Özel İnceleme
Ubisoft, Assassin's Creed: Unity ve Watch_Dogs'un ardından oyunlarında ciddi kararlar almaya başladı. Önce, Assassin's Creed Syndicate ile serinin eski günlerine dönebileceğini kanıtladı. Ardından molaya ihtiyaç olduğunu açıklayarak 2016'da yeni bir AC oyunun çıkmayacağını açıkladı. Bunların dışında oyuncular The Division'ı büyük bir heyecanla bekliyorlar. Hem konsol hem de bilgisayarda milyonlarca oyuncu The Division'ın bir parçası olmak için gün sayıyorlar.
Benim fikirlere her zaman saygım var. Bağımsız yapımcılar bu konuda her zaman ön plana çıkan geliştirici kitlesini bize sunsalar da büyük firmalardan böylesine etkileyici kararlar çıkması beni heyecanlandırıyor. Her şeyden önce bizim büyük bir çeşitliliğe ihtiyacımız var ve bu ihtiyacımız farklı tarzlara yönelmemizde bizlere yardımcı oluyor.
M.Ö. 10 000 yılına gitmenin ne kadar cesur bir karar olduğundan bahsetmek gerekiyor. Gerçekten bu devri ne kadar biliyoruz? Evet, arkeolog'lar sayesinde atalarımızın o dönemde neler yaptığını kısmen de olsa biliyoruz. Tarih öncesi çağ ve Neolitik (Cilalı Taş Devri) arası bir geçiş dönemi olan 10.000'de yaşanmış hikayelerden bahsediyoruz. Henüz yazının olmadığı, insanların temel ihtiyaçlarını karşılmak dışında, daha yerleşik hayata bile geçemedi bir aralıktan konuşuyoruz. Kabilelerin sürekli hareket halinde olduğu ve en yaşanılabilir bölgeyi aradığı, uygarlıkların değil, hayatta kalmaya çalışanların döneminden bahsediyoruz.
Ubisoft, Far Cry Primal konusunda dersine gerçekten iyi çalışmış. Atmosferde, karakterlerde ve dönem tasvirinde gerçekten bir sorun yok. Bazı ufak ve garip seçimler olmuş, zaten onlardan da bahsedeceğiz.
Oyun yukarıda da bahsettiğimiz gibi M.Ö. 10.000 yılında vuku buluyor. Daha doğrusu Ubisoft'un kalemlerinden sorumlu dostlarımız kafadan atıyorlar. Lakin o dönemde yaşanan olaylardan duvarlardaki resimler hariç bir bilgi almamız pek olası görünmüyor. Ana karakterimiz Takkar ve Wenja kabilesinden dostları bir mamut avının ortasındalardır. Diğerlerine görece küçük (muhtemelen yavru) bir mamutu köşeye sıkıştırırlar ve öldürürler. Eh, bugün marketten jelatin içinde aldığımız yemeği o gün bu şekilde kazanmak gerekiyordu.
Bizim ekip tam avlarını parçalaraya ayıracakken ortaya bir sivri dişli kaplan (Saber Tooth) çıkar ve avcı ekibini bir bir öldürmeye başlar. Günümüzde kaçak avcılar sağ olsun tam tersi bir durum söz konusu ama M.Ö. 10.000 yılında insanoğlu besin zincirinde en tepede değildi. Takkar ve dostu kaçmaya çalışırken uçurumdan aşağıya atlarlar ve hikayemiz gerçek anlamda başlar.
O gördüğün kaplan değil TİGRİ!
İncelemeye nasıl başlayacağımı gerçekten bilemiyorum. Oyun firmalarının aldığı bazı kararlar beni hep etkilemiştir. Kimi bir anda II. Dünya Savaşı temasına son verir, kimi gider yok olmuş bir türü yeniden diriltir. Alınan güçlü kararlar, aynı derecede güçlü oyunlarla birleştiği zaman içinde bulduğumuz oyun sektörü yeni bir döneme geçer, herkes kazanır.Ubisoft, Assassin's Creed: Unity ve Watch_Dogs'un ardından oyunlarında ciddi kararlar almaya başladı. Önce, Assassin's Creed Syndicate ile serinin eski günlerine dönebileceğini kanıtladı. Ardından molaya ihtiyaç olduğunu açıklayarak 2016'da yeni bir AC oyunun çıkmayacağını açıkladı. Bunların dışında oyuncular The Division'ı büyük bir heyecanla bekliyorlar. Hem konsol hem de bilgisayarda milyonlarca oyuncu The Division'ın bir parçası olmak için gün sayıyorlar.
Benim fikirlere her zaman saygım var. Bağımsız yapımcılar bu konuda her zaman ön plana çıkan geliştirici kitlesini bize sunsalar da büyük firmalardan böylesine etkileyici kararlar çıkması beni heyecanlandırıyor. Her şeyden önce bizim büyük bir çeşitliliğe ihtiyacımız var ve bu ihtiyacımız farklı tarzlara yönelmemizde bizlere yardımcı oluyor.
M.Ö. 10 000 yılına gitmenin ne kadar cesur bir karar olduğundan bahsetmek gerekiyor. Gerçekten bu devri ne kadar biliyoruz? Evet, arkeolog'lar sayesinde atalarımızın o dönemde neler yaptığını kısmen de olsa biliyoruz. Tarih öncesi çağ ve Neolitik (Cilalı Taş Devri) arası bir geçiş dönemi olan 10.000'de yaşanmış hikayelerden bahsediyoruz. Henüz yazının olmadığı, insanların temel ihtiyaçlarını karşılmak dışında, daha yerleşik hayata bile geçemedi bir aralıktan konuşuyoruz. Kabilelerin sürekli hareket halinde olduğu ve en yaşanılabilir bölgeyi aradığı, uygarlıkların değil, hayatta kalmaya çalışanların döneminden bahsediyoruz.
Tüm bunları geçtim hadi. Buz Devri'nden bahsediyoruz, gerçek bir bir yıkımdan, çaresizlikten!
Oyun yukarıda da bahsettiğimiz gibi M.Ö. 10.000 yılında vuku buluyor. Daha doğrusu Ubisoft'un kalemlerinden sorumlu dostlarımız kafadan atıyorlar. Lakin o dönemde yaşanan olaylardan duvarlardaki resimler hariç bir bilgi almamız pek olası görünmüyor. Ana karakterimiz Takkar ve Wenja kabilesinden dostları bir mamut avının ortasındalardır. Diğerlerine görece küçük (muhtemelen yavru) bir mamutu köşeye sıkıştırırlar ve öldürürler. Eh, bugün marketten jelatin içinde aldığımız yemeği o gün bu şekilde kazanmak gerekiyordu.
Bizim ekip tam avlarını parçalaraya ayıracakken ortaya bir sivri dişli kaplan (Saber Tooth) çıkar ve avcı ekibini bir bir öldürmeye başlar. Günümüzde kaçak avcılar sağ olsun tam tersi bir durum söz konusu ama M.Ö. 10.000 yılında insanoğlu besin zincirinde en tepede değildi. Takkar ve dostu kaçmaya çalışırken uçurumdan aşağıya atlarlar ve hikayemiz gerçek anlamda başlar.