PlatformlarPlayStation 3, XBox 360, PlayStation 4, XBox One
Yapımcı - YayıncıBungie Studios - Activision
Çoklu Oyuncu: Var
Oyun Türü: First Person Shooter,MMO
Merlin Puanı86
Artılar
Oyunun hikaye anlatımı bu sefer kuvvetli. Yeni düşmanlar gerçekten zorlayıcı. Yeni Light sistemi. Strike'lar ve Raid çok çok iyi. Cayde-6
Eksiler
Halen büyük bir orijinallik sıkıntısı çekiyor. Oyun dünyası düşman topluluklarından ibaret. Strike sayısı daha fazla olabilirmiş.
Özel İnceleme
Emin Çıtak29.09.2015 - 18:15
Bu kadar alınacak ne vardı sevgili Taken King?
İlginç bir durum. Geçen yıl, tam da bu zamanlarda inceleme yazmak için bilgisayarımın başına geçtiğimde (gerçi benim bilgisayar da değil, Murat başkanın hep bunlar) uzun süredir yaşadığım en büyük hayal kırıklığının içindeydim. Kimilerinin "Ya o oyun aslında çok güzel, siz bir şeyden anlamıyorsunuz." söylemlerine karşın, Destiny beklediğimin yarısı kadar bile iyi değildi.
Evet, çatışma mekanikleri ve sistemi taş gibiydi, zaten Bungie'den daha azı beklenemez, ama geri kalan her şey o kadar boş ve yavan kaçıyordu ki, uzun yıllar beklediğim oyuna istemeye istemeye beklenilenin altında bir not vermek zorunda kalmıştım.
İşte biz de oturduk, Strike'a gelecek üçüncü kişiyi bekliyoruz.Xbox hiçbir zaman ülkemizde müthiş popüler bir konsol olmadı ama orada yeşillenen bir fikrin tüm FPS oyunlarını nasıl derinden etkilediğinin de farkındaydım. Bungie adındaki bir firma Halo adında öyle bir oyun yapmıştı ki, sonraki nesiller onu örnek alarak bugünlere gelebilmişlerdi.
İşte "Neden Destiny düşük puan aldı?" sorusunun cevabı burada yatıyor. Destiny her yönüyle bir deneme. Kendileri oyunun MMO olmadığını ısrarla söyleseler de, bunu söyleme nedenlerinin oyunun birçok eksiğinin olmasına bağladık hep. Destiny hiçbir zaman başarısız olmadı, gayet sattı ve 4 farklı platformda milyonlarca oyuncuya ulaştı. Oyunu ne kadar oynadınız veya oynadınız mı bilmiyorum ama Destiny incelemesinden bir yıl sonra, bu kez gayet olumlu şeyler yazacağım bir içeriğe hoş geldiniz. İzninizle kralı selamlamak istiyorum. Long live the king!
Ben oyunu ilk çıktığı dönemde birkaç ay oynadıktan sonra bomboş dünyasına daha fazla dayanamamış ve rafa kaldırmak zorunda kalmıştım. The Dark Below ve House of Wolves'un oyunu toparlama çabası da dikkatlerden kaçmadı. Yine de Destiny'yi o "pürüzsüz" oyun tecrübesine taşıyacak değişim rüzgarı 2 yılla gelecekti.
The Taken King, Hem Destiny'i tamamlayan hem de Destiny'nin sonuna kadar hak ettiği bir eklenti.
Trials of Osiris ve Arena ile oyuncular için yepyeni alanlar açılmış olsa da gerek oyun dünyasının aşırı tek düze olması, gerekse oyun içi metaların bir türlü değişmemesi insanları Destiny'den biraz olsun soğutuyordu. Oyunda sadece "belli" silahların ve zırhların kullanılması, iki üç exotic dışında, birçoğunun metada hiçbir yerinin olmaması elbette çok can sıkıcıydı. Auto Rifle'ların yüzüne bile bakılmaması, sadece Thorn, Last Word ve Hawkmoon odaklı PvP, Gjallarhorn şartlı PvE yüzünden oyuncuların canı sıkılmıyor değildi.
