bu firmanın Prey'i batırması mümkün değildi. Oyuna girdiğim son dakikaya kadar Arkane'e güvenim tamdı. Aslına bakarsanız, çevremde Prey'i bekleyen tek kişinin de ben olduğumu rahatlıkla söyleyebilirim. Duyurulduğu ilk andan, elime ulaştığı güne kadar. Bethesda'nın garip reklamcılık anlayışı yüzünden oyuna dair pek de iyi tanıtımlar yapılmadı. Çıkan fragmanlar pek bir şey ifade etmiyordu, yayınlanan görseller genellikle aynı tondaydı. Bunun sebebini anlayamamıştım. Böylesine güzel bir potansiyeli neden insanlara göstermiyorlardı? İnsanların Prey'e karşı ön yargılı davranmasına sebep oluyorlardı.
Şunu da açıklığa kavuşturmakta fayda var. Aynısı Doom'da da olmuştu. Bir oyunun Bethesda etiketini taşıyor olması, o oyunun Bethesda tarafından yapıldığını göstermez. Tıpkı Doom'da olduğu gibi, Bethesda yalnızca Prey'in dağıtımcılığını yapıyor. Oyunun tamamı Arkane Studios tarafından yapıldı. Sahip olunan ön yargının biraz da Bethesda kaynaklı olduğunu bildiğim için bunu belirtme gereği duydum. Bir de şunu belirtmeli: Oyunun 2006 yılında çıkan aynı adlı Prey ile hiçbir alakası bulunmamaktadır. Kesinlikle devam oyunu ya da geliştirilmiş sürümü değildir. Tek benzerlikleri isimleri.
İncelemeye tam olarak girişmeden önce Prey'in hikayesinden ve evreninden biraz bahsetmek istiyorum. Hem dış kaynaklardan, hem de oyun-içi dökümanlardan edindiğim bilgilere göre kronolojik bir açıklama yapacağım.
Prey'in zaman paralelinde John F. Kennedy ölmüyor ve uzay bilimine çılgın yatırımlar yapıyor.
Ancak elbette, insanlığın her zaman sorduğu soru burada da ister istemez gündeme geliyor. Bu ucu -bucağı belli olmayan karanlık evrende, insanlardan başka; yaşayabilen, düşünebilen ve iletişim kurabilen canlılar da olabilir mi? Prey'in evrenine göre bu soru 20. yüzyılda cevaplanıyor. İnsanların uzayda gerçekleştirdiği aktivitelerden haberdar olan "toplama" bir uzaylı ırkı olan Typhon, Dünya gezegenine saldırıyor.
Saldırının ardından Dünya'yı savunmak için harekete geçen Amerika ve Sovyetler Birliği güçlerini birleştirerek Typhon'u yakalıyor. Birlikte Kletka adlı bir uzay istasyonu kuran birlikler, Typhon'u bu hapis niteliğindeki istasyona hapsediyor ve Dünya'nın uydusu Ay'ın yörüngesine bırakıyor.
1964 yılında Sovyetler Birliği dağılınca Amerika, Kletka'nın tüm yetkilerini üzerine alıyor ve Typhon'u "Axiom Projesi" adlı bir araştırma için kullanmaya başlıyor. Planlara göre bu araştırma sonucu dünyaya gelişmiş teknoloji getirilecek.
1980'de meydana gelen "Pobeg Kazası" sonucu Kletka'daki çalışanların çoğu Typhon'ın saldırıları sonucu hayatını kaybediyor ve Amerika da yaşadığı jeopolitik sıkıntıların etkiyisiyle Axiom Projesi'ni sonlandırıp, Typhon'u canlı bir şekilde uzay istasyonunun içinde bırakıyor.
Yıllar sonra, 2025'de yeni kurulan TranStar Şirketi, Kletka'yı satın alıyor ve 2030 yılında da adını Talos I olarak değiştiriyor. Burada amaç, gelişmiş araştırma teknolojilerini kullanarak Typhon'u incelemek ve insanlığa yeni bilgiler kazandırmaktır. Bu araştırmalar sonucu TranStar, Nöromod adı verilen yeni bir teknolojiyi keşfediyor. Bu modlar sayesinde insanlar normalde sahip olamayacakları yeni yeteneklerin sahibi oluyor. Yani bir bakıma, uzaylı DNA'sı ile insan DNA'sı karışıyor.
2030 yılında TranStar, dünyaya sattığı Nöromodlar sayesinde parayı kırmıştır ve artık çalışanlarını iki yıllık aralıklarla uzay istasyonunda yaşatmaktadır. Gittikçe büyüyen Talos I istasyonu farklı kültürlerden farklı insanlara sahip olduğu için istasyonun birçok bölgesi de birbirinden çok farklı tematik özelliklere sahip oluyor.
Böylesine detaylı bir arka plandan sonra Prey'in ve Morgan Yu'nun hikayesi, 2032 yılında başlıyor.
Mermi bitti! :/
(admin yorum karakterini 50 artır bence önceki yorumum sığmadı :/ )
yunun demosunu indirdim ve 2 kere bitirdim.Gelecek yaz tam versiyonunu almayı düşünüyorum.