Yaşayan ejderhalara asla gülme
Orta Dünya'da yaşamak isteyen sayısız okurumu tanıyorum. Kendilerini kimi zaman o kadar kaptırıyorlar ki, bu istek onların özel hayatına bile farklı bir şekilde yansıyor. Evleri, araçları ve sosyal yaşantıları bile Orta Dünya'nın nimetlerinden yararlanıyor. Hoş, itiraf etmek gerekirse ben de o zamanlarda yaşamayı ve tarihin tozlu sayfalarında ismimin yer almasını isterdim. Gelin bu sefer LEGO ve Orta Dünya'yı bir araya gelen ilginç bir hikayeyi sizlere anlatayım;
LEGO The Hobbit.
LEGO dünyası, bizleri her zaman sınırsız hayal gücüyle baş başa bırakır, bizlere kendi hikayemizi yönetme şansı verir ve tahmin edilemez sonlarla tatmin etmeyi başarır. Video oyunlarında bu durum biraz daha farklı olsa bile, insan şirin LEGO'ların bir araya geldiğini görünce mutlu oluyor.
Traveller's Tales'in aksiyon ve rol yapma soslu oyunu da bizleri The Hobbit: An Unexpected Journey ve The Hobbit: The Desolation of Smaug hikayesiyle baş başa bırakıyor. Şimdiden buraya not olarak da yazayım, muhtemelen filmin son serisi The Hobbit: There and Back Again, LEGO The Hobbit'e DLC olarak gelecek. Neyse, biz kaldığımız yerden devam edelim.
LEGO dünyasına alışık olanlar için son derece eğlenceli olan LEGO The Hobbit, filmin daha da detaylı işlenmiş hali. Kimi zaman karakterlerimiz kendi aralarında muhabbet ediyorlar, kimi zaman ise kavga edip, yemek yiyorlar. Eh karşımızda o kadar çok cüce var ki, doğal olarak bir araya gelince tıpkı film ve kitaptaki gibi ilginç triplere girebiliyorlar.