The Taken King, Bungie'nin bir yıllık izlenimi, MMO tecrübesi ve hatalarından ders almasıyla şekillenmiş. Hem Destiny'i tamamlayan hem de Destiny'nin sonuna kadar hak ettiği bir eklenti. Oyunun metasının 2.0 yamasıyla tamamen değiştiren Bungie, Destiny'nin nasıl uzun soluklu bir proje olacağını Taken King ile tamamen kanıtlıyor.
Öncelikle seviyemiz 34'ten 40'a çıkmış durumda. Bu neyi etkiliyor? Aslında bir önceki Destiny mantığında olduğu gibi "hiçbir şeyi". Oyunda yine gücümüzü belirleyen bir Light sistemi bulunuyor ama ilk yıldan olabildiğince farklı ve mantıklı bir şekilde karşımıza çıkıyor. Önceki saçma sapan Light sisteminin aksine bu sefer 40. seviyeden sonra giydiğimiz zırhlara ve kuşandığımız silahlara göre bir Light puanı belirleniyor. Light puanı girebileceğimiz aktiviteleri direkt olarak etkilediği gibi, aynı zamanda toplam hasar puanımız ve defans puanımız üzerinde söz hakkına sahip oluyor. Diablo'nun Paragon sistemine oldukça benzediğini söylemekten çekinmiyorum. Ha, kötü mü olmuş? Eski sistemi ve ayarsız güç dengelerini düşünce süper olmuş.
Light seviyemizden detaylı olarak bahsedeceğim ama asıl önemli konuya gelelim: Oyun ilk çıktığında ortada görünmeyen bir hikaye vardı. Hah, işte Bungie senin, benim, onun yani tüm oyuncuların eleştirilerini gayet dikkate alarak son derece başarılı bir hikaye anlatımını oyuna yedirmeyi başarmış.
Oyunun ikinci Raid etkinliği olan Crota's End'de Oryx adlı bir psikopatın, ondan aşağı kalır yanı olmayan oğlunu öldürüyor ve oyun sonunu görünüyorduk. İşte Oryx, oğlunu öldüren ve Darkness'a karşı savaş açan gardiyanlardan intikam istiyor ve devasa gemisini Satürn'ün halkalarına yanaştırıyor. Gerçi bu şeye gemi demek hakaret olur, kendisi bir uydudan hallice büyüklüğe sahip. Aklımızın dahi alamayacağı ölçülerde bir yapıdan bahsediyoruz. hani o kadar büyük ki, oyuna eklenen yeni bölgemiz olmayı başarıyor.
Senaryo kısa görünebilir ama End Game dediğimiz olayı görmeniz hayli uzun sürüyor.
Hikaye anlatımından bahsediyordum, dev gemi aramızı açtı. bizim psikopat Oryx, Güneş Sistemi'ne yanaşır ve sistemdeki tüm aydınlığı yok etmeye başlar. Oyunun ilk bölümünde Mars'taki bir anomaliyi araştırmaya gidiyoruz ve yeni düşmanlarımız olan Taken ile tanışıyoruz. Taken'lar diğer düşman ırklar olan Hive, Cabal ve Vex gibi ayrı bir sınıfı oluşturmuyorlar. Oryx'in sahip olduğu güçler öyle kudretli ki zaten daha ilk bölümde Cabal'ların rızaları dışında Taken King tarafından boyut değiştirmesine tanık oluyoruz. Taken'lar Oryx tarafından tutsak edilmiş ve bambaşka güçlerle donatılmış eski düşmanlarımızdan başkası değiller.
En başta ucuz bir numara gibi görünse de inanın biraz çarpıştıktan sonra hepsine lanet okumaya başlıyorsunuz. Bölünen Taken Psionlar'ın çıldırttığı insan sayısı az değildir. Taken Knight'lar etrafı alevler içinde bırakırken, Vandal'lar bizi en uyuz eden şeyi yapıyorlar ve kalkan açıyorlar. Elbette yetenekleri bunlarla sınırlı değil. Oyunu oynarken, özellikle biraz zorlu kısımlara denk gelince kafayı yemeniz işten bile değil. Üstelik düşmanların yapay zekası daha da iyi hale getirilmiş, hem zorlular, hem çok kolay kaçınabiliyorlar hem de vurdu mu ağlatıyorlar.
