Özel İnceleme
Tabii ki otomobil tutkunu olmanın tam olarak keyfini yaşamak için, hayalimizdeki otomobilleri kullanabilmek gerek. Hepimiz multimilyoner olmadığımıza göre, bize bu zevki yaşatacak en iyi yol da sanal simülasyonlar olarak gözüküyor. Project CARS da bu simülasyonların arasından başarılı grafikleri ile öne çıkan bir yapım.
Project CARS, kendi türünde tek yapım değil, karşısında birden fazla güçlü rakipler var. Gran Turismo, Forza Motorsport ve DriveClub bunların en ünlüleri. Project CARS duyurulduğundan beri hepimizin aklındaki en önemli soru, oyunun rakiplerinden daha iyi olup olmadığıydı. Buna tam olarak cevap vermek güç. Çünkü bu oyunların hepsinin üstün oldukları noktalar farklı. Genelleme yapmaya kalkarsak da, her birine haksızlık yapmış oluruz.
Project CARS belirttiğimiz gibi en başından beri grafikleri ile öne çıkan bir yapım. Yayımlanan ekran görüntülerine hepimiz ağzımız açık baktık ve oyun çıktığı zaman da aynı kalite ile karşılaşmayı umduk. Ama ne yazık ki oyun dünyasının büyük çoğunluğunun kaderini paylaştı Project CARS ve vaatlerinin altında biraz ezildi.
Teknik detaylara yazımızın ilerleyen bölümlerinde yer veririz, şimdilik oyunun genel hatlarına bir bakalım. Project CARS, kesinlikle bir arcade yarış oyunu değil. Yani bu oyundan duvarlara sürte sürte, gazı sonuna kadar kökleyerek yarışı bitiremezsiniz. Yapacağınız en ufak hata sizi ya duvara ya da pistin dışına doğru keyifsiz bir yolculuğa çıkaracak. Bu sebepten ötürü Project CARS’ı satın almadan önce gerekli donanıma sahip olup olmadığınızı göz önünde bulundurun. Donanımdan kastımız tabii ki iyi bir direksiyon seti.
Oyunu hem klavye hem de direksiyon ile denedik. Direksiyondaki sürüş hissi gerçekten tatmin edici bir seviyede. Özellikle virajlarda yapacağınız hataları direksiyonda hissettirmesi başarılı, ama iş klavyeye geldiğinde oyundan kesinlikle uzak durmanızı öneririm. Project CARS, klavye ile oynanamayacak derecede zor bir oyun!
Tabii ki simülasyon dediğimizde hepimizin aklına gelen ilk şey gerçekçiliktir. Project CARS bu konuda ne yazık ki beklentileri tam olarak karşılayabilmiş değil. Herhangi bir aracı alıp yola çıktığınızda araç aşırı derecede hassas davranıyor. Sanki yarış pistinin üzerinde değil de, buz pistinin üzerinde kayıyormuşuz hissi veriyor. Hal böyle olunca, aracın yolda olmadığı izlenimine kapılmanız olası.
Süspansiyon ve araç tepkilerine gelirsek, fren yaptığınızda aracın öne doğru eğilmesi, direksiyon hareketlerine göre aracın tepki vermesi başarılı olsa da kokpit dışı kameradan oynuyorsanız, aracın tekerlerinin zeminin birkaç milim yerin altına girmesi, 2015 yılında çıkan bir araç simülasyonu için kesinlikle kabul edilemez bir durum. Türü tamamen farklı olan Mafia 2’de bile araç tekerleri duruma göre ezilebiliyor, farklı şekiller alabiliyordu.
Kemerlerinizi takın! Biraz hız yapacağız…
Otomobiller, insanoğlunu A noktasından B noktasına taşımanın en eğlenceli ve en kolay yolu. Onlara olan tutkumuz ise, 1886’da Karl Friedrich Benz’in ilk içten yanmalı motor ile çalışan 3 tekerlekli Benz Patent Motorwagen’ı üretmesi ile başladı ve şimdinin binlerce beygirlik canavarları ile devam ediyor.Tabii ki otomobil tutkunu olmanın tam olarak keyfini yaşamak için, hayalimizdeki otomobilleri kullanabilmek gerek. Hepimiz multimilyoner olmadığımıza göre, bize bu zevki yaşatacak en iyi yol da sanal simülasyonlar olarak gözüküyor. Project CARS da bu simülasyonların arasından başarılı grafikleri ile öne çıkan bir yapım.
Project CARS, kendi türünde tek yapım değil, karşısında birden fazla güçlü rakipler var. Gran Turismo, Forza Motorsport ve DriveClub bunların en ünlüleri. Project CARS duyurulduğundan beri hepimizin aklındaki en önemli soru, oyunun rakiplerinden daha iyi olup olmadığıydı. Buna tam olarak cevap vermek güç. Çünkü bu oyunların hepsinin üstün oldukları noktalar farklı. Genelleme yapmaya kalkarsak da, her birine haksızlık yapmış oluruz.
Project CARS belirttiğimiz gibi en başından beri grafikleri ile öne çıkan bir yapım. Yayımlanan ekran görüntülerine hepimiz ağzımız açık baktık ve oyun çıktığı zaman da aynı kalite ile karşılaşmayı umduk. Ama ne yazık ki oyun dünyasının büyük çoğunluğunun kaderini paylaştı Project CARS ve vaatlerinin altında biraz ezildi.
Teknik detaylara yazımızın ilerleyen bölümlerinde yer veririz, şimdilik oyunun genel hatlarına bir bakalım. Project CARS, kesinlikle bir arcade yarış oyunu değil. Yani bu oyundan duvarlara sürte sürte, gazı sonuna kadar kökleyerek yarışı bitiremezsiniz. Yapacağınız en ufak hata sizi ya duvara ya da pistin dışına doğru keyifsiz bir yolculuğa çıkaracak. Bu sebepten ötürü Project CARS’ı satın almadan önce gerekli donanıma sahip olup olmadığınızı göz önünde bulundurun. Donanımdan kastımız tabii ki iyi bir direksiyon seti.
Oyunu hem klavye hem de direksiyon ile denedik. Direksiyondaki sürüş hissi gerçekten tatmin edici bir seviyede. Özellikle virajlarda yapacağınız hataları direksiyonda hissettirmesi başarılı, ama iş klavyeye geldiğinde oyundan kesinlikle uzak durmanızı öneririm. Project CARS, klavye ile oynanamayacak derecede zor bir oyun!
Yayımlanan ekran görüntülerine hepimiz ağzımız açık baktık ve oyun çıktığı zaman da aynı kalite ile karşılaşmayı umduk.
Süspansiyon ve araç tepkilerine gelirsek, fren yaptığınızda aracın öne doğru eğilmesi, direksiyon hareketlerine göre aracın tepki vermesi başarılı olsa da kokpit dışı kameradan oynuyorsanız, aracın tekerlerinin zeminin birkaç milim yerin altına girmesi, 2015 yılında çıkan bir araç simülasyonu için kesinlikle kabul edilemez bir durum. Türü tamamen farklı olan Mafia 2’de bile araç tekerleri duruma göre ezilebiliyor, farklı şekiller alabiliyordu.