No Longer Home inceleme: Bazı oyunlar vardır ki hikayesiyle alır götürür. Oynarken bile zamanı unutturur. Hikayesiyle etkiler, oynanışıyla da bu etkileyiciliği bir üst seviyeye çıkarır. İşte No Longer Home da tam bu kıvamda bir oyun. Londra'daki bir dairede birlikte geçirdikleri zamanın sonuna bakan iki arkadaşın hikayesine ortak olarak Ao ve Bo'nun kendilerini keşfetmelerine tanıklık ediyoruz.
No Longer Home, Ao Ve Bo'nun arkadaşlıklarının başında bir sohbet yolu ile tanışmasıyla başlıyor. Bu kısa sohbetle beraber daha oyuna girmeden karakterlerimizin kişiliklerini öğrenmeye başlıyoruz. Ao ve Bo, üniversitelerinden mezun olmak üzereler ve bu ilk konuşma, böylesine belirsiz bir durumda ki her ikisi de korkularını ve endişelerini tartışıyorlar. Bir yıl sonra oyun yeniden başladığında, Ao ve Bo'nun artık bir apartman dairesinde birlikte yaşadıklarını ve geçimlerini sağlamak için ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştıklarını öğreniriz. Ne yazık ki kısa bir süre sonra Ao ve Bo birbirlerinden ayrı düşer. Böylelikle No Longer Home'un kendine has hikayesi başlamış olur.
No Longer Home, başından beri beklediğinizden daha samimi bir hikaye sunuyor. Oyun başlar başlamaz, oyuncuya yarı otobiyografik nitelikte olduğunu ve ağırlıklı olarak iki geliştiricinin, Hana Lee ve Cel Davison'ın yaşanmış deneyimlerine dayandığını gözler önüne seriyor. Hem Ao hem de Bo olarak oynarken, dairenin her odasında geçirdiğiniz zamanda kendinizden bir parça bulmanız oldukça mümkün. Evin her odasını izometrik olarak görüntüleyebiliyor, yeni öğeleri ve keşfedilecek yeni alanları ortaya çıkarmak için her alanı döndürdüğünüzde yeni sürprizlerle karşılaşıyoruz.
Karakterlerin zihinsel durumu da bu yaklaşan ayrılık tarafından anlaşılır bir şekilde ağır basıyor. Oyunun hikayesi, konuşmaları, düşünceleri ve duyguları aracılığıyla; gelecekte belirsizlik, kayıtsızlık ve kararsızlık, gerçekten "kendin" olmanın ne anlama geldiği ve hayatlarımızı yaşama şeklimizi şekillendiren daha büyük sosyolojik kurumlar gibi temaları işliyor. Ao veya Bo, sıradan bir şeye içsel tepkiler verebiliyor. Bu durum hem karakterlerimize derinlik sağlıyor hem de ufacık şeylerin anılarımızdaki yerlerinin önemini bize yansıtıyor. . Benzer bir şekilde, No Longer Home birçok ciddi şeye odaklanırken, belirsizlik ve stres zamanlarında bile hayatın o kadar da iyimser olmadığını da hatırlıyor.
No Longer Home'un oynanışı oldukça basit. Ao ve Bo arasındaki konuşmaları takip ederken aynı zamanda da çeşitli odaları keşfediyoruz. Etkileşime girecek çok fazla nesne yok ancak inceleyebileceğiniz şeyler her zaman karakterleri anlamanızı derinleştirmeye yardımcı olacak yeni bilgilere yol açıyor. Oynanışın en zevkli kısımlarından birisi de oyuncuya konuşmaların akışını kontrol etmesi için fırsat tanınması. Hem tek bir karakterden hem de çeşitli katılımcılar arasında bölünmüş olabilen çoklu diyalog seçenekleri arasında bir seçim yapabiliyoruz.
Müzikal olarak, akılda kalıcı bir melodi oluşturmaktan çok sahnenin havasına ve tonunu belirlemekle meşgul olan bazı güzel parçalar sunuyor. Ne zaman bir karakter konuşsa, diyaloglara bağlı bir müzik giriyor ve oynanışı destekliyor.
No Longer Home genellikle oyuncuya vermek istediği şeyleri bütünüyle verebiliyor. İyi yapamadığı şeyleri bulmak beni birazcık zorladı. Kısa ve kişisel bir hikayeden tam olarak bekleneni verebiliyor. Ao ve Bo'nun hikayesini biraz daha uzun oynamak isterdim. 3-4 saatlik oynanış sunan No Longer Home, sunduğu sorunları doğal, göze batmayan bir şekilde ele alıyor ve oyuncu alanının kendileri üzerinde düşünmesine izin veriyor. Ao ve Bo'nun kendilerini içinde buldukları durumla doğrudan ilişki kurabileceğinizden emin değilseniz bile bu hikayeye bir şans tanıyabilirsiniz.