Aslında Light 298 ama şekil yapacağım diye Exo ile poz verdim :PHikayemizin ana konusu kısaca Oryx'i alt etmek üzerine kurulu. Bu sefer hikaye anlatımında en önemli pay, Tower'da geçmişte sadece aynı replikleri söyleyen, Hunter Vanguard'ı Cayde-6 ve yenilenmiş sesiyle (Nolan North/Nathan Drake) Ghost'a verilmiş.
Destiny'nin ilk halinde sinematik sayısı hayli azdı ve onlarda pek dişe dokunur şeyler değildi. Şimdiyse hikayeyi destekleyecek, Tower'daki Vanguard'ları, Eris'i sadece bir satıcı rolünden çıkaracak tonlarca an bulunuyor. En önemlisi, oyun içinde hayli ruhsuz kaçan Ghost monologları tamamen rafa kalkmış. Ghost bir olay olduğunda Tower'la iletişime geçiyor, tartışmalar çıkıyor ve hikaye hakkında önemli ipuçları veriliyor.
Hikaye öyle Oscar'lık değil, bir Bioshock, bir Deus Ex filan beklemeyin ama The Taken King 5-6 saatlik senaryosuyla sizi gerçekten tatmin etmeyi başarıyor. Güzel tasarlanan bölümler, sürpriz anlar (hele bir tanesi var ki, of of!) ve oğlunu öldürdüğümüz için bize çok alınan, Alınmış Kral Oryx ile saatlerin nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz bile (Bu şaka olmadı sanki). Ben, The Taken King açıldığı gibi 2 yakın arkadaşımla beraber oyunun içine daldım ve müthiş maceramız gecenin bir yarısına kadar sürdü. Senaryo modu kısa görünebilir ama inanın End Game dediğimiz olayı görmeniz hayli uzun sürüyor.
Yeni eklenen Quest sekmesi genelde dopdolu oluyor ve buradaki görevler hikayeyi tamamlayıcı ipuçları içeriyor. Zaten oyunun son görevi King's Fall Raid'inden başka bir şey değil. Eski hikaye görevleri, ve yeni eklenen farklı tarzda görevler de aynı sekmeden görünebiliyor. Zaten oyunun en büyük eksiklerinden biri de Quest takibinin olmamasıydı, Bungie sonunda bunu akıl etmiş ve 2.0'la oyuna çok farklı bir sisteme geçirmeyi başarmış.
Hikaye çok mu muhteşem? Hayır, hiç de öyle değil. Dedim ya, etkileyici ve güzel işlenmiş ama olayın kendisi tıpkı Vanilla Destiny gibi buram buram Mass Effect kokuyor. Hani kara maddeyi büken Void yeteneği bile direkt olarak Mass Effect'i işaret ederken, Oryx ile işlenen senaryo tuz, biber oluyor.
Light'ımızı arttırmanın birçok yolu var ve bu yolların hepsi müthiş oyun emeği istiyor.
Bungie'nin Halo'dan sonra halen bir orijinallik sorunu bulunmakta. Taken düşmanları daha anlatılırken, "Reaper değil mi la bu?" diyenler şimdiden 10 puan kazandı, ben söyleyeyim. Belli konularda benzer olmalarını gayet doğal karşılarım ama esinlenme bir noktada göze parmak olunca insanın tadı kaçıyor. Yine diyorum, senaryo modu son derece eğlenceli, hele arkadaşlarla inanılmaz keyifli oluyor ama işin özgün olma kısmı hep eksi, hep eksi.
Arkadaşlar demişken bir noktaya açıklık getireyim. Ben 3 aydır hardcore olarak Destiny oynuyorum ve bunun uzun bir zamanında tek başıma takılıyordum. İlk başlarda tek kişi olmak biraz sıkıcı gelse de içeriğimi sonuna kadar tüketmeyi ve kendimi geliştirmeyi başardım. Ha ardından oyun içinde harika insanlarla tanıştım, oyunda bir anda çağ atladım.
