ArtılarHarika yapay zekâ; ne kaynak üretimi, ne de asker üretmece; çok uzun bir oynanış süresi ve geniş stratejik özgürlük. Dengeler sürekli değişiyor.
EksilerGrafiklerde bozulmalar oluşabiliyor; sürekli aynı animasyonlar ve sesler de sıkıcı olabiliyor. Bir de oyun birazcık(!) zor.
Paradox Entertainment’i neredeyse tamamımız Hearts of Iron serisi ile
biliyoruz. İkinci Dünya Savaşı’nı tüm detaylarıyla işleyen belki de en iyi ve
tek oyun olarak onları görüyor olmak gerçekten de ilginç. İlginçliğin nedeni ise
sahip olduğu grafiklerle bunu böylesine sağlayabiliyor olmasında gizliydi. Tüm
dünya haritası üzerinde askerleri, uçakları ve tankları oradan oraya
yönlendirerek savaşı kazanmaya çalışıyordunuz ve oyunda yer alan animasyonlar
sadece birimlerin ateş ettiklerine ve hareket halinde olduklarına dair
olanlardı. Paradox Entertainment’in Hearts of Iron serisi ile kazandığı İkinci
Dünya Savaşı oyunu prestiji bu kez farklı bir oyunla daha karşımıza çıkıyor:
Diplomacy. Lakin bu kez oyunumuzda Birinci Dünya Savaşı sırasında strateji
üretiyorsunuz ve fakat yine grafik yok!
Diplomacy aslında Hasbro’nun ürettiği bir masaüstü oyunu. Avrupa kıtasını
oluşturan bir tahtanız ve bu harita üzerine yerleştireceğiniz piyonlarınız var.
Sıra tabanlı ilerleyen oyunda siz askerlerinize taktiklerinizi verdikten sonra
sıra diğer oyuncuya geçiyor ve sıradaki de askerlerini yönlendirdikten sonra
olaylar gelişmeye başlıyor. Bu konsepti oldukça iyi bir biçimde oyuna aktaran
Paradox Entertainment’in Diplomacy’si, 1999 senesinde çıkan Hasbro’nun aynı
oynanışa sahip aynı isimli bilgisayar oyunundan oldukça iyi durumda.
İlk hedefimdi Akdeniz!!! İlerledim…
Diplomacy az önce de dediğim gibi bir Avrupa haritasından ve üzerindeki
piyonların hareketlerinden oluşuyor; grafik adına başkaca bir şey neredeyse
içermiyor. Fakat bunun oyuna negatif bir etkisi olduğu söylenemez; nitekim bir
masaüstünde var olan her şey oldukça iyi bir biçimde ve üç boyutlu olarak oyun
dünyasına aktarılabilmiş.
Oyunun sade bir ana mönüsü var. Profil yaratma ekranından yeni bir hesap açarak
oyuna başlayabilirsiniz; burada oyunda sizi temsil edecek tipi de
belirleyebiliyorsunuz. Oyunda yer alan yapay zekâ çeşitlerini simgeleyen bu
yüzlerden birini seçerek kendinize ait bir profil yaratabilirsiniz.
Yaratacağınız bu yüzle oyun sırasında sürekli karşı karşıya geleceğinizi de
belirtmek isterim. İsminizi de alt tarafa yazdıktan sonra single player moduyla
oynamaya başlayabilirsiniz. Yalnız bundan önce kesinlikle tutorial kısmına göz
atmanızı ve eğer Diplomacy’e masaüstünden ya da önceki oyundan alışık
değilseniz, buradaki 7 başlık altındaki bütün oynanış tüyolarını ve stratejileri
iyi biçimde öğrenmenizi öneririm; oyun içinde bunun faydalarını görüyorsunuz ve
duruma göre bu öğreneceklerinizin hepsini çeşitli yerlerde uygulayacaksınız.
Seçebileceğimiz yedi ülke bulunuyor. Bunlar Birinci Dünya Savaşı sırasında
Avrupa kıtasında etkin rolü oynamış milletler arasından seçilmişler ve her
ülkenin çeşitli kısımlardan stratejik önemleri var, her ülke çevresindeki
ülkeleri dikkatli biçimde iyi ölçüp biçip ona göre saldırması lazım. 7 ülkeye
istediğiniz gibi yapay zekâ dağıtma imkânınız var. Hayvan isimleri ile
adlandırılan her yapay zekâyı oyunda size ve diğer ülkelere farklı stratejiler
uygularken izlemeniz mümkün; bunun oyuna yansıması ise gerçekten de üst düzeyde.
Örneğin kurt, aslan, baykuş, yılan, kaplan, sfenks ve fil gibi seçeneklerden
birini herhangi bir ülkenin yapay zekâsı olarak atarsanız ülkeler arasındaki
ilişkilerde, savaş stratejilerinde, sınırların büyümesinde bunların nasıl
ilerlediğini rahatlıkla izleyebiliyorsunuz. Mesela fil sürekli diplomatik
anlaşmalarla işini bitirmeye çalışıyor, yılan yaptığı anlaşmaları hiçe sayarak
tarafına aldıklarına da saldırabiliyor, sfenks ise geleceği iyi hesap ederek
sahip olduklarına ve gelecekte sahip olabileceklerine uygun stratejiler üretmeye
çalışıyor.