Marvel’ın yeni çizgi romanı X-Men: Xavier’s Secret #1, mutant lideri Professor X hakkında şimdiye kadar bilinmeyen karanlık bir sırrı gün yüzüne çıkardı. Hikaye, hem mutantların hem de insanlığın Charles Xavier’e bakışını değiştirecek kadar çarpıcı detaylar içeriyor. Uzun zamandır barış yanlısı bir lider olarak görülen Xavier, bu kez oldukça tartışmalı bir olayla karşı karşıya.
Hikayede, gazeteci Sally Floyd’un, Orchis ile mutantlar arasındaki savaş sırasında yok olan Agnew uzay mekiği mürettebatının ölümüyle ilgili gerçeği araştırması anlatılıyor. Floyd’un ulaştığı bilgiye göre, Professor X, mürettebatı öldürmekle suçlanıyor. Ancak gerçek daha karmaşık. Xavier, Orchis ajanlarının cesetlerini kullanarak Mister Sinister’ın klonlama teknolojisini devreye sokmuş ve mürettebatı yeniden yaratmış. Bu mürettebat, aslında hiçbir zaman gerçek insanlar değildi.
Xavier’in bu kararı, hem mutantlar hem de insanlar arasında büyük tartışmalara yol açtı. Barış ve güvenin sembolü olan Professor X, bu olayın ardından bir "parya"ya dönüştü. İnsanlar ve mutantlar, Xavier’in idealist lider imajını sorgulamaya başladı.
Professor X, yaşanan olaylar sonrası Graymalkin Hapishanesi’ne kapatılıyor. Bu hapishane, ironik bir şekilde, bir zamanlar Xavier Enstitüsü’nün bulunduğu arazi üzerine inşa edilmiş. Hapishanenin başındaki kötü şöhretli Dr. Corina Ellis, Xavier’in burada geçirdiği zamanı daha da zorlaştırıyor. Bir zamanlar mutantların umudu olarak görülen Charles Xavier, artık hem insanlığın hem de mutantların dışladığı bir figür haline geldi.
Marvel’ın bu yeni hikayesi, X-Men evreninde büyük bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor. Professor X’in bu karanlık sırrı, yalnızca geçmişteki eylemlerini değil, aynı zamanda gelecekteki hikayelerdeki rolünü de derinden etkileyecek. Xavier’in itibarını yeniden kazanıp kazanamayacağı ise merak konusu olmaya devam ediyor.
Biraz "justin bana hay demedi" diyip ağlayan kızların şimdiki justin bieber'le dalga geçmesi gibi oldu ama gerçekler incidir. :D