Oyunun Vanilla hali halen tek kişi oynanabilir ama söz konusu The Taken King olunca kesinlikle bir grubun veya arkadaşlarınızın yardımına ihtiyacınız var. 2.0'dan öncesi belki size kolay gelebilir ama artık Destiny, tek tabancalara acımıyor. Her bir oyun sonu içeriğinde iletişime ihtiyacınız var. Strike'ları henüz oynamadıysanız, ikinci haftanın absürt zorluktaki Nightfall'una girmediyseniz veya King's Fall Raid'ine adım atmadıysanız dediklerim anlamsız gelebilir ama bunları yaptıktan sonra dikkat çekmek istediğim şeyleri çok net bir şekilde anlayacaksınız. The Taken King herkesin herkese yardım etmesini istiyor. Öyle, "Gel abi biz seni kasalım." gibi bir durum çok çok yüksek Light seviyelerine erişmeden mümkün değil. Hele Raid'de "Biz dört kişi geçeriz ya." gibi bir durum şimdilik mümkün değil. Nightfall Strike, Vanguard Heroic Strike Playlist ve King's Fall takım oyununa önem veriyor.
Bir Strike nasıl trollenir, boss'a bile saygımız yok!Üstelik artık oyunda gelişmek Tower odaklı değil. Bir şeyler kazanmak için oyun dünyasında çabalamanız gerekiyor. Eskiden ana üslerden aldığımız giysi ve silahlarla en yüksek seviyeye erişebilirken, şimdi en fazla 280 Light'a dayanabiliyoruz. Light'ımızı arttırmanın birçok yolu var ve bu yolların hepsi müthiş oyun emeği istiyor.
Vanguard Playlist'e daha önce olmayan bir güçlendirme (buff) eklenmiş. Artık arka arkaya Strike yaparsanız yüksek değerde eşya ve şablon düşürme şansınız hayli yüksek oluyor. Bu güçlendirme siz eşleştirmeden çıktığınız anda bozuluyor. Eşleştirmede ne kadar uzun süre kalırsanız o kadar ödüllendiriliyorsunuz. Elbette bu biraz da RGN sistemine bağlı ama arka arkaya yapılan 10 Strike sonunda elimizde hayli güçlü eşyalar kalabiliyor.
Elbette kule satış konusunda halen önemli bir yer. Yine harika eşyalar satılıyor ama bunları satın almak ve geliştirmek için oyunun iki yeni sistemini iyi hesaplamak gerekiyor. Eskiden geçerli olan Vanguard ve Crucible Mark artık kalkmış durumda. Onların yerine hesabınıza bağlı, aynı para sistemi gibi olan Legendary Mark gelmiş durumda. Legendary Mark 200'e kadar çıkabiliyor ve eski sistemin aksine haftalık kotası bulunmuyor. 200'e ulaştığınızda daha fazla Mark kazanamıyorsunuz ama bunları harcadığınızda yine biriktirebiliyorsunuz. Aynı para sistemi gibi.
Legendary Mark kasmak başka imkansız gibi görünse de bir süre sonra su gibi kazanıyorsunuz merak etmeyin. Legendary Mark'lar Tower'dan eşya almaya, Exotic koleksiyonunuzdaki 2. yıl eşyalarını satın almaya ve en önemlisi Infuse'da işe yarıyor.
Oyunda geçerli Light seviyesi 300 ama bunu bile yükseltiyorsunuz.
Elinizdeki 2. yıl eşyalarını oyuna yeni eklenen "Infuse" özelliği sayesinde daha yüksek hasar/defans değerlerine çekebiliyorsunuz. Bunun için aynı slottan daha yüksek değere sahip bir eşyaya ve belli materyallere ihtiyacınız var. Infuse bir eşya üzerinde %80 oranında arttırım sunuyor. Atıyorum, elinizde 240'lık Legendary bir zırh var. Bunun değerlerini yükseltmek istiyorsanız aralıklara dikkat etmeniz gerekiyor. Size önceden düşmüş 300'lük bir zırhı parçalayıp, o değeri yükseğe çekebilirsiniz ama aradaki değer farkından dolayı ilerlemeniz yavaş olacaktır. Ama önceden 295'e getirdiğiniz bir zırh üzerinde aynı işlemi uygularsanız %80'lik fark hesaplanamaz seviyeye ineceği için 300 değerini kolaylıkla görebileceksiniz.
Exotic silah ve zırhlarda da benzer işlemler geçerli. Artık Xur, envanterine Three of Coins adında eğlenceli bir ekleme yapmış durumda. Eğer boss'lardan önce bu eşyayı kullanırsanız belli bir şansla exotic düşürüyorsunuz. Genelde her beş Coins'te bir exotic düşüyor ama şansınızı arttırmak için bir seferde daha fazla Coins basıp onları istifleyebilirsiniz. Bu arada not düşeyim, geçtiğimiz hafta oyunda fark edilen bir açık sayesinde oyuncular (gerçi ben de yaptım onu :) Scourge of Winter görevinde deliler gibi exotic kasmıştı. Geçtiğimiz yılın mağara olayına mı benzeyecek derken Bungie, bu sefer ne kadar ciddi olduğunu gösterdi ve bu olayı engelledi.
The Taken King'in diğer bir yeni özelliğiyse yeni gelecek olan Sub-class'lar oldu. Oyunun element hasarları olan Void, Solar ve Arc artık tüm karakterlere tam olarak dağıtılmış durumda. Titan'lar kafanıza gözünüze çekiç atarken, Warlock'lar Raiden hesabı ortalığı yıldırım fırtınasıyla darma duman ediyorlar.
Kabul edin, karizmatik bir görüntüBenim kendi oynadığım karakter olan Hunter da sonunda uygun bir PvE karakteri olmuş. Destek özelliklerinden yoksun bir mahlukat olan ve bu özelliği ancak Alpha Lupi gibi özel eşyalarla ikame edebilen Hunter, yeni Night Stalker sub-class'ı ile resmen Strike'ların ve Raid'lerin aranan adamı oluyor. Super'i Void bir yay olan bu yeni sınıfta, düşmanlarınızı bağlıyor ve onların üzerindeki tüm güçlendirmeleri siliyorsunuz. Üstelik Hunter'a özel olarak, iki bomba birden taşıyorsunuz. Normal bomba slotunuza ek olarak, melee atak kısmında duman bombası yer alıyor. Arkadaşlarınızı görünmez yapmanın keyfi gerçekten bambaşka. İşin içine Evade filan da girince Hunter coştukça coşuyor.
Oyunda genel geçer Light seviyesi 300 ama bu rakamı Raid'ler ve Exotic görevleri tamamlayarak yükseltebiliyorsunuz. Raid'lerden düşen silahlar 300 üzeri değerlere sahip oluyorlar ve size hayli Light kazandırıyorlar. Özel Exotic'ler de 310'luk değerleriyle bir anda puanınızı çok yükseğe çekiyorlar. Exotic görevler elbette hayli zorlu ama sonunda verilen ödül sizi oyunda bir adım öne geçiyor.
Oyuna eklenen yeni müzikler her zaman olduğu gibi şahane ama Destiny'nin dünyası, daha doğrusu Patrol kısımları halen biraz sıkıcı. Ah şu aşağı tarafta düşman gruplarından farklı bir şeyler olsaydı ne mutlu olurdum. Arena'nın bir benzeri Court of Oryx fena değil ama her aktivite düşmanlarla kapışmak üzerine. Bu ruhsuzluk Destiny'nin laneti olacak gibi görünüyor. Neyse ki yeni çoklu oyuncu modları, dengeli yapısı (Hand Cannon'lar hayli güçsüzleştirildi) ve takım oyununa bağlı ilerleyişiyle işte bizim aradığımız "Destiny" diyebiliyorum.
Halen bir klasik değil, o fırsatı çoktan kaçırdı ama bu, The Taken King'in Destiny'e çağ atlattığı, onu harika bir konsol oyununa çevirdiği gerçeğini değiştirmiyor.
Arkadaslar bende destny legendary var icinden bitane kod cikti bu kodu girerek mi taken king dlc si mi aciliyor ve nasil nereye giricez yardimci olursaniz simdiden tesekkurler
İşte biz de oturduk, Strike'a gelecek üçüncü kişiyi bekliyoruz.
